Her seçimden sonra üzerine laf ebeliği yapılan şehir.
biz 38'de ne olduğunu biliyoruz, sizin anlatmanıza gerek yok. kime ve neye inandığımızı da biliyoruz; sizin ruhani yorumlarınıza gerek yok. bizim ağzımız var; adımıza konuşmanıza gerek yok. düşünmeyi, dinlemeyi, okumayı, konuşmayı biliyoruz; monte etmeye çalıştığınız fikirlerinize gerek yok. seçimler birey ile kurumlar, birey ile toplum arasındaki ilişkiyi düzenlemek için 4 - 5 yılda elimize verilen bir fırsat; bu fırsatı kendi lehimize kullanabilmek için uğraşıyoruz.
hep kendi oturduğunuz sandalyeden konuşuyorsunuz ya bizim hakkımızda. benim durduğum yerden manzara şöyle: bir gün tüm dertlerimizi ve isteklerimizi öldürülme, dışlanma, aşağılanma korkusu olmadan söyleyebileceğimiz bir yerde yaşayabilmek için, nereli olduğumuzu söylemeye çekindiğimiz günlerin geri gelmesinden korkmadan, geçmişle hesaplaşmaya kalktığımızda herkesin dinlemesi için kullanıyoruz tercihlerimizi. ne para, ne şan, ne itibar, ne de yaltaklanmak için bizleri kullanmayın. dilimize, ağzımıza yerleştirmeye çalıştığınız tüm söylemlerinizi de alın gidin. bizimle uğraşmayı bırakın, kendinize çeki düzen verin öyle gelin.
kamer genç için söylenenlere gelince, bu memleket bu halde devam ettikçe sizinle muhattap olacak olan yüzümüz budur sanırsam. fazlasını kaldıramıyorsunuz, gördük onu.
15 Haziran 2011 Çarşamba
emek, demokrasi ve özgürlük blok'u, sadece bdp'nin oluşturduğu değil
emek, demokrasi ve özgürlük blok'u, sadece bdp'nin oluşturduğu değil, 10 dan fazla sol-sosyalist yapının oluşturduğu bir bloktu. tunceli'den hiç bir milletvekili çıkaramadı.
tunceli'de, bu blok değil, bu blok derken yanlış anlaşılmasın herhangi bir devrimci yapıyı sevindirecek bir taraf da kazanmadı seçimleri. "çiçek sulayıcısı" kamer genç kazandı, ve evet, 2011'de artık hemen hemen mhp'nin bile dillendirmeye cesaret edemediği "dersim türk oğlu türk'tür" teziyle kamer genç.
işte şimdi, tunceli'de chp'nin ve kamer genç'in bu denli itibar görmesini eleştirenlere kudurgan bir şekilde saldıran kıçımın solcuları var. sıkıntı burada. duyduk duymadık demeyin. ben de bunlar mutlu olsunlar diye geri alabilirim sözlerimi, tamam valla billa dersim blok'a "teslim" olmadı, chp'ye oy vererek verdiği mesaj buydu. cidden buydu. inanan varsa, ben de inanıyorum, maksat gönüller şen olsun.
öte taraftan, aynı kemalist hissiyat dönüp dolaşıp, geri geliyor. evvela kürt'sen, bir kısım türk solcusunun "kökeninden ötürü kendine siyasilik atfediyor" suçlamasından kurtulamıyorsun. çünkü kürt'sün. en fazla kürt olmak üzerinden siyaset yapabilirsin bunlara göre. fanon'da okusan, sartre'den de bahsetsen, sıkıyorum baudrillard'ın "tüketim toplumu" lakırdı da yapsan, kurtaramıyorsun bir şekilde. öyle bir şey ki, es kaza, marx van'da doğmuş olsaydı, eyvah eyvah! hapı yutmuştuk.
daha sinir bozucu olanı, bu kıçımın solcusunun, dersim üzerinden, kürt hareketi'ne küfürlerini kusarken, kendisinde, koruculuğu bırakmış bir aşiretin asla affedilmemesi yönünde dayatmada bulunma cüreti göstermesinden geliyor. bu kudurgana, bu noktadan hareketle basit bir öneri yapılıyor, "söylemin tamamdır,maşallahı var, cidden çok savaşçı. eh koruculara karşı da kinlisin bayağı. buyur arkadaş, meydan seni bekliyor, cudi'nin yamaçları seni saklar herhalde" deniliyor. baykuşum buna da sinirleniyor. alışmış bedavaya, ne de olsa dağa gidip, ölen var, öldüren var, eh baykuşuma da sözlükten "keskin" tezlerini döktürmek kalıyor."bana böyle önerilerde bulunulmasın, ben klavyede güzelim!
"zalimleşmek" buyurmuş garibanım. yani ki, buraya gelip, tunceli halkına, "neden chp'ye, kamer genç'e itibar gösterdiniz bu kadar. bunlar sizi katleden insanlar değil mi. sizin kentinizin adını bile operasyon ismiyle değiştiren insanlar değil mi" demek, zalimlikmiş, saldırıymış. dayanak nedir bilemiyorum, bir ihtimal baba öğüdüdür.. çünkü tartışma bu, tunceli'nin, chp'ye oy vermesini, seyit rıza'ya hakaret edene oy vermesini, "derim türk oğlu türk'tür" diyene oy vermesi eleştiriliyor. peki senin katılmadığın nedir müptezel? hangi kısmından rahatsız oldun? niye bu kadar saldırganlaştın? sıkıntını bir söyle, hep birlikte derdine derman olalım.
son olarak, yahu allah aşkına, ben söyleyince, "kökenimden ötürü siyasi olduğum" için kabul edilmiyor sanırım, birisi, şu garibana, vallaha da billaha da, üslubunun da, söylediklerinin de, suçlamalarının da posası çıkmış, bir hayli eskitilmiş olduğu şeyler olduğunu söylesin. gariban matah bir şeyler söylediğini düşünüp, ısrarla "öncsöylediğimi fethet" ya da "sana bir dolu soru sordum" deyip duruyor. üzülüyorum.
not: omega yağı ve b-12 vitaminiöneriyorum. düşük bir seviye ile, tunceli üzerinden, kürt hareketi'ne ağzına geleni söyleyenlerin, üslup tartışması yapmasının nedeni, omega 3 yağı ve b-12 vitamini eksikliğidir. şizofreniyi düşünmüyorum bu esnada.
tunceli'de, bu blok değil, bu blok derken yanlış anlaşılmasın herhangi bir devrimci yapıyı sevindirecek bir taraf da kazanmadı seçimleri. "çiçek sulayıcısı" kamer genç kazandı, ve evet, 2011'de artık hemen hemen mhp'nin bile dillendirmeye cesaret edemediği "dersim türk oğlu türk'tür" teziyle kamer genç.
işte şimdi, tunceli'de chp'nin ve kamer genç'in bu denli itibar görmesini eleştirenlere kudurgan bir şekilde saldıran kıçımın solcuları var. sıkıntı burada. duyduk duymadık demeyin. ben de bunlar mutlu olsunlar diye geri alabilirim sözlerimi, tamam valla billa dersim blok'a "teslim" olmadı, chp'ye oy vererek verdiği mesaj buydu. cidden buydu. inanan varsa, ben de inanıyorum, maksat gönüller şen olsun.
öte taraftan, aynı kemalist hissiyat dönüp dolaşıp, geri geliyor. evvela kürt'sen, bir kısım türk solcusunun "kökeninden ötürü kendine siyasilik atfediyor" suçlamasından kurtulamıyorsun. çünkü kürt'sün. en fazla kürt olmak üzerinden siyaset yapabilirsin bunlara göre. fanon'da okusan, sartre'den de bahsetsen, sıkıyorum baudrillard'ın "tüketim toplumu" lakırdı da yapsan, kurtaramıyorsun bir şekilde. öyle bir şey ki, es kaza, marx van'da doğmuş olsaydı, eyvah eyvah! hapı yutmuştuk.
daha sinir bozucu olanı, bu kıçımın solcusunun, dersim üzerinden, kürt hareketi'ne küfürlerini kusarken, kendisinde, koruculuğu bırakmış bir aşiretin asla affedilmemesi yönünde dayatmada bulunma cüreti göstermesinden geliyor. bu kudurgana, bu noktadan hareketle basit bir öneri yapılıyor, "söylemin tamamdır,maşallahı var, cidden çok savaşçı. eh koruculara karşı da kinlisin bayağı. buyur arkadaş, meydan seni bekliyor, cudi'nin yamaçları seni saklar herhalde" deniliyor. baykuşum buna da sinirleniyor. alışmış bedavaya, ne de olsa dağa gidip, ölen var, öldüren var, eh baykuşuma da sözlükten "keskin" tezlerini döktürmek kalıyor."bana böyle önerilerde bulunulmasın, ben klavyede güzelim!
"zalimleşmek" buyurmuş garibanım. yani ki, buraya gelip, tunceli halkına, "neden chp'ye, kamer genç'e itibar gösterdiniz bu kadar. bunlar sizi katleden insanlar değil mi. sizin kentinizin adını bile operasyon ismiyle değiştiren insanlar değil mi" demek, zalimlikmiş, saldırıymış. dayanak nedir bilemiyorum, bir ihtimal baba öğüdüdür.. çünkü tartışma bu, tunceli'nin, chp'ye oy vermesini, seyit rıza'ya hakaret edene oy vermesini, "derim türk oğlu türk'tür" diyene oy vermesi eleştiriliyor. peki senin katılmadığın nedir müptezel? hangi kısmından rahatsız oldun? niye bu kadar saldırganlaştın? sıkıntını bir söyle, hep birlikte derdine derman olalım.
son olarak, yahu allah aşkına, ben söyleyince, "kökenimden ötürü siyasi olduğum" için kabul edilmiyor sanırım, birisi, şu garibana, vallaha da billaha da, üslubunun da, söylediklerinin de, suçlamalarının da posası çıkmış, bir hayli eskitilmiş olduğu şeyler olduğunu söylesin. gariban matah bir şeyler söylediğini düşünüp, ısrarla "öncsöylediğimi fethet" ya da "sana bir dolu soru sordum" deyip duruyor. üzülüyorum.
not: omega yağı ve b-12 vitaminiöneriyorum. düşük bir seviye ile, tunceli üzerinden, kürt hareketi'ne ağzına geleni söyleyenlerin, üslup tartışması yapmasının nedeni, omega 3 yağı ve b-12 vitamini eksikliğidir. şizofreniyi düşünmüyorum bu esnada.
kendine kökeninden dolayi siyasilik atfeden agzi bozuklari kudurtan
kendine kökeninden dolayi siyasilik atfeden agzi bozuklari kudurtan, bos tenekeleri tingir tingir öttüren kent, helal olsun!
dersim, "önüne odun koysam sectiririm"cilere yüz vermemis, sen kamer'e teslim oldular diye aglayacagina, tomrugu sectiremedigini hazmet önce. belalti vurmakla, secim bürosu dagitmakla, sana yillardir yapilani baskasina yapinca farkli bir sonuc dogmuyor onu gör. kimbilir kac kisinin sana söyledigi gibi al silahi eline'yi bana söyleyince, ne kadar kendinden gecip, kimin söylemlerini üstlendigini, burada aslinda kendini nasil ciplak koydugunu görebiliyor musun? dersim'mis de tunc eli olmus da, senin adin ne peki? al silahi cik eline diyenlere ne diyorsun sen, hah bildin iste o'sun! iste o kafayla degil dersim'e, fezaya ciksan, adin yine ayni ey evlad-i fatihan!
azinlik olacaksin, ezilmeyi, ayrimciligi yasayacaksin, gidip millete sen su degilsin, bu degilsin en hakiki bendensin diyeceksin, millet yok ya deyince sapitip saldiracaksin, müptezelleseceksin, zalimleseceksin. bunu bir yerden tanidin mi peki? senin tanimladigin zaza'dan, aleviden, kürtten, siniftan baskasini kabul etmeyeceksin, varim diyene "hain"den baslayip, "hesabini vereceksin"e ucacaksin, bunu tanidin mi peki?tekosin diye birileri vardi, hic duydun mu? dersim'in bagrina saplanmis fetullah'la kim göz süzüyordu? sirf o masalara oturabilmek icin ödedigin bedeli, niye ödüyoruz diye hic mi sormayacaklar senden? dersim'i filan elestirmeden önce yüregin varsa dön kendine bak. bak daha dün, referandumda birileri azicik senden fazla bir seyler vaaddetti diye, boykot cagrina kim uydu, onu düsün, bu gün buradan esen rüzgari, yarin yine oradan estirirlerse, onca bedelden sonra, yine sen- ben-bizim oglan kalacaksin, nedenini sorabiliyor musun kendine?
sen otuz yildir bu sorulari soruyorsan ama hala yanittan bihabersen, milliyetci kardesim- bu hakaret degil ha valla billa tanim- suc niye bende olsun? o soru degil, bunu ehi ehi biliyorum, öbürü beni tatmin etmedi.. bu ara etraf tatmin olanlarla dolu valla, sen kacirmissin treni.
dersim chp'yi secmedi, dersim seni reddetti, dersim seni gördü, chp'yi -hatta chp'yi- secti, anliyor musun? sana bir dolu soru sordum, oturup- bana degil, kendine- yanit verecek yerde hala yetis ya chp, yetis ya kamer. chp'e meydan doldurmalik adami da ben verdimdi. n'oldu, eski sevgiliye hava atmak icin koluna taktigin civir, senin cüzdani mi yürüttü, üzüleyim mi deliganlim?
ps: hayvanlari gectik, simdi bok, gübre, lagim, allahin izniyle anal döneme gelebildik. üc bes yila kalmaz ergenlik, vay be zaman nasil da geciyor!
dersim, "önüne odun koysam sectiririm"cilere yüz vermemis, sen kamer'e teslim oldular diye aglayacagina, tomrugu sectiremedigini hazmet önce. belalti vurmakla, secim bürosu dagitmakla, sana yillardir yapilani baskasina yapinca farkli bir sonuc dogmuyor onu gör. kimbilir kac kisinin sana söyledigi gibi al silahi eline'yi bana söyleyince, ne kadar kendinden gecip, kimin söylemlerini üstlendigini, burada aslinda kendini nasil ciplak koydugunu görebiliyor musun? dersim'mis de tunc eli olmus da, senin adin ne peki? al silahi cik eline diyenlere ne diyorsun sen, hah bildin iste o'sun! iste o kafayla degil dersim'e, fezaya ciksan, adin yine ayni ey evlad-i fatihan!
azinlik olacaksin, ezilmeyi, ayrimciligi yasayacaksin, gidip millete sen su degilsin, bu degilsin en hakiki bendensin diyeceksin, millet yok ya deyince sapitip saldiracaksin, müptezelleseceksin, zalimleseceksin. bunu bir yerden tanidin mi peki? senin tanimladigin zaza'dan, aleviden, kürtten, siniftan baskasini kabul etmeyeceksin, varim diyene "hain"den baslayip, "hesabini vereceksin"e ucacaksin, bunu tanidin mi peki?tekosin diye birileri vardi, hic duydun mu? dersim'in bagrina saplanmis fetullah'la kim göz süzüyordu? sirf o masalara oturabilmek icin ödedigin bedeli, niye ödüyoruz diye hic mi sormayacaklar senden? dersim'i filan elestirmeden önce yüregin varsa dön kendine bak. bak daha dün, referandumda birileri azicik senden fazla bir seyler vaaddetti diye, boykot cagrina kim uydu, onu düsün, bu gün buradan esen rüzgari, yarin yine oradan estirirlerse, onca bedelden sonra, yine sen- ben-bizim oglan kalacaksin, nedenini sorabiliyor musun kendine?
sen otuz yildir bu sorulari soruyorsan ama hala yanittan bihabersen, milliyetci kardesim- bu hakaret degil ha valla billa tanim- suc niye bende olsun? o soru degil, bunu ehi ehi biliyorum, öbürü beni tatmin etmedi.. bu ara etraf tatmin olanlarla dolu valla, sen kacirmissin treni.
dersim chp'yi secmedi, dersim seni reddetti, dersim seni gördü, chp'yi -hatta chp'yi- secti, anliyor musun? sana bir dolu soru sordum, oturup- bana degil, kendine- yanit verecek yerde hala yetis ya chp, yetis ya kamer. chp'e meydan doldurmalik adami da ben verdimdi. n'oldu, eski sevgiliye hava atmak icin koluna taktigin civir, senin cüzdani mi yürüttü, üzüleyim mi deliganlim?
ps: hayvanlari gectik, simdi bok, gübre, lagim, allahin izniyle anal döneme gelebildik. üc bes yila kalmaz ergenlik, vay be zaman nasil da geciyor!
türkiye'de esas meselelere kanalize olmak yerine...
türkiye'de esas meselelere kanalize olmak yerine, kederden ya da sıkıntıdan içki içen insanlarla uğraşılacağı zamanı gösterir.
alkol'ün pis bişey olduğunu söyleyenler kur'an'ın içkiyle alakalı bilimsel görüşüne de ters düşüyorlar bu arada. içki faydalıdır toplumsal zararları yararlarından çok olduğu için yasaklanmıştır ama nasıl?
ya hu bu kendini müslüman zannedenler, muhammedin adını duyunca kendinden geçenler, türbanlı mümineler acep hz. hatice'nin başörtüsü ayeti gelmeden öldüğünü bilmiyorlar mı? böyle saçma sapan insanlar muhammedten bahsediyor ve ben ayar oluyorum.
alkol'ün yasaklanmasından önce toplumda yaşayan insanların sorunlarını ortadan kaldıracaksın.
eğer bi yerde borçlarından dolayı insanlara bankalar el koyuyorsa, insanlar bir torba kömürü akp'nin yardımı sanıyorsa orada içki içilir.
ya hu bir insanın içki içmesinden sana ne?
günahın hesabını soracak tek merci allah'ken bu allahçılar kimdir?
sen insanlara ev niyetine toki'yi yutturuyorsun insanlar ölene kadar borçlu bunu halletmek yerine alkol'le uğraşırsan, sınavlarda yapılan haksızlıkları ortadan kaldırmak yerine ''sokakların kimlerin indiği belli'' dersen senin niyetin bellidir.
esas meseleler dururken, insanlar ne idüğü belirsin bir savaşta ölürken, ''alkol bu ülkedeki bütün kötülüklerin müsebbibidir'' tarzında bir yaklaşım at sikinde kelebek tadı verir.
ihmalden ölen madenci'ye ''kader'' deyip sanayiciyle arası bozulmasın deyü topu allah'a atan başbakan islam'ı mı savunuyor ulan?
hüseyin'i ve arkadaşlarını katledip ''eğer allah istemeseydi biz sizin başınızda olmazdık'' diyen emevilerden bunların ne farkı var?
bu alkol olayı bi şekilde gündeme getirilecektir, insan günah işlese bile bunun hesabını soracak ter otorite allah'tır.
alkol'ün pis bişey olduğunu söyleyenler kur'an'ın içkiyle alakalı bilimsel görüşüne de ters düşüyorlar bu arada. içki faydalıdır toplumsal zararları yararlarından çok olduğu için yasaklanmıştır ama nasıl?
ya hu bu kendini müslüman zannedenler, muhammedin adını duyunca kendinden geçenler, türbanlı mümineler acep hz. hatice'nin başörtüsü ayeti gelmeden öldüğünü bilmiyorlar mı? böyle saçma sapan insanlar muhammedten bahsediyor ve ben ayar oluyorum.
alkol'ün yasaklanmasından önce toplumda yaşayan insanların sorunlarını ortadan kaldıracaksın.
eğer bi yerde borçlarından dolayı insanlara bankalar el koyuyorsa, insanlar bir torba kömürü akp'nin yardımı sanıyorsa orada içki içilir.
ya hu bir insanın içki içmesinden sana ne?
günahın hesabını soracak tek merci allah'ken bu allahçılar kimdir?
sen insanlara ev niyetine toki'yi yutturuyorsun insanlar ölene kadar borçlu bunu halletmek yerine alkol'le uğraşırsan, sınavlarda yapılan haksızlıkları ortadan kaldırmak yerine ''sokakların kimlerin indiği belli'' dersen senin niyetin bellidir.
esas meseleler dururken, insanlar ne idüğü belirsin bir savaşta ölürken, ''alkol bu ülkedeki bütün kötülüklerin müsebbibidir'' tarzında bir yaklaşım at sikinde kelebek tadı verir.
ihmalden ölen madenci'ye ''kader'' deyip sanayiciyle arası bozulmasın deyü topu allah'a atan başbakan islam'ı mı savunuyor ulan?
hüseyin'i ve arkadaşlarını katledip ''eğer allah istemeseydi biz sizin başınızda olmazdık'' diyen emevilerden bunların ne farkı var?
bu alkol olayı bi şekilde gündeme getirilecektir, insan günah işlese bile bunun hesabını soracak ter otorite allah'tır.
ne kadar parası olduğunu bilmeyen
ne kadar parası olduğunu bilmeyen;
-ne kadar paran var michael?
-bilmiyorum
-1 milyar dolar?
-bilmiyorum. muhtemelen daha fazla..
yüzünde sadece 1 tane estetik ameliyatı olduğunu söyleyen;
-michael kaç tane estetik ameliyatı geçirdin?
-sadece 1.
-ama michael bu imkansız yüzün inanılmaz değişti 20 yaşında ki halinle uzaktan yakından alakası yok?!?!
-hayır. size yemin ederim yüzümde sadece 1 tane ameliyat var o da burnum. ayrıca insanlar değişir ben tabii ki 20 yaşımda ki ben diilim(?)
asla ölmeyeceğini zannediyor..?!?(tutankamonun orjinal tabutunu satın almış kendisi..)
-michael sen de mi böyle bir tabutta gömülmek istersin?
-hayır ben asla gömülmek istemem.
-peki ne şekilde olsun istersin cenazen?
-ben asla ölmeyecem ki..
-nasıl yani?!?
-ben peter panım. ben asla ölmeyeceğim
-?!?!
şekillere karşı kesinlikle rahatsız olduğunu düşündüğüm; parmaklarını bantlamasının sebebi de bu bence, çünkü elleri çok çirkin. yüzünü sürekli değiştirmesi de bundan kaynaklanıyor. babası küçükken onu çok fazla dövermiş. kemerle, ayakkabıyla vs. orası burası yarıldığında da hep kapatırmış bi şekilde o izleri..
sonuç olarak cnntürkde inanılmaz bir hint'linin (ismini hatırlamıyorum) michael jackson'a karşı sorduğu cüretkar sorular karşısında inanamadım. michael'ın anlattığı şeylere hiç inanamadım. inanamadığım bi diğer şey ise bütün o muhteşem şarkıları onun yazdığı oldu. kesinklike kafayı tırlatmış ama dünya ondan asla vazgeçemeyecek..
-ne kadar paran var michael?
-bilmiyorum
-1 milyar dolar?
-bilmiyorum. muhtemelen daha fazla..
yüzünde sadece 1 tane estetik ameliyatı olduğunu söyleyen;
-michael kaç tane estetik ameliyatı geçirdin?
-sadece 1.
-ama michael bu imkansız yüzün inanılmaz değişti 20 yaşında ki halinle uzaktan yakından alakası yok?!?!
-hayır. size yemin ederim yüzümde sadece 1 tane ameliyat var o da burnum. ayrıca insanlar değişir ben tabii ki 20 yaşımda ki ben diilim(?)
asla ölmeyeceğini zannediyor..?!?(tutankamonun orjinal tabutunu satın almış kendisi..)
-michael sen de mi böyle bir tabutta gömülmek istersin?
-hayır ben asla gömülmek istemem.
-peki ne şekilde olsun istersin cenazen?
-ben asla ölmeyecem ki..
-nasıl yani?!?
-ben peter panım. ben asla ölmeyeceğim
-?!?!
şekillere karşı kesinlikle rahatsız olduğunu düşündüğüm; parmaklarını bantlamasının sebebi de bu bence, çünkü elleri çok çirkin. yüzünü sürekli değiştirmesi de bundan kaynaklanıyor. babası küçükken onu çok fazla dövermiş. kemerle, ayakkabıyla vs. orası burası yarıldığında da hep kapatırmış bi şekilde o izleri..
sonuç olarak cnntürkde inanılmaz bir hint'linin (ismini hatırlamıyorum) michael jackson'a karşı sorduğu cüretkar sorular karşısında inanamadım. michael'ın anlattığı şeylere hiç inanamadım. inanamadığım bi diğer şey ise bütün o muhteşem şarkıları onun yazdığı oldu. kesinklike kafayı tırlatmış ama dünya ondan asla vazgeçemeyecek..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)