Her seçimden sonra üzerine laf ebeliği yapılan şehir.
biz 38'de ne olduğunu biliyoruz, sizin anlatmanıza gerek yok. kime ve neye inandığımızı da biliyoruz; sizin ruhani yorumlarınıza gerek yok. bizim ağzımız var; adımıza konuşmanıza gerek yok. düşünmeyi, dinlemeyi, okumayı, konuşmayı biliyoruz; monte etmeye çalıştığınız fikirlerinize gerek yok. seçimler birey ile kurumlar, birey ile toplum arasındaki ilişkiyi düzenlemek için 4 - 5 yılda elimize verilen bir fırsat; bu fırsatı kendi lehimize kullanabilmek için uğraşıyoruz.
hep kendi oturduğunuz sandalyeden konuşuyorsunuz ya bizim hakkımızda. benim durduğum yerden manzara şöyle: bir gün tüm dertlerimizi ve isteklerimizi öldürülme, dışlanma, aşağılanma korkusu olmadan söyleyebileceğimiz bir yerde yaşayabilmek için, nereli olduğumuzu söylemeye çekindiğimiz günlerin geri gelmesinden korkmadan, geçmişle hesaplaşmaya kalktığımızda herkesin dinlemesi için kullanıyoruz tercihlerimizi. ne para, ne şan, ne itibar, ne de yaltaklanmak için bizleri kullanmayın. dilimize, ağzımıza yerleştirmeye çalıştığınız tüm söylemlerinizi de alın gidin. bizimle uğraşmayı bırakın, kendinize çeki düzen verin öyle gelin.
kamer genç için söylenenlere gelince, bu memleket bu halde devam ettikçe sizinle muhattap olacak olan yüzümüz budur sanırsam. fazlasını kaldıramıyorsunuz, gördük onu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder