2 Ağustos 2012 Perşembe

Beko Servisi Balçova

3x13 yani 3. sezon finaliyle beraber lincoln burrows karakterinin ne kadar kafasız, yontulmamış bir odun olduğunun gözümüze sokulduğu bir dizi olmuştur. ya da senaristler baya baya grevi sürdürüyor. 37:17 de lj linc'e, "she said there's something in her apartment underneath her bed" diyor, bundan 2 dakika geçiyor; be adam 2 dakika ! eve giriyorlar 39:15'te, lincoln dingilinin yaptığı ilk şey açıp dolaba bakmak, "aa ne varmış burada" diyor bi de. halbuki kardeşi (ki bence kardeş falan değil bunlar), direk yatağın altına bakıyor. zeki adamın hali bi başka. Beko Servisi Balçova bu lincoln burrows karakterini kurtlar vadisi pusuda muronun yanına vermek gerekiyor.

Beko Servisi Bayraklı

ilk sezon zaten nasil bitti hatirliyor dahi degilim, zira o kadar gozumuzu kapamadan bitti. heyecanin dorugunda gayet sikilmadan izlenilen 22 bolum oldu. bu sezonda karakterlerin hepsini sindirirken devamli surette gelen yeni karakterlerin hepsinin iyi yazilan senaryonun da etkisiyle gayet oturakli sekilde giden akisa uygun gitmesi en buyuk basarisiydi. Beko Servisi Bayraklı ikinci sezon bize fox river'i ozletti. benjamin franklin karakteri bana gore en gereksiz karakterlerden biriydi, ne oykusunde bir ilginclik ne de hikayeye katkisi vardi. izleyen her on kisiden 9 unun kesinlikle basroldekilerden daha fazla hasta oldugu t-bag karakterinin her turlu psikopatligina ragmen bu kadar sevilmesine sasirmamak lazim. gercekten cok iyi rol yapiyor. 3.sezon sona'nin havasindan tuzundan midir anlasilmaz pek sardigi soylenemez ozellikle ilk 5 bolumde. gerci daha sonra 13 e kadar giden surecte heyecan doruga cikti. benim sarah'nin olmedigini daha kafasini ilk o kutuda gordugum an tahmin etmistim, direkt kesinlikle ona benzer bir kreasyon gibi geldi ki son bolumdeki mahone whistler konusmasi bunu dogrular gibiydi. ote yandan lj'in gozumun onunde kafasini kestiler dedigi sahnesini hatirliyorum, bakalim gorucez gercekten olup olmedigini. simdi 4 gunde biten bu heyecanin yeni bolumlerini bekleyecegiz. genelde ara verildiginde 3-4 ay bolum yapilmiyor amerika'da ama, senaristler dondugune gore belki beklenenden daha kisa surede yeni bolumlere baslarlar. 4.sezon herhalde bitirirler gibi geliyor zira artik islenecek pek de konu kalmadi. en son bu isin tepesine cikip kel adami yakaladiklarinda artik bu dizi biter.

Beko Servisi Narlıdere

müze sahnesi neredeyse tamamen national treasure şerefine çekilmiş. lechero'nun ölümünden sonra gelen t-bag de shakespeare'in yazdığı marc anthony'nin tiradının başını copy-paste yapmış. t-bag'in hepimiz eşitiz konuşmasının da lenin'e gönderme olduğu aklımıza gelen düşünceler arasında. Beko Servisi Narlıdere son olarak michael'in yan koltukta kağıttan da olsa bir gül ve bir silah bulundurmasının da acı hayat'a müthiş bir gönderme olduğunu düşünüyorum. diğer ülkelerden geri kaldığımızı kim söylemiş? baksanıza elalemin en baba dizisi bizimkilere gönderme yapıyor. gerçi makalelerimizi referans gösterseler daha mı iyi olurdu acaba? yok yok biz böyle iyiyiz.

Beko Servisi Konak

michael ve çetesinin kaçış sahneleri hiç olmamış. kafayı gömmüş devekuşu misali kamera sadece 2 m² askersiz alan gösterince ortamın kaçışa elverişli görüneceğini düşünmüşler. olası firar anında iki tane asker bırakmazlar mı avluda ya da tellerin dışında göz var izan var. ama işte böyle mümkün imkansızlıklarıyla bağrımıza bastık biz pb'yi. böyle hadi lan dedirten şeylere rağman 3. sezonun başında tanınmaz hale gelen dizi kendini toparlamış yine heyecanla takip edilir hale gelmiş. Beko Servisi Konak biraderlerin başlarına gelen gayet sıradan. hatta şükretseler bile yeridir daha önce yaşadıklarına bakarak. 312 gösterildiği üzre ellerindeki bandı sıyırıp genişletmiş olan lj, 313'te muhtemelen ayıboğan suzan'ın elinden kurtulacak. aynı anda kaçmaya çalışan sofia da vurulacak ve/veya ölecek. bu da kaçıp kendince ipleri eline alacağını sanan whistler'a acı koyacak. alışıldık döngü devam ederse lj ve michael sotada rahata ererken muhtemelen linc yakalanacak ve diğereri buna seyirci kalmak zorunda olacaklar. maricruz'un adı geçmedikçe ötmeyecek sucre sona'ya girip içerde lincoln'la beraber alemin kralı olabilir. lechero hasta yatarken süper bi saltanat kurup michael'ı da yanlarına aldırabilirler. allah belanı versin t-bag. yetim dostu fukara babası michael, cennetliksin olm.

Beko Servisi Karşıyaka

cnbc-e'nin 3. sezon bölümlerini yayınlaması şerefine ilk iki sezondaki en iyi 10 sahneyi belirleyip gece gündüz adlı programda ve cnbc-e dergi'de yayınladıkları dizi. buraya kadar her şey normal, normal olmayan ise bugüne kadar 3. sezona bok atanlara dağılın lan diye karşı duran benin tükürdüğünü yalamak zorunda kalması. sadece bu 10 sahne ile verdiği heyecanı 3. sezonun tamamında bünyeye hissettirememiştir ve anlaşılmıştır ki 3. sezon zorlama bir sezondur... Beko Servisi Karşıyaka şurda 3. sezon bitiyor ama içimde hala kellerman*'ın ölmediğine dair bir umut var be sözlük hani o son piç gülümsemesi ve ölüsünü göstermeyişleri var ya hep bu umudumu besleyen kaynaklar olmuştur. evet hala 2. sezondayım zira 3x11'den aklımda tek kalan sadece ve sadece askeri kamyonun gelip gelip çukura 1 adım kala durması yakışmıyor sana prisonım breakim

Beko Servisi Karabağlar

3x10 itibariyle linc the sink'in "kardeş nasıl gidiyor hapishane hayatı, arkadaşlarınla iyi anlaşabiliyor musun bari" sorusuna micheal'ın çok içten bir şekilde "yes indeed i feel like home" diye cevap vererek durumu özetleyerek sezona bay bay diyen dizidir. Beko Servisi Karabağlar 3. sezon 10. bölümüden benim çıkardığım şudur; sofia pis bir kadın ve bundan ev karısı olmaz. kardeşim erkek arkadaşın uzun süredir hapiste, hiç mi evi temizlemezsin, hiç mi kapı, baca, dolap silmezsin. bula bula bir sinir anında mı buluyon o çantayı?

Beko Servisi Gaziemir

3.sezon 4. bölüm itibariyle sarayı da öldürerek bokunu çıkarmış dizidir.ulan zaten lincoln un yavuklusunu öldürdünüz şimdi bunun ne gereği vardı?dizi de kız bırakmadınız.gerçi daha 5. bölümü izledim belki yaşıyordur ama o kadar gerçekçi bi kesik kafayı nasıl açıklarlar merak ediyorum.ayrıca lincolnun o kafayı bodrumda bulduğu sahne de bariz bir se7en taklidiydi.kızın kafasını koydukları kutubile mi aynı olur?!neseher ne kadar bokunu çıkarttılarsa da bazı şeylerin,izlemeye devam ediyoruz. Beko Servisi Gaziemir

Beko Servisi Buca

uzattıkça saçmalayan,saçmaladıkça uzayan garip bir dizi olup çıkmıştır. amerikalı senaristlerin grevindende nasibini almış olup, üstüne birde hala cnbc-e 3. sezon bölümlerini yayınlamamıştır. farklı yollarla 3. sezonu takip edenler ise 14 ocak günü 3x09 'boxed in' adlı yeni bölüme kavuşabileceklerdir. Beko Servisi Buca ultra bilgili ve yetkili görünümü verilmiş, hatuna işkencenin ardından gelen "hayır" cevabı sonrası, "bu sadece ilk seferin olmadığını kanıtlar" mealinden bir söz etmek gibi erdemlere sahip ultra bilge kişi imajı çizilmiş bir general karakterini (aşırı yaladım farkındayım) akıl almaz bir mal durumu yaratarak öldürülmesi senarist grevine olan desteğimizi azaltmaktadır. prison break senaristlerine derhal hem senaristliği hem grevi bırakıp oturup çalışmalarını önermekteyiz. burayla alakasız olsa da heroes senaristlerinden de intihar etmelerini beklemek hepimizin temennisi sanırsam.

Buca Siemens Servisleri

saçma ve rivayete dayalı argümanlarla eleştirilmemesi gereken başarılı yapımcı. sözlük ile ilgili söylediği her şeye düşünmeden imzamı atarım. 30 yaşına gelmesine rağmen annesiyle yaşayan, hayattan defalarca gol yiyen, 120 kiloya merdiven dayayan, asosyal tipler eline klavye alınca hıncal uluç kesilmemeli. sözlüğün önünün açılması isteniyorsa nickname olayı acilen kalkmalı ve kod adının gölgesine saklanan çakma filozoflar afişe olmalı. bir bilgisayar programcısı veya bir öğretmen bir şov programı hakkında keskin iddialar öne sürerek ahkam kesmemeli. ayrıca dikkat ettim acun ılıcalı başlığına nefret kusan tipler genellikle okan bayülgen'e tapmışlar sözlükte. gerekçeleri ile okan bayülgen'i anarşist olarak görmeleri. ahşaptan yapılan masasını şov yapmak amacıyla kesen ve kestiği ahşabı inanılmaz bir şekilde tema üyelerine veren adam anarşistse zaten fazla söze gerek yok. Buca Siemens Servisleri

Buca Siemens Servis

büyük adam, türkiye toplumunun şifresini çözmüş. birkaç bin nüfuslu ekşi sözlüğün beğenisini kazanamasa da diğer insanlar için durum farklı. yaptığı programların hiçbirinin değil takipçisi tam bir bölümünü dahi izlemedim ancak bu sezarın hakkını vermeme engel değil. ondan önce yapılmış survivorlar popüler değilken o türk-yunan, gs-fb ve var mısın yok musun yarışmacılarını kullandı. adam neyin satacağını biliyor. Buca Siemens Servisi son survivorda tek başına kız yarışmacı bıraktı- ki beğenmeyen ekşi sözlük yazarlarının bir kısmı sayesinde haberdar oldum- herkes dikkat kesildi. aynı şekilde getirdiği yabancılarla ve yaptığı yardımlarla kolay kolay elde edilemeyecek imaj oluşturdu. türk halkının sempatisini kazandı. işin özü yaptığı programlar orjinal olmasada çalışan programlar. ne kanal ne de o orjinallik peşinde değil zaten. reyting elde etmenin yollarını iyi biliyor. ve muhtemelen 10-20 yıl sonra büyük patronlardan olacaktır.

Buca Siemens Servisi

yurtdışı formatlı tüm projeleri türkiye de kararında..zamanında...pazarlamasıyla ve reklamıyla çok becerikli şekilde sunmayı başarabilmiş...doğal ve kendine ait tek formatın acun firarda nın olduğu..günümüzün televizyon yapımcısı adayı..(kendine ait bişeyleri ortaya çıkartırsa sileriz hemen adayı...!!!) farklı programlar olduğu için genelde sevebildik bu yapımları türk halkı olarak ...en azından 6 saat sürebilen bülent ersoyun musiki yorumlarını dinlemekten fevkalade iyidir diye düşünüyorum survivor ı izlemeyi.. Buca Siemens Servisi yards markasını..fifty cent i ,akonu yabancı kızlara basit ingilizce ile yanaşabilmeyi ,güney amerika adalarını onla birlikte popülerleşitirdik... ne de olsa ( all girls one side u are one side..)

Bayraklı Beko Servis

daha fazla televizyonculuk başarısı için ya da bu başarıyı korumak adına her yolu mübah görüp görmediğini (hamdi bey diye birinin olup olmaması, kutuların içindekilerin önceden bilinip bilinmemesi, survivor'un baştan sona kurmaca olup olmaması gibi) çok merak ettiğim kişidir. Bayraklı Beko Servis eğer herşeyi hesapsızca, gözüktüğü gibi ve hakkıyla yapıyorsa, onu başarılı kılan samimi ve içten gözükme faktörü gerçekse, hayatı boyunca başından onca ağır şey geçen bir insanın çok sonraları adım adım böyle bir başarı elde etmesi ancak helal olsunluktur. ancak, programlarında ustalıkla tertiplenen ve açığa bu güne kadar çıkmayan, çıkartılamayan çok miktarda düzmece varsa, uzun zamandır tek kelime ile çok fena kekleniyoruz..

Bayraklı Beko Servisi

seyretmeseniz bile akraba, misafir vb. sebeplerden dolayı programlarına maruz kalınan kişi. Bayraklı Beko Servisi var mısın yok musun nümayişinden devamlı ve azalmayan bir tepki ile kurtulabildim lakin survivor'ı baya baya seyretmişim bu sebeplerden. bir de şu firar programı ile ilgili bir şey söyliyeceğim program bitmiş miydi neydi kameramanla beraber olan kamera arkası gibi komik görüntüleri gösteriyorlardı bir yerlerde. şöyle bir olay oldu; yurtdışı sahil büyük ihtimal okyanus kıyısı. acun önde, arkada sahil boyu yol, ileride ağaçlar içinde bir kalenin duvarları. acun başlıyor; .... yerdeyiz, doğa harikası, bla bla bla, arkada görünen kale buranın korsanlara, düşmanlara savunması için yapılan bir yapı. sahne değişiyor, kaleye gitmişler ama kale kale değil otel. adamlar otel yapıp cepheyi kale duvarı yapmışlar. acun kameramana: "-ee burası otelmiş" yani olayı bu arkadaşın. bunu da tv göstermekten gocunmuyor üstelik, niye? kim ne diyecek ki? bütün acun programlarını bunu bilerek gerisini tahmin ederek izleyin ya da izlemeyin ben öyle yapıyorum.

Bayraklı Beko Servisi

bir yardım yapılacaksa gizliden gizliye, kimseye fark ettirmeden yapması gerektiğinin farkında değil*. yüzü, kolu yanmış gariban kızın üzerinden acıtasyon yaparak reyting kasıyo. amacın yardımsa manken kıza vereceğin parayı direk kıza vereydin.. bunun üstünden para kazanmaya çalışmasaydın.. Bayraklı Beko Servisi acıtasyonla reytingi anca cahil cühela sürüsünü etkileyerek alabileceğini bildiğinden, ekşi'de yazan gerçekleri okumak baya zoruna gidiyor, hırslanıyor falan:) ayrıca kendisine puro içerken entry girmek çok eğlenceli..

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Arçelik Servisi Bayraklı

trabzonspor kulübüne devletin çıkartıp 27 milyon dolar verdiğini sanan bazı beyinsizleri ortaya çıkaran kulüp. bir manşet okumuşlar salla babam salla. gören bilen devlet "alın ya bizde çok para var, sizi çok seviyoruz 27 milyon dolarınız hazır" Arçelik Servisi Bayraklı dendiğini sanacak. olay oldukça açık ve net. trabzonspor kulübü 1993 yılında istanbul ilinde milli emlaktan parasını verip 40 dönüm arazi alıyor. bu araziye imar izni için dönemin belediye başkanı tayyip erdoğan'dan izin isteniyor. tayyip erdoğan önce buna karşı çıkıyor. sonra ise araziye imar izni veriyor. bu arazide kurulan tesis migros firmasına kiraya veriliyor. uzun süre migros firmasına kirada kalıyor ve getirisi 15 milyon dolara yakın oluyor. daha sonra tesiste benzin istasyonu kuruluyor. günümüze kadar olan getirisi de yaklaşık 15 milyon dolar oluyor. yani bahsedilen 27 milyon dolar bu. hani şu devlet babanın trabzonspor'a olan sevgisinden kaynaklanan 27 milyon dolar. olay trabzonspor'un kendi arazisine dönemin istanbul belediye başkanı tayyip erdoğan tarafından beklenenden hızlı bir şekilde imar izni verilmesidir. bu tür konularda böyle bir kolaylık sağlanan tek kulüp trabzonspor olsa gerek. ama bazı haysiyetsizler manşette yazan "trabzonspor'a 27 milyon dolar aktı" yazısına bakıp bakıp mastürbasyon yapılıyorlar kendilerince.

Arçelik Servisi Narlıdere

3 temmuzda bağıran, sonrasında tehdit eden , iddianame açıklanmasına yakın yasa değişikliği için lobi yapan, şu sıralar 58 maddenin değiştirilmesi için tff ye ağlayan takımın taraftarları tarafından. pişkin, hırsız, iki yüzlü ve şerefsiz olmakla itham edilip, hakaret edilen takım. Arçelik Servisi Narlıdere şike yapan,teşvik verip, küme düşme kaldırılsın diye uğraşan değil pişkin,hırsız,iki yüzlü ve şerefsiz olmuyor da , trabzonspor oluyor öyle mi ? şaka mısın ? 3 temmuzda ve sonrasında bu takım ve taraftarı susmadı. susmayacak. pisliği çıkarsa bizzat cezasını taraftarı verir, zira mahkemenin vereceği ceza bize az gelir. metristekilerin maskesini takıp, tişörtünü giyen trabzonspor taraftarı değil.

Arçelik Servisi Konak

18 aralik 2011 fenerbahçe trabzonspor maçi bitiminde rahmetli kazim koyuncu'yu bonservissiz olarak fenerbahçe'ye kaptirmistir. cok seviyorduk artik daha çok sevecegiz kazim'i... bagrimiz genis, sevgimiz sinirsizdir bilirsin... ama sen, pacalarindan misir ununa batirilmis kompleks akan trabzonlu kardesim! 1996'dan beri icinden atamadigin yerel acilarin ve gaybana kaderinle sen, ne sampiyonlugun ne de kazim'in yuzunu agartabilirsin... ehehe, gençlerin kimisinin devletten bedava stad aldığını iddia takım... daha dolgusu yapılırken gençler ağlamaya başlamış bedava stad sahibi oluyoleaar diye... n'olacak, adamlar yıllarca tesisleşmeleriyle vs. övündüler, aziz başkan bizi tesisleştirdi dediler, fenerbahçe'nin 20 yılda yaptığını başkaları 2 yılda yapınca moralleri bozuldu... kesin devlet desteğiyle bunlar sahip oluyorlar dediler... haklılar. ama bilmiyorlar ki kendileri de devlet desteğiyle o stadlara sahip oldular. bu gençler sanıyor ki, bu ülkede fenerbahçe futbolcu vs. satarak, tamamen sportif destekli kurum profili ile kazançlarını yatırarak bu stadı yaptı. ah be benim avelim... Arçelik Servisi Konak türkiye'de bütün stadlar "devlet" desteğiyle yapıldı. yapılmak zorunda... çünkü gsim'den ruhsat alınmayan bir tesisde profesyonel spor müsabakası yapılamaz. gsim'den de ruhsatı almayı bırak, zaten sana araziyi vs. tahsis ediyorlar, yatırımına yardımcı oluyorlar. pay alıyorlar. nitekim şükrü saraçoğlu stadının yapım aşamasında, devlet tüzüklerle oynadı, arazi tahsis etti (stad kaldırıma çıktı) ki bunlar şehir planına göre tahsis etmemesi gereken arazilerdi, fenerbahçe de yatırım yaptı, nitekim karşılığında 49 yıllığına kullanma hakkını kazandı. galatasaray, 99 yıllığına sahibi olduğu ali sami yen'in arazisinden feragat ederek, türk telekom arena'nın 49 yıllığına haksahibi oldu. trabzonspor da avni aker'den vazgeçecek ve akyazıya yapılan "kültür tesisinin" içindeki stadyumun kullanım hakkına sahip olacak. bu kültür tesisinin inşaasındaki sponsorlar, işletme hakkı muhtemelen yine devlette olur. kazan-kazan durumu olur... yani gençler, bu ülkede tüm futbol takımlarının aldığı gibi "devletten stad alacak" olan takımdır. bedava olduğu da bir sanrıdır. tekrar tekrar dillendiriliyor yine dillendirelim... ayrıca, kanal kanal dolaşacak yüzleri vardır en azından. hala taraftarlarını kandırmıyorlardır başkalarının yaptığı gibi. "bu suçu işlemedik" demeyip-diyemeyip de orada burada suçlu aramıyorlardır.

Arçelik Servisi Karşıyaka

sözümona 3 büyüklerin kendi arasındaki ilişkinin ırgalamadığı bir taraftara sahiptir. ihtimal bir: yaptığınız terbiyesizliğin fakında değilsiniz, olabilir, insanlık hali, o zaman özür dilersiniz. ihtimal iki: gayet farkındasınız ama artık sizde edep diye bir şey kalmadığı için diğer çirkinlikler gibi bu da size güzel görünüyordur. o zaman da yediğiniz her türlü lafı zaten hak etmişsiniz demektir, bu kadar basit. Arçelik Servisi Karşıyaka

Arçelik Servisi Karabağlar

fener nerde trabzon nerde diyen zeka küpü arkadaş geçen sen ligin 16. haftasındaki puan durumunu kontrol etmiş mi ? şike olduğu haldeki puan farkına bakarak aradaki "çap"ı farkedebilmiş mi. şunu da hatırlatmakta fayda var,özellikle şikesiz bir ligde ligin daha 16. haftasında bu kadar erken ötmemekte fayda var. ne de olsa lig uzun maraton. her maçı on kişi oynasak da, bir takım aleyhe ayarlamalar hala daha yapılsa da yine de tedbiri elden bırakmayın derim. Arçelik Servisi Karabağlar her durumda dik oynayan ve taraftarının başını dik tutmaya devam eden büyük takım.

Arçelik Servisi Gaziemir

başkanının yurt dışı yasağı kalktığı için devlet destekli imiş. kanun değişiyor diyorum, play off diyorum, küme düşme kaldırılıyor diyorum, etik kurul raporu diyorum. devlet destekli trabzonspor oluyor. tff den alınıp şikeye verilen paralar da var tabi. ha bir de başkanı teşvik teşebbüsü ile suçlanıyor. okumak gerekir tabi ama okumak işinize gelmez. comic sansla yazılmış zaten iddianame. şike ile teşvik teşebbüsünü aynı kefeye koyuyorsan o senin iq eksikliğin. Arçelik Servisi Gaziemir hatır şikesi yapıldığı iddiası ile gündeme gelen 17 nisan 2011 trabzonspor bursaspor maçı'nda şampiyonluk için yarıştığı fenerbahçe'nin teşvik primi verdiği yönünde etik kurulunun kanaati vardır. ayrıca federasyon organları cezaları yakın zamanda, sezon bitmeden, açıklarsa ekstradan gelen puanlarla yine şampiyonluk yarışı içinde olacaktır. an itibari ile bunun gerçekleştiğini düşünürsek 28 puanla 4.sıradadır.

Arçelik Servisi Buca

bu takimi elestirirken belden altina vurmak isteyenler hep 96 yilini one suruyorlar.. sozluk dahlinde bu yili hatirlamayan cok adam var artik; uzerinden 15 yil gecmis.. sen 96 dersen ben de 84 derim, aciyi ilk yasatan takim trabzonspor'dur tezini one surerek.. ha bana diyeceksen eger son yillardaki rekabet ne olacak, hah ben de sana derim son yillarda fenerbahce ile trabzonspor adlari yan yana gelince en cok aci ceken takim kim diye..futbolda yıkılması zor bir statükoyu defalarca devirmiş sapına kadar devrimci takım. büyük devrimci kazım koyuncu'nun tarifiyle "trabzonspor’u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir. benim için trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti. trabzonspor’un bendeki ifadesi, statükonun karşısında yer alması, statükoyu parçalaması, güçlülere karşı güçsüzlerin var olduğunu ve onların da bir şeyler yapabileceğini göstermesidir.” Arçelik Servisi Buca

Arçelik Servisi Bornova

yaptigi basin aciklamasiyla taraftarin duygularina tercuman olmustur, "kral ciplak" demistir... "türkiye futbol federasyonu disiplin kurulu’nun galatasaray’la oynanan müsabakada kırmızı kart gören futbolcumuz dider zokora’ya 3 maç ceza vermesi adaletli bir karar değildir. faul olduğu bile tartışılan bir pozisyonun ardından oyundan atılan ve gençlerbirliği maçında görev almayan zokora’nın özellikle fenerbahçe müsabakası öncesinde böylesine ağır bir cezaya çaptırılması manidardır. böylesi bir kararı veren heyete ancak fenerbahçe genel kurul üyesi olan ve cebinde bu kulübün kartını taşıyan bir başkan liderlik edebilir. daha yakın tarihte, fenerbahçeli alex ile galatasaraylı iki oyuncu elmander ve engin baytar örneği ortada dururken, bu oyuncuların işledikleri hatalara rağmen adeta trabzonspor maçına yetiştirilmesine özen gösterilirken, son zokora kararı ister istemez kafamızdaki soru işaretlerini arttırmıştır. Arçelik Servisi Bornova türk futbolu bugüne kadar kararlar anlamında ne çektiyse saha içi ve dışındaki çifte standarttan çekmiştir. oyuncumuzla ilgili verilen pfdk kararı da bu çifte standardın dik alasıdır. türk futbolu disiplin anlamında ciddi kararların eşiğindedir, ancak artık apaçık görülmektedir ki bu kararlar mevcut disiplin kurulu’yla alındığı takdirde ister istemez her zaman tartışmalı olacak ve kamuoyunu tatmin etmeyecektir. trabzonspor yönetim kurulu, zokora kararıyla ilgili olarak tahkim kuruluna gereken başvuruyu yapacak ve cezanın kaldırılması yönünde talepte bulunacaktır. ancak maalesef üzülerek söylemek istiyoruz ki; disiplin kurulu’nun 4-3, tahkim kurulu’nun 6-1 birilerinin yanında olduğunun seslendirildiği, üstelik kararlarla bu durumun ve iddianın desteklendiği bir ortamda güven ortamı iyice sarsılmıştır. bu nedenle söz konusu kurullar mutlaka işten el çekmeli, suç ve ceza ilişkisi anlamında herkesin adaletine güvendiği yeni bir yapılanmaya gidilmelidir. türk futbolunda malum ortamı daha da germemeye ve sağduyulu davranmaya özen gösteren trabzonspor camiasının bu yaklaşımı maalesef farklı algılanmış, sanki birilerinin cesaretini daha da arttırmıştır. saha içi ve saha dışında bilinçli olarak trabzonspor’u tahrik etmeye yönelik eylemlerin son bulmasını bekliyoruz. aksi yönde hamlelerin türk futboluna ve temsil edilen camialara bir faydası yoktur. saygılarımızlar "

Siemens Servisi Buca

şu anda bu takıma sempati duyan, taraftarı olan insanların büyük çoğunluğu 17 mayıs 2000 akşamı galatasaraylı olmuşsa da bugüne kadar tek bir kişinin ağzından dahi ''ben uefa kupasının kazanıldığı gece galatasaraylı olmaya karar verdim'' cümlesini ne duydum ne de okudum. yani sanırsın ki uefa kupasının kazanılması galatasaray kulübüne taraftar bazında sayıyla 1 tane bile artış sağlamamıştır. ayrıca hemen hemen hepsi ağız birliği etmişcesine ya 1993 yılındaki manchester united maçı sonrası, ya 1988 yılındaki neuchatel xamax maçı sonrası ya da galatasaraylı olduğunu iddia etmektedirler. yok 5 yaşında maç izlemişte galatasaraylı olmuşta, yok 3 yaşında tribünlerin müdavimi olmuşta. siktir git lan yalancı kimi kandırıyorsun, bal gibi de 2000 yılında galatasaraylı oldun işte. Siemens Servisi Buca lan olum birinizde çıksın delikanlı gibi itiraf etsin lan, ne diye utanıyorsunuz ki uefa kupası alındıktan sonra galatasaraylı olduğunuzu söylemeye?

Bayraklı Beko Servis

trabzonspor'dan futbolcu alması çok doğal olan kulüp. e amına koyayım fenerbahçe'den emre belözoğlu'nu mu alcaz? volkan'ı mı alcaz? beşiktaş'ta adam mı var alcak? veli'yi mi alalım hem amına koysun güzelim orta sahanın. kayserispor'u direk geçiyorum zaten. kimden hangi yerli futbolcuyu alcak bu takım? samsunspor'dan uğur boral'ı mı? bi gidin arkadaş ya. Bayraklı Beko Servis şike,teşvik,gazeteci ve yetkili kurullarda adam ayarlama bütçesi yapmak yerine bu paraları transfere ayıran takımdır. bu nedenle sevgili sarı serçem, nazlı melis'im salyanı sümüğünü sil artık ha bebeğim, interneti bozdun.

Bayraklı Beko Servisi

saka mi lan bu insanlar. kontratinda 5 milyon getirirse serbest kalir maddesi olan adami aldi diye suclu ilan ediliyor bu takim. lan dangalak senin sikeci takimin verseydi senin takimin alirdi, besiktasi saymiyorum onlar 5 milyonu tak diye cikarip verecek durumda degil. e ne sikime bu kadar uzuyor bu feeder club muhabbeti? umut bulut yuzunden diyenin de kafasina sicayim zaten. toulouse'dan adami 'kira'lamisiz amina koyim. sanki trabzondan aldik herifi. Bayraklı Beko Servisi eğer burak transferi gerçekleşmişse trabzon'un elinden gerçek anlamda sadece 2 futbolcusunu almış olan takımdır. bazı şikecilere göre trabzon'un iskelet kadrosunu kapmıştır. fakat şikeleri ortaya çıktı diye üzntüden kafaları bir milyon olmuş bu ergenler bilmez ki engin ile ceyhun trabzon'un yedek fubolcularıydı. yani öyle takım iskeleti ile filan alakaları yoktu. umut desen zaten başka bir kulüpten gelmiş. aslında burak transferi de tamamen usullere uygun, parasını verip bonservisini alıyorsun sonuçta. sadece selçuk'un transfer öncesi trabzon yönetimini oyalaması soru işareti. ama bunu da sorgulamak tarihleri soru işaretleri ile dolu kulüplerin taraftarlarına düşmez tabi.