27 Eylül 2012 Perşembe
Siemens Servisi Gölcük
her ortamda öve öve bitirilemiyor ve bu küçük oyun sayesinde ilişkilerinde 'erkeği' mutfakteyken tv başında göt büyütmeyi hayal eden kızların gazına geliyolar, bu kötü bi şey. ''sen aslansın, gaplansın, benden daha güzel yapıyosun ayrıca çok seksisin ;)'' diyerekten gaza getirilip mutfakta telef olan nice erkeğe atfen söylüyorum, yapmayın abi. yemek bilseniz de bilmiyorum deyin çünkü bunu çok pis kullanıyor kız milleti. yardım edin, beraber salata falan yapın ama ''ulan dur bi hamur açayım hatunuma'' deyip de kolları sıvamaya kalkmayın, ilişki boyunca ağzınıza sıçılır. benden demesi.
Siemens Servisi Gölcük
Siemens Servisi Kocaeli
bizzat kendimimdir ve hatta bilmeyi bir kenara birak tek basima olmadigim surece; yemek yapmayi sunmayi insanlari bu vesileyle bir araya toplamayi guzel yemekler ve muhabbetlerle mutlu etmeyi o kadar cok sevmisimdir ki meslek olarak da icra etmisimdir bir donem yemek yapmayi (ascilik demiyorum hasa).
yemek yapmayi bilen erkek en once ozenlidir, genellikle yemek yapmakta gosterdigi ozeni hayatinin diger noktalarina da tasir ve uygular, hafif mukemmeliyetcilik zor begenirlik vardir, sabirlidir, az bise de ukaladir ama o kadarcik kusur kadı kudu.
simdiden not: isbu entry'de sozlukculerin demek istedikleri gibi bir alt metin yoktur zira her erkek gibi dolayli anlatimdan anlamam ne diyorsam o. paranoyak ettiniz arkadasim bit yenigi araya araya, etiketleye etiketleye.
Siemens Servisi Kocaeli
Siemens Servisi Gebze
konu hakkında fikir sahibi olduğundan sizin yapamadığınızı da anında anlayacak olan erkektir. hadi bilmese, yedirirsin bi şekilde. misal, unuttuğunuz salça için "bizim oralarda bunu salçasız yaparlar." ya da tam pişmeyen bir diğeri için "kimisi bunu akşamdan ıslar, kimisi de haşlar ehe heh." diyebilirsiniz. ama paşamız konuya hakimse "çekil şurdan beceriksiz" bakışları üzerinizden eksik olmaz. marifetini jüri edasında kullanmayacaksa, eyvallah. kaldı ki, bilip de yapmayanlar bizden değildir.
Siemens Servisi Gebze
açlıktan ölmeyecek olan erkektir. öğrencilik yıllarında yemek yapma karşılığı temizlik işlerine filan dokunmaz , güzel iştir. evlilik yıllarında ise yeteneğini fazla göstermemelidir. eşinden daha iyi yemek yaptığı gerçeği gün ışığına çıkarsa , tüm yemek işi üstüne yıkılabilir. aman...
Bosch Servisi İzmit
hem kendi karnını hemde ev arkadaşının karnını doyurabilen erkektir. fakat çok büyük bir eksiklikleri de mevcuttur.
Bosch Servisi İzmit
ben yemeği yapıyorum diyerekten bulaşığı diğer arkadaşına yıkması gibi. adaletli mi? bulaşık yıkayan ev arkadaşı olarak hiçte adaletli bulmadığım bir durum. bulaşık yıkayacağıma aç gezerim daha iyi.
kız arkadaşıyla aynı evde kalmış erkektir. kız arkadaşının "ben yemek yapabiliyorsum sense.." bik biklerini bertaraf etmek için azmedip envai çeşit yemeği öğrenmiş erkektir.
26 Eylül 2012 Çarşamba
Bosch Servisi Gölcük
sanırsam en çok türkiye'de kullanılan uygulama o da bizim beleşçiliğimizden olsa gerek. yurt dışında bulunduğum süre içersinde bir kaç kişiye ben yüklettim hani türkiye'ye dönersek haberleşelim diye. millet hala zibil gibi sms kullanıyor, inanması güç tabi.
Bosch Servisi Gölcük
sanılanın aksine yurt dışında da çılgınca kullanılan muazzam icat. ayrıca çok acımasızdır, yüklediğinizde etrafınızda kimsenin kullanmadığını farkdince fakir bir arkadaş çevresine sahip olduğunuzu çat diye yüzünüze vurur sdflşksdf.
kullanıyorum ama olmasa daha iyiydi sanki. şarj çok gidiyor, bazen takılıyor bi gün önce sabah yazılanlar ertesi gün akşam geliyor, pek özel değil numaran olan herkes destursuz yazabiliyor. kullanıyorum ama olmasa olurdu benim için.
Bosch Servisi Körfez
olağanüstü icat. çevremde yeterli kullanıcısına sahip olduğumda bir daha telefonun sms sekmesini kullanmayı düşünmüyorum. her ay yalnızca internet ve konuşma ücretiyle idare ederim. hepsini geçtim de "şu kıza bak napıyor" diye çaktırmadan yan masanın videosunu çekip arkadaşınıza atıyorsunuz, foto çekip bak kim var yanımda diye şakalı komikli şeyler yapıyorsunuz. insan teknolojinin geldiği noktadan korkuyor.
Bosch Servisi Körfez
son zamanlarda karşı tarafın online olup olmadığı bilgisini göstermemektedir. ayrıca karşı taraf mesaj yazarken typing... uyarısını ve karşı tarafın en son ne zaman online olduğu bilgisini de sallamamaktadır. en kısa sürede düzeltilmesi dileğiyle burdan whatsapp'ın geliştiriclerine bir selam çakalım.
harbiden de bbm'in yanında bok yiyen uygulama. zaten fazla detay yok düz bir program, bari typing mesajını ve karşıdakinin online olup olmadığını anlayabilelim. sadece en son ne zaman girdiği görünüyor o da yalan yanlış, yapmayın kardeşim bunları 3-5 gündür isyanlardayız.
Bosch Servisi Kocaeli
eğer arayüzünün türkçe çevirisini ben yapıyor olsaydım, share location özelliğini "ilişkisiken" olarak değiştirirdim. bu nedir abi? reva mı bu, çektiğin çile mi?
uzun uğraşlar neticesinde son sürümünü ipad gen1/gen2 ve ipod touch üzerinde çaliştirabildiğim mesajlaşma programi.
Bosch Servisi Kocaeli
edit:
gelen yoğun talep neticesinde, tamamen eğitim amaçlı yönergeleri paylaşalım;
1 - bu işlem icin 1 seferlik de olsa üzerinde whatsapp kurulu bir iphone ihtiyacinız olacak ve cihazlar hapiskaçkını jailbroken olmalı ve her iki cihazda da ifile yuklu olmalı.
2- ifile kullanarak ipad üzerindeki system/library/coreservices/springboard.app klasöründen, k48ap.plist (ipad), k93ap (ipad 2) veya n72ap.plist (ipod touch),dosyalarından cihazına uygun olanı seçilir ve ile biten bölümün hemen üstüne aşağdıdaki parametreleri girilip, kaydedilir
telephony
3- ipad üzerine son versiyon whatsapp yuklenir. (ipucu: itunes ve/veya muadilleri). bütün bu islemler bitene kadar whatsapp programını ipad üzerinde calistirmamak gerekir
4- cydia'dan ücretsiz udid faker programını indirilir/kurulur (iphone'a).
5- iphone üzerindeki whatsapp uygulamasına udid olarak ipad'inin udid'isi girilir. whatsapp unregistered duruma düsecektir, yeni registration/activation sırasında ipad üzerinde kullanılacak hattın bilgilerini girilir. bu arada hattı baska bir telefona takmak ya sa swirly sms kullanmak mantıklıdır zira sms ile aktivasyon kod gelecek...
Bosch Servisi Gebze
ne gerek var diyerek yüklememiştim uzunca bir süre, sonradan baktım ki en bi kullanılası uygulama. viber gibi sadece iphone kullanıcılarıyla değil samsung, blackberry ve nokia'sı olanlarla da mesajlaşabiliyor olmak güzel.* *
Bosch Servisi Gebze
ipod touch'i 8 gb almayin. ben ettim siz etmeyin. sonrasinda aptal saptal islerle ugrasmak zorunda kaliniyor. ornegin bugun 800 mb'lik bir oyunu yukleyeyim dedim, 800 mb'lik ipa dosyasi olan oyun 1.25 gb yer kapliyor. e, 8 gb alanin kullanilabilir kismi 6.5 gb ve o da agzina kadar dolu. boyle olunca appsync var nasil olsa itunes uzerinden kurayim dosyanin kaplayacagi yerden yirtar sadece 1.25 gb alan bulundurmakla yirtarim dedim (obur turlu 2 gb alan gerekiyor).
o zaman da bu whatsapp problem etti. bildiginiz gibi bir suredir whatsapp ipad ve ipod touch'da kullanilamiyor. installous uzerinden kuruldugunda ise problem olmuyor ama itunes ile sync etme kisminda problem yaratiyor.
burada cozumu var mi diye buraya baktim yok. google sag olsun yardimci oldu ama yapana kadar biraz ugrastim. sozde tutorial hazirlamis adam, "ben simdi yapmiyorum bunu ama siz yapacaksiniz" diye anlatiyor. ne anladim lan boyle tutorial'dan?
25 Eylül 2012 Salı
Beko Servisi Gölcük
ve dedigim oldu, nazife anne kalp krizi gecirdi zannediyoruz. gerci zorla, kasa kas degil ko$a ko$a evlenirmi$ polat efendi ama neyse.. artik senaryoyu da tahmin edebiliyoruz ya, yazik..
Beko Servisi Gölcük
bir bolum "yine" bu kadar mi kotu olabilirdi. her yerden, herkesin gosterilmesi illa ki gerekliymi$ gibi daginik sahneler. artik fena halde sikan muro sahneleri, halo sahneleri, ba$ta ebru olmak uzere gamze, sultan, elvan sahneleri. nerde kaldi vadi'de heyecan bekleyi$i, olay bile olmadi bu bolumde olay! beyfendi flash bellegi cali$tirdi bolum ba$inda orasi kaldi o $ekilde, istihbarat ba$kani ihtiyarlarin polat'la konu$mak istemesini "haaa bu arada ihtiyarlar seninle goru$mek istiyor" diye vurguladi, murolu sahneler sirf sahne olsun diye yapilmi$ hic bir sonuca varmayan aptalca ve gereksiz sahnelerdi. bunlarin di$inda zaten bolum memati odakliydi, o sahneler fena degildi. ama tek muthi$ sahne seyfo dayinin flashbackiydi. gerci coook oncelerde yapilmaliydi bu flashbackler ama.. (bkz: #15697187) burda da ben flashback yapmi$im seyfo dayiya, hem de ne hakliymi$im! gelse de soylese ke$ke aynen o dedigini..
yahu bu hatice $endil, bir insan bu kadar mi kotu rol yapar da boyle bir oyuncuyu alip bir de vadi'de ba$ rol yaparsiniz. polat'in dediklerine gore*, biraz $imarik biraz da hirsli*olmasi gerekiyormu$, lakin kendisi o kadar berbat bir oyuncu ki hadi siritmalarindan $imarik oldugunu anladik, hirsli olduguna dair hic bir $ey gosterilmedi, gosteremedi. kisacasi, bu kadinla bu vadi yurumez!
Beko Servisi Körfez
kurtlar vadisi 96 bölüm boyunca ilk bölümüyle arasındaki bağlantıyı muhafaza edebilmiş bir bütündü. kurtlar vadisi pusu ise ilk bölümü bir yana toros sülalesinin temizlenmesinden öncesi ve sonrası olmak üzere iki ayrı hikayenin aynı isimli dizide ki haftalık sunumu haline geldi.
Beko Servisi Körfez
dolgu maddesi haline gelmiş bir dizinin, gerçekle hayal arasında ki çizgiyi aşarak yaşayan güzide insanlarımıza verdiği "birinci sınıf kereste olma doktorası" konulu eğitimi ise olanca hızıyla devam etmektedir.
hala ahu toros'un ölümüne üzülmüş olan beni, bu konuda hiçbir şey yapmadan devam etmeleri sebebiyle yarım bırakmış dizidir.
zavallı ahu, kendisini polat alemdar yanına yaklaşmadan önce patlatarak hayatını polat için feda etmişti.
dizide polatın paspasının dahi öcünün alınabilirliği varken, bu konunun es geçilmiş olması içimde yaradır.
şahsen ahu toros karakterini sevmiştim. ama madem diziden gönderildi, bari usulüne uygun yapılsaydı. amerikadan mı kanada'dan mı neyse geri gelmeseydi falan,filan.
şimdi ebru karakteri var sırada. şahsen kendisine baya bir sempati beslemiş durumdayım. çok doğal geldi bana. ama sonunu ahu toros gibi yapacaklarsa, yol yakınken geri dönsünler. zaten dizi aşklar vadisi formatına bürünmüşken, gereksiz can yakmasınlar.
edit: alınabilite--->alınabilirlik..
Beko Servisi Kocaeli
50.bölümdeki köşk sahnesi, cumhurbaşkanı'nın iskender büyük'le samimi görüntüleri, barışçıl tavırları ve ergenekon operasyonunun durdurulması gerektiği anlamındaki arabulucu sözleri nedeniyle yandaş medyanın tepkisini çeken dizi. gerçekten de iskender büyük'ün hoca ve kumandana köşkten bize yeni görev verilecek demesi ilginç.
Beko Servisi Kocaeli
Beko Servisi İzmit
sezonun yeni bölümüyle diyelim, (çünkü sezonluk ara vermiş gibi oldu.)
vadinin akıllara zarar bir bölümle açılış yapacağını düşünmüştüm. başta biraz hareketliydi.
Beko Servisi İzmit
köşk derken bahsettiği kişiyi biliyorsunuz*, onların da asıl yüzünü gösterdi. zaten biliyordu millet, bilmeyenler de öğrenmiş oldu. dizi bundan sonra adeta aşk dizisiydi ta ki, j211 öldürülene kadar. dizi, kafamızı sikecek derecede yalan rüzgarındaki gibi aşk çemberi içinde geçti. daha çok ekşın sahne olacak sanıyordum. yanılmışım. gerçi bu bölümler kasım aylarında çekilmiş olan bölümler. yani fazla hareketlilik olamazdı. şubat ayında yeni çekimler başladı. bu bölüm şubattaki çekimlerden değildi. beni sinir eden olay nazife anne evlensin diye tutturdu. saç baş yoldurttu resmen. bir sakin olun lan adam nefes alsın. yangından mal kaçırır gibi olmaz ki bu işler. hem ne zaman bir bok olsa polat aşk meşk işlerindedir, önemli bişey olur, polat telefonu açmaz.
Beko Servisi Gebze
yok arkadaş artık ne diyeceğimi bilmiyorum bu dizi için. yayından kaldırılmadan önceki bölümünde de demiştim, yine aynısını söyleyeceğim.
Beko Servisi Gebze
arkadaşım bu ne lan? dizinin yayında olmadığı birkaç ay boyunca türkiye'de neler oldu, "vay anasını kurtlar'a bir sürü malzeme çıktı. oh oh yayında değilken iyi bi senaryo toparlarlar, bomba gibi döner" dedik. heyecanla bekledik. sonunda yayınlandı. o da ne? kendisinden önce kanal d'de yayınlanan aşk-ı memnu'dan hiçbir farkı yok. ergenekonmuş, gözaltına alınan paşalar, gazeteciler, yazarlar, aydınlarmış, gömülü cephaneliklermiş, gönderme yapılabilecek milyonlarca şeymiş. hiçbiri yok. hepsini geçtim*, ismi dışında kurtlar vadisi konseptinden eser yok. bildiğin dandik aşk meşk dizisi olmuş. koskoca bir buçuk saat boyunca elle tutulur, kurtlar vadisi konseptine uygun olarak 1. polat ve iskender abdullah gül'e benzetilmiş bıyıklı bir adamın karşısında (köşk dendi, devletin başı dendi ama kesinlikle cumhurbaşkanı lafzı geçmedi) barıştırılmaya çalışıldı, 2. polat j2 11 denilen kişiye ulaşıp buluşma ayarladı ve buluşamadı. bunların toplamı bakışmaları ve karşılıklı kasılmaları aradan çıkarırsak 5 dakika sürdü.
onun dışında neler oldu? bakınız kurtlar vadisi isimli konsepti malum bu güzide dizimizden bahsediyoruz.
Arçelik Servisi Körfez
polat alemdar, yani bir zamanların ali si , hani zamanında elif için elif türküleri söyleyen, boğaz manzaralı dairesinde elinde şarap kadehleri ile sevişip sonra da kızı mal gibi bırakan polat... akşam göremedim kendisini dizide. "benim yağnımda hesap ödetmem la" diye hönküren bildiğin bir öküz vardı sadece. geçip giden yıllar, o demokrat, o romantik adamı almış bir ayıya çevirmiş resmen.
Arçelik Servisi Körfez
- müstakbel yenge de bir acayip. hani o kadar "farklı bir kız" tipi yaratılmaya ve zorlanmaya çalışılmış ki, bir ara "aha lan j2 11 bu kız" dedim içimden. diğer yandan "500 lira kazanmak ister misin?" süprizi ise caba. taksicinin mallığını bir kenara bırakırsak, ben dacia markasının bir yetkilisi olsam, dava açarım bu diziye. ufacık dokunuşla araba dağıldı lan? ne tampon kaldı ne panjur.
- daha önceki entrylerimi okuyanlar nazife anne karakteri için yazdıklarımı hatırlarlar. oynayan sanatçı serpil tamur'u çok sevmeme rağmen, bu kadar manyaklığın açıklaması nedir? nereye bağlanacak bu manyaklık merak ediyorum.
- gelelim j2 11 meselesine. arkadaşım sen hani meşale falan yakmıştın, kız kulesinin altında gizli delhizlerde görüşmeler, toplantılar yapmadın mı? hem tek haber ve istihbarat kaynağın yarbay ı başı boş nasıl bırakırsın lan? bu herif herşeyi biliyor, iskender bunu yaşatmaz diyemedin mi? neden kumarhane den bozma üssünde saklayamadın herifi? senin yapacağın görevin de , işin de .... koyim!! mal!
not: iş bu entry de adı geçen tüm kişiler ve kurumlar "tamamen" hayâl ürünüdür...
24 Eylül 2012 Pazartesi
Arçelik Servisi Gölcük
ey davut tataroglu, ey yalcin bulut! polat alemdar ile ne sam mashall* basa cikabildi ne de amerikan ordusu. sen kimsin ki polat alemdar'a kafa tutuyorsun!?
bir türlü yeni bölümleri seyretme firsati olmadi. dün sonunda denk geldim ve oturdum seyrettim. polat alemdar'in hic bir atraksiyona katilmayip direkt yönetici konumda oturmasi bana biraz sikici geldi.
sonucta kurtlar vadisi pusu bildiginiz kurtlar vadisi. baska söze gerek yok...
Arçelik Servisi Gölcük
zafer algöz'ün duyduğu endişe ve korkuyu yüzüne çok güzel yansıttığı dizi. necati şaşmaz etrafındaki usta tiyatroculara bakıp biraz daha mimik ve oyunculuk öğrenirse daha güzel olacak. yapmacık bi kasılmayla kaşları çatarak yürümek yetmiyor çoğu zaman. bbg uğur gibi oluyor.
polat alemdar'ın adamlarının bastıkları şirketteki güvenlik kamerası görüntülerini silerek ciddi bir delil bıraktıklarını düşündüren dizi.
eğer yetiştirilmiş çocuğumuz ve adamları güvenlik kamerası kayıtlarında delil bırakmak istemiyorlarsa, o kayıt cihazını tümüyle almalılardı. çünkü o kayıtlar ya bir bilgisayarın sabit diskinde ya da bir cd veya dvd'de ise silinmesi yeterli değildir. hele hele sadece bir kere silindikleri için herhangi bir adlî bilişim laboratuar incelemesiyle kolayca geri alınabileceklerdir.
Arçelik Servisi Kocaeli
dayanamıyor, edit üstüne edit çakıyorum :
zahmet olmazsa, eski konseyle bu 4 aile arasındaki -en başta hıyerarşik- her türlü ilişkiyi, ilerleyen bölümlerde dizi karakterlerinin ağzından somut verilerle öğrenebilirsek çok müteşekkir olacağız. en azından, davut tataroğlu'nun ya da diğer reislerden birinin "zaten bu karahanlı aşırı çömezdi canım, infazı doğru; nizamettin de çok amatördü, muhpirliği yüzüne gözüne bulaştırdı" özetli olası beyanatları bile hem "büyüklük" hususundaki merakımı giderecek hem de sürekli vurgulanan "büyüklükleri" hakkında başka sorgu sual etmememi sağlayacaktır. aksi takdirde, sadece konsey çökertmekle yetinmemiş, üstüne üstlük illuminati'ye kafa tutmuş polat alemdar'ı süleyman çakır'dan hallice tetikçileriyle, çaplarına dahi bakmadan "sen fazla yaşamazsın, seni bitiririz/bitirirler, tavuğumuza kışt dedirtmeyiz" gibi, en son çakırlı dönemlerde işittiğimiz sözlerle tehdit etmeye kalkmaları izleyiciye tuhaf geliyor. orjinal ve yeni kurgular arasında tutarsızlık yaratıyor.
Arçelik Servisi Kocaeli
hadi bu adamlar, vaktiyle polat'ın bunların patronlarının -> patronlarının -> patronlarının-> patronları* olan 8 kukuletalıya "sizi acı çektire çektire gebertirim" deme cesarertini gösterebilmiş olduğunu veya dünya baronu nitelendirilen şahsa "çek o kirli ellerini ülkemin üzerinden" diyerek posta koymuşluğunu bilemeyebilirler. hatta kendi patronlarının "en büyük" olduğunu sanıp onların ötesindeki güçleri de kaba kuvvetten başka şeye ermeyen akıllarıyla idrak edemeyebilirler. ama karahanlı'nın konseyini bitirmiş, rusların oluşumlarını başlarına yıkmış, nizamettin güvenç gibi tüm ipliği pazara dökülmüş bir maşayı kafasında "vatan haini" yazan poşetle dikilitaş'a asmış, üstüne üstlük tüm bu sabit suçlarına rağmen mahkeme kararıyla beraat etmiş birinden hiç mi çekinmezler, hiç mi tırsmazlar? kim ki bunlar, dünyayı yaratanlar mı? yoksa orjinal dizide sürekli bahsi geçen, üzerine çok titrenen "dengeler"in ta kendileri mi?
[yahu adamı canlı canlı paketleyip suriye'ye göndermişler, orada attığı her adımdan aldığı her nefesten haberleri olmuş; buna rağmen adam içine itildiği bok çukurundan bile sağ kurtularak kendisini paketledikleri yere dönmeyi başarmış akabinde hesap sormuş. sen hala gelip de adamı, üstelik deplasmanda; klasik mafya söylemleriyle tehdit ediyorsun. hakikaten çok komik ya... "illegal işlerden sorumlu sağ kol" tabir edilen reis postalarının bu talihsiz hareketlerini, polat alemdar'ın ne badireler atlattığı hakkında zerre fikirleri olmamasına bağlıyorum.]
Arçelik Servisi İzmit
"layt olacak", "bak layt bu", "aha layt oldu la" diye kv fanlarını ayar ettikleri dizi. polat'ın geçen bölümde "biz hüküm vermeyeceğiz, sadece ortaya çıkaracağız ve soru işareti yaratacağız" diye ettiği laf da bunu destekler oldu. ama bu, çatışma sahnesi görmeyeceğiz anlamına gelmiyor. ilk dizide en son nizam beyfendi asılmıştı. aslında o sahne olmadan olmazdı. fakat şimdi öyle bir ceza kesme görmeyeceğiz sanırım. iyi de karşı tarafı öldürmeden nasıl savaşacaksın ki onunla? ya o seni öldürecek ya sen onu. bu sefer de niye öyle bir laf etti diye düşünüyor insan.
kurtlar vadisi terör'de polat'ın ofisindeki tablolar değişmişti. anladık ki illüminati ile bir bağ kurulmayacak, doğrudan teröre yönelecek. şimdi kv pusu'da ise o seçilmiş tablolar geri geldi. bu da ilk dizinin devamı olduğunu destekliyor tabi.
Arçelik Servisi İzmit
bence geçen dizi ile bağlantılı damar noktalar olmalı:
*karahanlı'nın mirası, evi vs. hakkında polatın tutumu ne oldu? bir sürü vakıf ve diğer işleri kim devraldı? ilgilendiği işlere polat bir şekilde temas etmeli.
*karahanlı'dan kalan belgeler incelenmeli.
*annesinin ve babasının mezarını ziyaret etmeli. elif'inkini mutlaka edecektir.
*yine çakır'ın, emmi ve dayının mezarını ziyaret etmeli. varsa amca ve doğu'nun mezarını da tabi.
*safiye nerde? bu bilgi verilmeli.
*dengelere göre tilki andrei de oyuna katılmalı.
*çapsız abidin kesinlikle tuncay'ın yanına gelmeli.
*nesrin ve çocuklar nerede ne yapıyor en azından bir telefon konuşması ayarlanmalı.
*laz ziya öldükten sonra yahya ne yaptı? hala hapiste mi?
*kgt başkanı ile konuşurken arada doğu'dan da bahsedilmeli. mümkünse kgt başkanı dışında polat'ın temasta olacağı doğu gibi biri bulunmalı.
*abdülhey eskisi gibi dublaj edilmeli. nogay gibi konuşmamalı.
*polat'ın ekibi eskisi gibi olmalı. özellikle abdülhey. şimdi çok laçkalaşmışlar ve dikkatsiz olmuşlar sanki.
*en önemlisi eski konsey ile yeni konsey arasında bağlantı kurulmalı. eski konsey üyelerinin yeni baronlarla mal varlıkları bile örtüşmüyor. yeniler feci fark atmış. laz ziya değil miydi bu ülkenin silah kaçakçısı baronu? o varken şimdikiler yapamazdı ki o işi. o yüzden bağlantı kurulmalı.
Arçelik Servisi Gebze
birde yerli chloe o brian kazandirmistir bize bu dizi. kendisi polat in personal mini-ctu* sunda telefon tesbit edildikten sonra hemen orada bulunan sikindirik not defterine telefon no.sunu yazmis ve bu islerin nasil yapildigi ile ilgili derin bilgiyide biz seyircilerle paylasmistir.
Arçelik Servisi Gebze
hastası olduğum, aşmış, süper dizi. yine çok eğlendirici olmuş, beni sevince boğmuştur. polat'ım bi de ayar verdi "teröre şe'yapim dedim, elletmediler." diye. tek kişilik ordu, kendi çözüyor ya her sorunu... hastasıyım.
hem de çatal-bıçak takımıcı (çeyizci de diyebiliriz.) sunuyo lan diziyi. süper. gerçi konsepte ters ama olsun, çözümünü buldum. adı "kurtlar vadisi huu huu" olsun, polat alemdar günlere gitsin, dedikodu yapsın sabahlıkla. karısını aldatan kocaları, iftiracı kocakarıları kıskıvrak yakalasın, makbul'aanımın gizli kek tarifini falan öğrensin, gün arkadaşından kurabiye tarifi çalıp konu komşuya "benim tarifim bu, ben buldum bunu" diyeni ifşa etsin. süper konsept bu, yapılsın bu. konsept danışmanı da ben olayım, bunu istiyorum ben bu hayatta.
bi de "kurtlar vadisi puhu" yapılsın misal, doğa belgeseli formatında. sadece belgesel izleyen yurdum insanının ayağına gitsin hizmet. (süper fikirlerim var lan, deha sahibi miyim neyim? prodüksiyon şirketi açıyorum hemen. ne ala memleket, ne güzel hayat... mis.)
sağır oda rezaletinden sonra iyi geldi bünyemize, gerek çekimler gerek oyunculuklarla. polat güldü bile bi sahnede.
22 Eylül 2012 Cumartesi
Baymak Servisi Gölcük
58. bölümde, şıtandart kazım, birbirinden güzel salvolar ile çoştu. o nasıl dönüşler, spontane ve sağlam vuruşlar... özellikle, kavganın sonunda, şıtandart kazım'ın "i am bruce lee" duruşu vardı, ki; kendisine olan hayranlığımız bir kez daha arttı.
ben, aynı aksiyonlu bölümleri volkan (=bulut'un keli) için de çekmelerini istiyorum. şöyle, volkan ve şıtandart kazım, bir araya gelip, dövüşseler; millete uçan tekmeler falan savursalar... (volkan hocamıza hep soruyoruz, "bu haftaki bölümde aksiyon var mı", deyu... "yok" diyor üzülerek. arslanlar gibi çocuğu arka planda tutmayın. adam, thai-box şampiyonu ve antranörü. bir aksiyon yaşattırın...
Baymak Servisi Gölcük
ayrıca, iskender büyük ve polat arasındaki farkları da görmemize vesile olmuştur.
* iskender büyük, her türlü teknolojiyi kullanıyor. polat is, akrabaları ve sıkı dostları ile, klasik yöntemleri kullanarak hareket ediyor. burada ufak bir spoiler ile örnek vereyim:
--- spoiler ---
iskender'in takibinden kurtulmak için, kendini halo dayı'ya vurdurttu. gerçek mermi mi olması gerekiyordu? uzaktan kumanda ile araba süren adam, çelik yelek giyer, altına da filmlerde kullanılan o sahte kan balonlarından koyardı. halo dayı, kuru sıkı silahını ateşleyince, o baloncuk patlardı. al, sana mis gibi "vuruldum anam!" sahnesi. bunu düşünememiş mi senaristler?
Baymak Servisi Körfez
şimdi bu mematiyle kazımı takip edenler anladığımız kadarıyla derin kebap iskenderin istihbaratçı adamları. ulan istihbaratçı adam bu kadar şapşal olur mu? niye space invader gibi teker teker kazım'a doğru atlıyorlar da birisi de mesela silah çekmiyor? niye gözaltına almıyorlar adamı da böyle delikanlı gibi girişiyorlar? saçmalığın dik alası.
Baymak Servisi Körfez
- bu halo da ayrı bir dangalak. cep telefonuyla çekilmiş videoya inanıyor, e hadi tamam. peki bunun üstüne allahın a4'üne çıkarılmış fotoğrafa tekrar neden hemen doğru dürüst bakmadan bile şlak diye inanıyor? madem bu kadar meyilliydi polat'a inanmaya, neden adamına hiç toz kondurmadı onca bölümdür?
- ya bu muro'ya yapılana ne demeli? "o yapmadı dayı ama eah öldürürsen öldür bana ne" diye konuşuyor polat. olm sen bu adamlara daha 5-10 bölüm önce demiyor muydun "bak siz maşasınız, kullanıyorlar sizi" diye. sen böyle adamın yanında bile kendisine değersiz paçavra muamelesi yapınca ne farkın kaldı? o adam 3 bölüm sonra gelip kafana sıkmaz mı şimdi? sana güvenenlere, sana sığınanlara verdiğin destek bu mudur? hiç mi aklın yok senin polat oğlan? gerçi ahu'dan da biliyoruz ne bok olduğunu ama ben daha çok senin yanındaki o köpeklere şaşırıyorum. hiç demiyorlar mı "bu adam yarın öbür gün bizi de yok yere harcar gözünü kırpmadan" diye? nedir bu ölümüne bağlılık, niyedir bu vefa?
- şu zurnalı müzikten gerçekten nefret ediyorum, tabağa sürtülen çatal etkisi yapıyor bünyemde, tüylerimi diken diken ediyor. dizide polat alemdar'ın bağrış çağrış maganda tavırlarından sonra en çok tiksindiğim şey bu. bunu da bu vesileyle tekrar belirteyim dedim. edit imla. amin.
Baymak Servisi Kocaeli
sıkıştıkları yerler olursa bana sorabilirler her türlü yardıma hazırım. unutmadan zeynep'in gittiği iyi olmuş hakketten, ona kardeşim öyle brezilya dizisi gibi kurtlar vadisi mi olur hiç olmamıştı. göstermediler ama zannedersem halo cavit'in kafayı tek seferde kopardı bence biraz daha işkence etmesi yerinde olacaktı. gerçi şimdi şiddet korku kötü örnek diyenler olacak en iyisi oralara hiç girmemek. bu arada yazmadığım kadar varmış çok yoruldum okumaya devam.
Baymak Servisi Kocaeli
Baymak Servisi Gebze
mesela son bölümdeki böcek meselesi, ben iskenderin adamları ofise girdiği anda bunlar buraya dinleme cihazı yerleştirirler çaktırmadan diye düşündüm ama dizide öyle bir sahne görmedik. sonradan polat ofisin dinlendiğini ilan etti. kim yerleştirecek o böcekleri tabiki her bölümde elini kolunu sallıya sallıya polatın ofisine,evine girip, arayan iskenderin adamları. lan bunlar lazerle mi dinliyolar burayı diye bağırmadan azcık mantık yürütmek gerekiyor. çünkü artık kvp her detayı izleyiciye direk olarak açıklamıyor biraz düşünmenizi istiyorlar.
Baymak Servisi Gebze
son bölümünün daha ilk otuz saniyesini seyredip oha çektiğim dizidir. hani son bölümde herkes birbirine silah çekmişti ya, o an halo'nun bugüne kadar yanlış fikirde olduğunu farkettiği andı güya. çünkü polat herife sıkamasın diye arkadan da biri onun ensesine silah dayamıştı. ama bu bölümün ilk otuz saniyesinde olan ne.. halo hala polat'a sen yanlışsın diyor, ensesindeki namlu da hala kendisini takip ederken hem de..
ben mi yanılıyorum bi yerde anlamıyorum ama dizinin hem karakterleri, hem de seyircisi bu kadar salak yerine konur mu pes yahu..
Vaillant Servisi Gölcük
"yeminimi bozuyorum hüleeaayn" diyip saçmalıklarını yazmak istiyorum ama neyse biraz daha durayım. sadece göt kafamın almadığı bazı şeyleri paylaşıp, bilgisi olan arkadaşlardan fikir almak istiyorum. zira anlamıyorum, anlam veremiyorum.
Vaillant Servisi Gölcük
- dinleme denilen olay için gereken minimum donanım bir adet mikrofon değil midir? eski kurtlar vadisi'nden olsun, gerçek hayattan olsun bildiğimi kadarıyla ufacık bir mirofon olan ve böcek adı verilen, bütün işi ortamdaki sesleri alıp bir yere ileten cihaz olmadan evler işyerleri falan nasıl dinlenebiliyor? böyle havadan lazer falan yollayıp dört kilometreden dinleme yapılabiliyor mu?
evet yapılabiliyorsa başka sorum yok sayın hakim. bu yapılabiliyorsa çeşme suyuyla da engelleyici yapılabilir pekala.
21 Eylül 2012 Cuma
Vaillant Servisi Gölcük
iliskimiz bakire olmadigini ogrendigim zaman bitti. halbuki ne guzle hayallerim vardi. evlenecektik. bana her gun guzel yemekler yapacakti. bos vakitlerimizde parka gidecektik. el ele yuruyecektik, kimseden utanmadan.
sonra o geldi. cocuklariyla bir ilgisi oldugunu biliyordum. ama kocasi oldugu aklimdan gecmemisti bile. adam bana cikolata alirken aklimdan "kanmam bunlara, kacin kurasiyim beeeen" diyordum. ama aysel* o adami optugunde artik onun bakire olmadigini anlamistim. benim 6 yasindaki kalbimdeki yerini bos birakti o gun. terk ettim onu. bakire degil diye.
Vaillant Servisi Gölcük
benim hiç başıma böyle bir şey gelmedi ama gelse, heralde o anda beynimden vurulmuşa dönerdim. çünkü o kadar hassasiyet gösterdiğiniz, masumiyet atfettiğiniz, canınızın bir parçasının sizden önce... yani anlayın işte kardeşim, insan bunu zor kaldırır, yediremez kendine ya.
Vaillant Servisi Körfez
fenerbahçe cas'a bu davayı şampiyonlar liginden usulsüzce men edildiği için açmıştır ve bu tff ile uefa'ya karşı elini güçlendirmiştir. haksız olduğunu anlayan tff ve uefa kulüp yönetimine başbakanından tutun her tür siyasi kişiliğe fenerbahçe'nin davadan vazgeçmesi için baskı yapmıştır.
uefa kazanacağı hiç bir davanın geri çekilmesini talep etmez, bunun için tek kelime bile açıklama yapmaz. uefa , fenerbahçe davasında ilhan helvacı ve lütfi arıboğan tarafından bu dava sayesinde oyuna getirildiğini anlamıştır. uefa kaybedeceğini anladığı an , anlaşma yoluna gider.
Vaillant Servisi Körfez
eski tahkim kurulu cas davasını fenerbahçe'ye kazandırmıştır. (bkz: tahkim kurulu/#28296728)
fenerbahçe cas davasını kazanmıştır. fenerbahçe cas davası sayesinde görevde kaldığı sürece fenerbahçe'ye zarar verecek olan ilhan helvacı ve lütfi arıboğan'dan kurtulmuştur. fenerbahçe bu dava sayesinde tff genel sekreteri ebru köksal'dan (eski galatasaray sportif aş genel müdürü) kurtulmuştur.
bu dava olmasaydı, fenerbahçe kapılar ardında oynanan oyunları nasıl öğrenecekti? fenerbahçenin aklanma şansı yoktu diyenleri nasıl yakalayacaktı?
Vaillant Servisi Kocaeli
fenerbahçe kulübü yöneticisi ali koç; "cas davası bizim namusuzdur" ifadesini kullandı.
fenerbahçe başkanı aziz yıldırım sadece iki gün önce; "...cas'da devam eden davayı geri çekmeyeceklerini ve bu davanın kendileri için onur meselesi olduğunu kaydetti..."
ve fenerbahçe, şike iddiaları yüzünden alınmadığı-gönderilmediği-menedildiği şampiyonlar ligine dair haklarıı almak için açtığı davadan, etik kurulun şike yoktur açıklamasını yaptığı gün vazgeçti.
Vaillant Servisi Kocaeli
bakın arkadaş biz suçsuzuz, etik kurulu bizi suçsuz buldu diye davada elini güçlendireceği gün; davasını geri çekti.
namus davası dediği davayı, bu dava bizim onurumuzdur dediği davayı geri çekti...
bu davanın geri çekilmesi demek; bizim şampiyonlar liginden menedilmek ile ilgili bir sorunumuz yok karara saygılıyız demektir.
45 milyon euro bir şekilde telafi edilir, şampiyonluklar yine kazanılır, bir zaman sonra şampiyonlar ligine tekrar gidilir de bazı şeylerin izi kalır....
fenerbahçe spor kulübü, şampiyon olduğu sezon şike iddiaları yüzünden şampiyonlar ligine alınmamasına eyvallah demiştir...
Vaillant Servisi İzmit
ulan ne namusu?
sivasa giden baliklar iddanameden hasiralti edilir kimsenin namusu sorgulanmaz!
bu baliklarin sahibi takimin taraftarlari, sampiyonluk mucadelesi verdigi buyuk rakibinin mac yapacagi tum rakiplerinin antremanlarini il il dolasarak baklavalar yedirir, bu takimlara aleni bir sekilde turlu saklabanliklar ve yagciliklar yapar; tum bunlarin sonucunda gule ynaya maclar kazanir da namuslarina halel gelmez!
bu buyuk takimin 10 yildir her bransta verdigi sampiyonluk mucadelesinde; karsisinda ne kadar rakip varsa turlu cesit renklerle bukalemunlasarak turubunlerde ve gonullerde birbirlerine karisarak, hasili o yil bu buyuk takima rakip olabilenin etrafinda turlu cesit kompinasyonlarla birleserek; buyuk takima karsi alcakca ve de kallesce topyekun muacele ederler de namuslari sorgulanmaz!
Vaillant Servisi İzmit
kiz kardesler popermonlarda hatir sikesi yemekleri yer, namuslari sorgulanmaz!
2 turkiye kupasi (bulent demirlek / selcuk dereli) hakem organizasyonu ile gostere gostere gaspedilir, kupa federasyon baskani haluk ulusoy'un babasina goturulur; kimsenin namusu sorgulanmaz!
2 turkiye kupasi hakem oyunlari ile ayan beyan herkesin gozu onunde gaspedildigi halde, bu takimla bir de 30 yildir bu kupayi alamadigi icin dalga gecenlerin namuslari sorgulanmaz!
son 10 yilda tum branslarda ve tum kupalarda surekli sampiyonluk mucadelesi veren ve son 10 yil icinde verdigi mucadelelerde (tum bu saydigimiz ayak oyunlari sonucu) en cok 2.ci olan (!) takim sikeyle suclanir, suclayanlarin insafi vicdani namusu akillara ziyan bir sekilde sorgulanmaz!
son 10 yilda rakiplerini, hem de buyuk buyuk rakiplerini, tum alavere dalavere ve bukalemunluklara ragmen; evire cevire defalarca done done eze eze sike sike yener de bu takim; her bir galibiyetine turlu cesit kulp takan, onune gelen makama sikayet eden, son galibiyetinde sevindigiyle dahi tenkit edenlerin namus algilari sorgulanmaz!
Vaillant Servisi Gebze
atlatik ötesi havayolların uyduruk şike davası ile fenerbahçe'yi böleceğini,parçalayacağını, kendi adamlarını o koltuğa oturtacağını sananların aksine, taraftar,kulüp, başkan hepsi aylarca dimdik ayakta kaldılar,uefa'ya yalan söyleyen jurnalcilere, hazır yara almışken bir de ben vurayım diyen bir takım yöneticilerine, medya içindeki fenerbahçe düşmanlarının saldırısına,
Vaillant Servisi Gebze
kulüp içindeki fırsatçı çıyanlara rağmen bir türlü yıkamadılar fenerbahçe'yi. en kötü hali ile bile bir sürü kupa topladı fenerbahçe spor kulübü, avrupa şampiyonluğu getirdi bu sıkıntılı süreçte, belki ligi şampiyon tamamlayamayacak, türkiye kupasını gene alamayacak ama açıkçası umurumda bile değil, her türlü saldırıyı güzelce savurdular.
Bosch Servisi İzmit
cas davasını çekerek akıllı ve politik davranmış spor kulübü, bence yönetim bu davayı çok iyi kullanarak, kumpasa direnmiş ve temizliğinin belgelenmesi için bu davadan vazgeçmek sorunda bırakılmıştır..
etik kurulu raporu fener'i, aziz başkan'ı temiz gösteriyorsa yemişim cas'ı.. paraya ihtiyacımız yok çok süşür..
taraftarı namusumuz dediğimiz davadan geri çekilmeyi bile hızla normalize edebilecek noktaya geldi.
Bosch Servisi İzmit
ee şikeyi, örgütlü suçu, 2000 sayfa tapeyi, etik kurul dansözlüğünü, yıldırım demirören başkanlığını, başkanın sikerim böyle fenerbahçeyi sözünü, önce cemaat karşıtlığı sonra hükümet yalakalığını, tarlaları, paraları, şaibeyi, siyasi baskıyı, manipülasyonu normalize eden bir camianın bunu da etmesi şaşırtıcı mı?
değil.
ben sadece sonraki kuşaklar görsün diye yazıyorum.
gelecekteki fenerli küçüğe not: koçum fener sana babanın annenin anlattığı fener değil. iyi oku. yol yakınken aydınlan. öptüm.
20 Eylül 2012 Perşembe
Siemens Servisi Gölcük
her ne kadar vaslui'ye elendiğinde gelip burada dalga geçecek de olsam, her ne kadar şl'den elenmesinin maddi açıdan gs'ye yarayacak da olsa ve her ne kadar günahım kadar sevmesem, hatta nefret de etsem, bir türk futbolsever olarak şampiyonlar ligine kalmasını istediğim takım. ülkemin, milletimin çıkarlarını kendi ve takımımın çıkarlarına tercih ederim.
son 5 yılda transfer döneminin 3 tane klişesi vardır.
Siemens Servisi Gölcük
1- orta sahaya iki yönlü de oynayan süper yabancı oyuncu alacağız.
2- transferleri mutlaka kamp döneminden önce yapacağız.
3- sikilyon tane adam alınır ama o ortasaha yabancısı alınmaz ve ilk resmi maçtan sonra yönetim kurulunda "hassiktir" çekilir.
ben derim ki şu saatten sonra piyasada öyle seçmece orta saha kalmamışken bo mccalebb'i deneyelim. çocukta fizik var, hızlı, kendini yerden yere atıyor falan.
Siemens Servisi İzmit
3 temmuz 2011'den bu yana içinde bulunulan süreçte yemediği tokat kalmamasına rağmen sözlükteki resmi kapak toplayıcılarının çıkıp "fenerbahçe'de güzel şeyler de oluyor!" temalı moral depoladıkları nefis kulüp.
he canım, bayan masa tenisi şubesine de yeni raketler alınmış ama futbol :/
Siemens Servisi İzmit
ortasahasına 5 ciğeri olan ve topu taşıyabilecek birini transfer etmedikçe bu sezon gol üretmekte yetersiz kalacak olan takımımdır. vaslui maçı çok önemli değil, gidersin orda da yenersin bu takımı, hiç yenilmemiş olmaları önemli değil, herşeyin bir ilki vardır. ancak bundan sonrası için durum çok daha kötü olabilir. hele olur da gruplara falan kalınırsa tam manasıyla facia olur. ne zaman akıllanacak şu yönetim de hedef transferlerini hazırlık kampına yetiştirecek ben merak ediyorum. şu gün gitsen kime sarılsan adamın fiyatı artacak ister istemez. bir de şöyle bişey yazmışım;
Siemens Servisi Körfez
takımın orta sahasıysa, defans kurgusunun aksine, tam bir keşmekeş içinde. çünkü hemen hiçkimsenin rolü net değil. belki, alex ve mehmet topal hariç tutulabilir bir nebze. sorunun 1 numaralı sebebi ise, artık kulübün efsaneleri arasına giren kaptan alex de souza'nın, 4-2-3-1 dışında bir düzene yerleştirilemiyor oluşu. herkesin konuştuğu bu mevzuyu, aykut kocaman açısından, içinden çıkılmaz hale getiren şey şu ki, takımda alex'ten daha yetenekli bir oyuncu yok. yani, verimli bir hücum düzeni kurmak için alex'i kesmek lazım ama, alex'in bireysel olarak oynadığı oyuna bakıldığında, bunun bir anlamı kalmıyor. çünkü adam hala ilk geldiği günki gibi oynuyor. zeki, teknik, bitirici, asist canavarı... hepsinden öte, geçen onca yıldan sonra, alex bu takımın tartışmasız liderine dönüştü. oyuncular onu sahada göremeyince biraz ürkek hareket ediyor.
Siemens Servisi Körfez
fenerbahçe bu yıl ve bundan sonraki yıllarda başarılı olacaksa, bu paradoksun üstesinden gelmek zorunda birileri.
kötü haberin yanında, kendimce verebileceğim, bir de iyi haber var. dirk kuyt, gerçekten de fenerbahçe adına çok büyük bir kazanım. şahsi fikrim, kuyt'ın mutlaka santrafor mevkiinde oynaması gerektiği yönünde. bugünki maçın ikinci yarısında oyunu rakip yarı alana yıkabilmemizin iki sebebinden biri, kuyt'ın en uca geçmiş olmasıydı(diğer etken de mehmet topuz tabi ki). fenerbahçe'nin elinde 2 tane 1. sınıf santrafor var; kuyt ve sow. işin daha da güzel olan yanı şu; bu oyuncular birbirini tamamlar nitelikte. kuyt mücadeleci, hırslı, rakibi bozan hücumcuyken, sow bence çok üst düzey bir ceza alanı golcüsü. bu yüzden, aykut kocaman bu iki oyuncuyu elden geldiğince çok, birlikte oynatmalı. salt bu sebeple, 4-3-3'ten soğudum. o denli ümitliyim sow&kuyt ikilisinden.
Siemens Servisi Kocaeli
üzüldüğüm şu anki durumunda ne yapacağını bilmeyen, bileyemen bir görünüm çizmektedir, türk futbolunun iyiliği adına bir an önce kendilerine gelmesi gerekir. ha gelmiyorlar mı, takmayız bizde ne halleri varsa görsünler.
ki gidişat şuanda o, fenerbahçe ismi git gide küçülüyor, hala biz burdayız diyebilen fenerbahçenin koyunlarına rağmen.
kennet andersson tipi bir forvetin özlemini çekiyoruz yıllardır. andy carroll vardı mesela bedavaya westham'e gitmiş. onu alaydık fenerbahçe çağ atlardı.
Siemens Servisi Kocaeli
bir de adam gibi bir ortasaha almak lazım. yoksa devre arasını zor görür aykut kocaman.
türkiye'nin nihat doğan'ı, tuğba ekinci'si, ajdar'ı, en büyük eğlencesi. ama bir futbol kulübü değil. çünkü futbol yeşil saha üzerinde oynanır.
Siemens Servisi Gebze
adam hala "en büyük kulüp olduğumuz için, başlığımızın altında toplanıyorlar" diyor! adam kendisiyle taşak geçildiğinin farkına varamayacak kadar gerçeklerden kopmuş durumda. azcık akıl, izan olur insanda. bunların başkanı şike için kullandığı şifreli konuşmaları "biz kurban kesiyorduk, o onun şeyiydi" diyor, "havuzdan çıkıyoruz" diyor iki gün sonra "tüm dünya bizi yanlış anladı" diyor. tamam fenerbahçeliler fenerbahçeli de, tüm türkiyenin alnında gerizekalı mı yazıyor lan? siz ya herkesi aptal ya da herkesi fenerbahçeli zannediyorsunuz galiba. şu başlıkları takip ediyorum kaç gündür. adam akıllı "lan siz bu adamı hala niye savunuyorsunuz" diyen fenerbahçeli sayısı bir elin parmağını geçmiyor. umuyorum aziz yıldırım daha 20 yıl falan yönetir bu kulübü, biz de makaramıza bakarız. vazgeçtim lan acımıyorum, beter olun!
Siemens Servisi Gebze
19 Eylül 2012 Çarşamba
Bosch Servisi Gölcük
erdoğan isterse
başbakan erdoğan; fenerbahçe'ye karşı yürütülen bu komploya artık dur demelidir. 3 temmuz operasyonu; futbol maçlarının sonucunu etkilemek olayı, yani şike gibi gösterilmiştir ama yargılama işi şikeden yaptırılmamış; özel savcının özel gayreti ile iş organize suç örgütü, yani çete davasına çevrilmiştir. ve sonuçta ortada sadece aziz yıldırım bırakılmıştır. halbuki iddianamede aziz yıldırım'ı ilgilendiren hiçbir konuşma ve delil bulunmamaktadır. son tff etik kurulu raporu da bunu açıkça gösterdiği halde sayın yıldırım inatla içeride tutulmaktadır.
bu yüzden diyoruz ki: olay şike değildir; komplodur. fenerbahçeliler; bu operasyonun kulübü ele geçirmeye çalışan bir odak tarafından kurgulandığına kuvvetle inanmaktadırlar.
başbakan erdoğan; bu açık haksızlık karşısında; 'bana ne? ben yargıç değilim.' havalarına girmek yerine, topa girmeli; 'artık yeter. işin ucu gelip bize dokunmaya başladı.' demelidir. kendisi ister ise bu fenerbahçe'yi linç operasyonunu durdurabilir.
unutulmasın ki fenerbahçe'ye ceza; akp'ye ceza olarak sandığa yansıyacaktır.
Bosch Servisi Gölcük
hizmet kenarda dur
bu arada fethullah gülen camiasına bağlı yayın organlarında; bazı fenerbahçeliler; 'cemaat, fenerbahçe'yi neden ele geçirmek istesinki?' biçiminde konuşturuluyor. o işadamlarının kaygılarını anlıyorum...
ama sayın fethullah gülen, son açıklamasında bile fenerbahçe'ye karşı düşmanca bir tutum içine girmedi mi? hocaefendi; kendisinden hiç beklenmeyen bir üslup ile taraftarı holigan ilan edip hatta 'katil' gibi göstermek talihsizliğine düşmedi mi? lütfen; o son açıklamayı yeniden okuyun; oradaki fenerbahçe karşıtı tavrı sizler de görün...
Bosch Servisi Körfez
herkesin herşeyin karşı olduğu vah canım klubümüz fenerbahçemiz. tebrik etmeli bunları. 19 maçlık şikeden 3 maça düşürdüler. aklıma saddam hüseyin'in fıkrası geldi. adam ıraktaki seçimlerden yüzde 99,9 oy alırdı. yabancı gazeteci sormuş. yahu bir insan daha ne ister. aziz başkan pardon saddam demiş ki o yüzde 0,01'in isimlerini.
adım gibi eminim şimdi o mağrur aziz başkan o 19 maçlık şikeyi 0 maça düşüremeyen fenerli pfdk'nın kellesini istiyordur.
Bosch Servisi Körfez
bir de fener düşmanı polis var. hani o sevgi tomurcuğu masum fener taraftarını gaddarlığıyla galeyena getiren polis. 2006'da gene şampiyonluğu fener kaybedince , o sırada oraya kutlamak için gelen fenerlileri sanırım gene polis galeyana getirdi. zavallılar o gece kadıköy'ün altını üstüne getirdiler. azıcık aklı başında olanlar, oturup sessiz sessiz ağlamıştı.
Bosch Servisi Kocaeli
öbür taraftan yargılama sürecinin işleyişine hayret etmeden geçemiyor insan. mesela koskoca adamın kafasına bastırıp, kelepçeleyip falan oradan oraya taşınması. nezarethanedeki resimlerinin basına sızdırılması. operasyon başlar başlamaz bir takım gazetecilerin güzellemelere başlaması. yok efendim emenike'nin saydığı paralar, yok efendim şunlar bunlar. ne oldu anacım? nedir bu telaş? gazeteciye bak. operasyondan önce her boku öğrenmiş. abdal'a malum olmuş diyoruz artık ne diyelim. hatırlayalım bunlar nedim şener için de orada burada "yakında silivriye gidecek" diyen embeddedler.
Bosch Servisi Kocaeli
bu ülkede hrant dink'in ölümüne göz yumanları ifşa etti diye ergenekoncu yaftası yapıştırılıp mahkeme süresince hapis yatan suçsuz gazetecileri kimse unutmasın. bu ülkede yargı asla bağımsız değildir. belki ergenekon diye bir örgüt var. ama onunla şu an hesaplaşan da diyelim zergenekondur. hiçbir farkı yoktur. savcısından, polisine, oradan hakimine oradan gazetecisine ve milletvekiline kadar uzanan bir ağdır bu ve ülkenin başına örülmüştür. bu manada kendisinden pek hazetmesemde aziz yıldırım'ın bu şike davası değil demesini önemli buluyorum.
Bosch Servisi Gebze
otobuslerin yolcu kapasiteleri 50-75 arasidir... tamam, o gun oraya gelen otobuslerin her biri 50 yolcu kapasitesine sahip diyelim. hadi, gelen otobus sayisi da 19 olsun... bu durumda her otobuse 27 kisi bindirmis olsalar, toplamda 513 yolcu eder. kafalari hic calismiyor, her 27 taraftar icin 1 otobus kaldirmislar.
silivri'ye giden konvoyu olusturan sayisiz ozel araca deginmiyorum bile. onlar aslinda yoktular.
Bosch Servisi Gebze
(bkz: akıl tutulması)
edit: gg sebebiyle küçük bir değişiklik yapmamız, karşımızdakini adam yerine koymamız gerekiyor.
bu takım köyün gaddar ağası gibi arkadaş. şimdi de felipe melo'ya talip olmuş. iki sene önce mehmet topuz ben beşiktaş'ta oynamak istiyorum diyordu gitti onu zorla aldılar. şimdi kendi sahalarına işeyen melo'ya talip olmuşlar.
18 Eylül 2012 Salı
Hurda Alım Satım İzmir
eskiden hiç kaçırmaz vadiyi bir arkadaşın evinde toplanıp izlerdik; hatta perşembe geceleri tvde başka bir yayın olmazdı. oysa şimdi "izlemesem de olur" kıvamına gelmiş, hatta karşısına aşk-ı memnu gibi süper iddialı bir dizi konmuş. özellikle yabancı dizilerin bu kadar hayatımıza girdiği dönemde vurdulu kırdılı sahnelerin böylesine havada kalması, karakterlerin kişisel gelişim göstermemesi, senaryonun eskisi gibi "vay hakikaten böyle olabilir" gibisinden izleyiciyi beyin fırtınasına yönlendirmemesi, yapım adına emek sarfedilmediğini görmek; jaguar parçalanan, her bölüm sonunda "ya bir hafta nasıl beklicez" dedirten ve hatta heyecanı kaçmasın diye tvde fragmanlarını görünce kanal değiştirten o eski bölümleri mumla aratıyor bize. zaten şimdi bir bölümü izlemeye başlıyorsam öff diyerek 10 dakika sonunda kalkıp çay koyuyorum, sözlüğe bakıyorum, saçımla oynuyorum falan. yazık oldu, efsaneydi bitirdiler.
Hurda Alım Satım İzmir
Beko Servisi Gölcük
ebru karakterinden pek haz etmesemde yine de son bölümünde duvar arkasında "kocasının ve adamlarının babasını öldürüp öldürmeyeceklerine dair karar toplantısını dinleyen kız" rolünü çok iyi kaldırdı. benim bile içim şişti lan. ayrıca ali sürmeli ile vadi uzun zamandır beklediği psikopata kavuşmuş oldu. zaza karakteri ilk bölümlerde izleyiciye bi acayip gelsede ileriki bölümlerde daha da rayına oturacağını ve izlemenin daha zevkli olacağını düşünmekteyim. sonuçta rolün arkasında ali sürmeli var.
ayrıca, cevatı öldürmemekte neyin nesi anlamadım. bu adamın yapacakları bitmedi mi dizide. ölmediği daha polatın "dna testi yapılsın" dediği anda anlaşıldı. bulut ta dizide daha aktif rol alacak sanırım ileriki bölümlerde. yakında memati dengesizin yerine geçip polatın sağ kolu olur. ama önce yıldızı bi okşasa da izleyici de mutlu olsa.
Beko Servisi Gölcük
ha bi de, 5. adam abdulhey mi lan? yok canım.
Beko Servisi Körfez
ali sürmeli'nin yanı sıra bora sivri'nin de dahil olduğu dizidir. memlekette oynatmadıkları seslendirme sanatçısı kalmadı sanırım.
abdülhey'in tavırları şüphe uyandırıyor, daha doğrusu izleyicinin bu yönde düşünmesini istiyorlar sanki. gerek yok böyle şeylere.
Beko Servisi Körfez
ercüment duru'yu, polat'ın karşısında titreyecek kadar basit bir karaktere dönüştürmektense, gerektiğinde aron feller'e bile posta koyabilecek bir karakter olarak sunabilirlerdi. bunun için mükemmel bir fırsat vardı. daha önce de söylemiştim, ercüment karakterini seslendiren ercan demirel, zamanında karahanlı'nın infazı için afganistan'dan gelen maskeli karakteri seslendirmişti. şöyle bir flashback yapsalar, ercüment duru'nun aslında o maskeli olduğunu görsek.
Beko Servisi Kocaeli
şimdilerde ise gladio filminin hazırlığı için iskender'in melekleştirilmesi çabaları, e yuh artık abii.. yani bu adamı o kadar kötü o kadar kötü tanıttınız ki kalkıp da bi anda bağımsızlıkçı kimlik vererek bi film hazırlayışınız tuhaf oldu. hikmetin karısının ölümüne sebeb olan, erhanı sakat bırakan, mematiyi aylarca eroinman kılıkta gezdiren, tuncayı kafadan elektrik verip yeniden delirten, terör kanadını bizzat yönetenleri yönlendiren sözde ergenekon'a uygun bi karakter yaratmışken şimdi sırf filme yetişsin diye de iskender'in 3-4 ay önceki konuşmalarından farklı şeylerle olaylara yakınlaşması tamamen bi ticari kaygının ürünü oldu.. bi ara darbeci kötü kaka diye tanıtıp şimdi umut ettiniz iskender'i..eminim gladio'dan sonra iskender'in de fanatik kitlesi oluşacak..
Beko Servisi Kocaeli
özlüyorum anasını satem yaa, 55 bölüm boyunca bi kere psikopat görüntüsünden kopmamış karizmanın kralını yansıtmış, bi bilardo ıstakasını tutuşu, bi şarap içişi bile ekol haline gelmiş testere necmi karakterini özlüyorum, o karizma karakterlerin duruşundaki sapasağlamlığını gerçekciliğini özlüyorum..
baştan sona tutarlılık var çünkü.. gene aynı şekilde pala karakteri, hatta ve hatta cerrahpaşalı o küçük kardeş metin'in kapıdan içeri tespih sallayarak girişindeki o tam doğallık tam gerçekcilik.. bi o sahneleri o bölümleri hatırla, gel sonra herkesin 180 derecelik değişimlerini sana yutturmaya çalışan tutarsız pusu senaryolarını takip et.. olmuyo efendiler olmuyo..
Beko Servisi İzmit
vadide polat'a kayıtsız şartsız bağlanan halo pusuda ne hale getirildi. halo'nun hapisten nasıl kurtarıldığını herkes biliyor. ardından polat'la aralarında geçen olaylar ve dialoglar hala unutulmadı. ama siz naaptınız? halo'nun polat'a bırak güvenmeyi bir satmadığı kaldı sayenizde.
Beko Servisi İzmit
iskender büyük bir şekilde dizideki hayatını tamamlayacak yakında. ama daha kendisi ekranda görünmeden gelen karizması ve saldığı korku gerçekten büyüktü. şimdi ise bakıyoruz adı kızını karakoldan çıkartmaya yetmiyor. yapmayın etmeyin. yarattığınız karakterleri bu kadar küçültmeyin ekranda. evine girilmesi mümkün olmayan iskender büyük'ün evine "yakışıklı" tek başına operasyon yaptı. o zaman neden polat ve ekibi kamera görüntülerini değiştirmeye çalıştılar eve girebilmek için? ki o bölümde bile bilgisayarda takır takır görüntü düzenleyen abdülhey şimdilerde sadece "ama abi, aman abi" demeye başladı. nerde bir zamanların parktaki karşılaşmada polat'a "ateşin var mı?" diyen abdülhey, nerde şimdiki abdülhey? bu adam değil miydi pala'dan yüzünü saklayan tanıyacak diye? dağda, şehirde her türlü operasyonun içinde bulunmuş, aslan bey tarafından polat gibi yetiştirilmiş adam şu an ne halde bir düşünün?
Beko Servisi Gebze
velhasıl olmuyor... polat o kadar güçlü, o kadar kusursuz ki her zaman zorlanmadan başarıyor. kolaylıkla kazanan hep o oluyor. diziyi izlerken çok değil kısa bir zaman sonra polat'ın kazanacağına dair en ufak bir şüphemiz bile kalmıyor. adamın karşısına doğru düzgün, kendi ayarında bir rakip çıkarmıyorlar.
Beko Servisi Gebze
yani icabında polat'ın karşısında durabilecek düzgün, karizmatik, korkunç ve çok güçlü kötü adamlar istiyoruz... orijinal kurtlar vadisi'ndeki konseyi, baronu, tilki andrei'yi, masonları istiyoruz. süper kahraman polat'ın karşısına çıkan güçsüz kötü adamı 3 bölüm sonra tokatlamasından sıkıldık, heyecan istiyoruz.
Arçelik Servisi Gölcük
sonradan aklıma geldi.
erhan'ı yine niye dışladınız lan? geçen sene de dışlamıştınız, adam sırf azminden, üzüntüsünden otomatik kol yaptırıp iskender'i vurdu. hayır verdiğin görevi eksiksiz yapan, sadık bir eleman bu. seni koruyacam diye kolu koptuysa ne günahı var? ona rağmen de malak gibi yatmayıp, kendine otomatik silah çeken kollar falan icat edip icraat yapıyor.
Arçelik Servisi Gölcük
onu dışlayacağına memati'yi dışlasana. koskoca adam bir elde bebek, öbür elde biberon bebesine mama yediriyor. bez değiştiriyor. şıtandart kazım'la birlikte bebek bakıcılığı yapıyor. arnold şıvarzeneger'in böyle hayvan gibi adamın dadlılık yaptığı bir filmi vardı, ona mı benzetmeye çalışıyorsunuz. lakin o komedi filmiydi. bu ise ciddi bir film. arada komedi unsuru tamam da bu artık eşşeklik oluyor, salaklık oluyor. hayır yapsın yine, elbet çocuğunu sevecek, bakacak. ama bunu yapıcam derken önce alıp sorgulamaya gittiğin çoban nickli adamı kaybettiriyor, polat'ın evini polislere bastırttırıyıor, koruması gereken profesörü almakta gecikip, bir de adamı elinden kaçırıyor. lan adam tam bir mal olmuş.
17 Eylül 2012 Pazartesi
Gölcük Baymak Servisi
19. bölümde ya çok büyük bir zamanlama hatası yapılmış, ya da dizi yanlış montajlanmıştır. anlayamadım ben olayı. abdülhey hastaneye yatırıldıktan sonra binbir gece'nin jeneriği misali yer gök boğaz istanbul falan gösteriliyor, sonra bir bakıyoruz ki aa o ne? bütün ekip abdülhey'in başında toplanmış muhabbet ediyorlar. daha geçen bölümde hayati tehlikesi devam eden, son 24 saati kritik olan yoğun bakımdaki erhan bile koltukta oturarak teşrif etmiş. abdülhey'in suratında işkenceden en ufak eser yok. zannediyoruz ki binbir gece dizisindeki gibi "iki hafta sonra" falan gibi bir zaman atlaması yaşandı. aradaki iki haftayı biz görmedik ama geçmiş gibi gösterildi. yoksa dün hayati tehlikesi devam eden adam koltukta nasıl otursun, abdülhey sanki dün işkence görmemiş gibi nasıl böylesine dinç, böylesine sağlıklı görünsün. ama öyle değil. hakikaten aradan iki hafta falan değil, bir gün geçmiş. zira selçuk bey'in kan tahlili sonuçları yeni geliyor. kan tahlili dediğin aynı gün içinde bile çıkabilen bir tahlil. nevzat'ın hayati tehlikesi olmayan ayağı, pürmüz'ün hayati tehlikesi olmayan eli falan aynı duruyor, hiç iyileşmemiş ama dün yoğun bakımda olan erhan ayağa kalkmış, bütün şehir şebekesini yiyip, üstüne tırnakları çekilip dayak yiyen, böğür böğür kan kusan, saatlerce askıda kalan abdül neredeyse kalkıp göbek atacak, o derece sağlıklılar.
Gölcük Baymak Servisi
aradan birkaç sahne geçiyor. abdülhey odada yalnızkan gördüğü işkenceleri hatırlıyor falan. tam o sırada polat geliyor. o da ne? önceki odada hep birlikte toplaşma sahnesinde işkenceden eser olmayan, en ufak bir bitkinlik belirtisi göstermeyen abdülhey'in suratında yaralar var, ayağında falan sargı var, kıpırdarken ıııh ah uh falan diye ıkınıyor, inliyor, acı çekiyor. yorgun, bitkin bir şekilde konuşuyor. önceki sahnedeki dinçlikten eser yok bu sefer de. ee lan daha bize göre 15 dakika önce bu adam cillop gibiydi, ne ara yeniden kötüleşti?
Baymak Servisi Gebze
18. bölümde beni en etkileyen sahnelerden biri polat'ın abdülhey'i kurtarmak için geldiğinde onu perişan halde görmesi idi. daha önce de kılıç'ın öldürülmesinin ardından nizam'ın adamları tarafından abdül'e işkence yapılmıştı ama bu kadar kapsamlı değildi tabi. polat da "sen buna dayanacak yapıdasın abdülhey hadi koçum benim" diyerek bizi inandırmıştı. oradan referansla bu bölümde de bu inançla izledik. abdülhey polat'a kendinin kaçırılma haberinin gidip, onların yemi akıl etme ve oraya gitme süresinin biraz vakit alacağını bildiği için, hakan'a yemi mümkün olduğu kadar geç vermeye çalıştığını düşünüyorum.
edit vasıtası ile eklemek istedim: flashbackleri ilgi ile izliyoruz.
Baymak Servisi Gebze
Vaillant Servisi Gölcük
18. bölümde çok garip şeyler oldu. bir kere kurtlar vadisi zamanında al pacino kurtlar vadisine gelecek, geyiği vardı. sözlükte bile bayağı tartışıldı bu mevzu. ama adamlarda öyle bir azim varmış ki al pacino'yu hem getirdiler, hem de godfather'daki rolünü oynattırdılar bir de nasıl bir efekt kullandılarsa al pacino'yu 30 küsürlü yaşlarına geri döndürdüler. flashbackler güzeldi, yerindeydi. cevaplanmamış bir kaç soru cevaplanmış oldu ama bu bölümlede bir sürü sorulacak soru çıkardınız kendinize. gelin sıralayalım.
Vaillant Servisi Gölcük
1- the passion of christ 'de bile böyle işkence görülmemişti kardeşim. ki filmde christ dünyadan göçmüştü, abdülheye sikinden ceyran vermesinden tut, türlü türlü işkenceye maruz bıraktılar, adam nasıl ölmüyor, bunu akıl fikir almıyor.
2- mekan amerikanların mekanı, büyük ihtimallede cia'nin. bunun hiç mi ceyranlı teli, termal kamerası yok? polat mübarek hitman gibi, ne ara girdiyse kale gibi mekana, çiüfft çiüfft efektli susturuculu silahıyla bir adamı indirdi, hoop yangın merdivenlerinden yukarı. sonra baktık ki havalandırmada. hem de devasa yerde tam da abdülhey'in tutulduğu odanın üstündeki havalandırma deliğinde, hayırdır hacı bir dürbünle bakman bile olayı çözüyor.
Arçelik Servisi Körfez
eski versiyonun müdavimlerini şaşırtmaya devam eden dizidir. hatırlarsınız süleyman çakır oldürüldüğünde polat'la memati 5 tane babayı aynı gecede ortadan kaldırmışlardı. bu versiyonda ise bırakın babayı, babanın elemanının hakkından bile gelemediler.
eskiden polat önce bi araştırır, başka giriş var mı diye bakardı, dün bodoslamadan girmeye çalıştı ve bir anda sergei bubka'ya dönüştü.
muro ve adamlarının barakadan içeri atmayı akıl edemedikleri el bombalarını, erhan dışarıya atabilirdi ama o da düşünemedi.
Arçelik Servisi Körfez
eskiden güllü ve dayısı silah atma yarışı yapmışlardı da güllü (yanlış hatırlamıyorsam) hedef kağıdında kurşunlarla resim çizmişti. nevzat da sağ eliyle minibüs kullanırken sol elini camdan çıkarıp tek kurşunda düşmanı deviriyordu. şimdilerde ise ne erhan, ne nevzat, en önemlisi ne de polat attıklarını vurabiliyorlar. kaç bölümdür çatışıyorlar adam gibi isabet kaydettikleri bi atışları yok.
abdülhey ve polat oynadıkları oyunun anlaşılacağını nasıl anlamadılar anlamıyorum. sen ki polat'ın zorda kalınca sığınacağı evsiz olabilecek kadar tecrübelisin, kurtarmaya gittiğin adam susturuculu silahla vurulduğunda o binadan öyle mi çıkılır hey koca abdulhey?
Arçelik Servisi kocaeli
17. bölüm fragmanından gördüğümüz kadarı ile polat alemdar, hangarda çıkan çatışmada yaralanan güllü ve ahu'ya hastanedeyken öyle bir üzülüyor ki bunu ne emminin, çakır'ın, seyfo dayının, amcanın, ne de elif'in ölümünde gördük. tamam onlarda da üzülmüştü ama bu şekilde davranmamıştı. sanki daha serin kanlı idi. pusu döneminde halo dayı yaralandığında da böyle aşırı tepki vermişti. şimdi de benzer bir şekilde davranıyor. bir uyumsuzluk var. biraz abartılı oynanıyor sanki.
Arçelik Servisi kocaeli
kurşun blokların değil tahta masaların ve deri koltukların kurşun geçirmediği dizidir. yahu bu kadar vurdumduymazlık nasıl olur, ne yaparsak yapalım bu seyirci izliyor mantığıyla yapıyorsunuz diziyi. ayıp ediyorsunuz gençler. hele o halay ekibi gibi yanyana dizilip depoyu taramak nedir allah aşkına. silah ticareti yapanların hiç mi roket atarı, el bombası felan olmaz. ulan kızıyorum da genede izliyorum da. artık mahallede ki kedileri bile pisi pisi beee diye cağıracak olduk! adamın asabını bozmayın!
Arçelik Servisi İzmit
dizide ilginç diyaloglar geçiyor.polat 'türkiye'nin elini ayaklarını birileri gözünü başka birileri, başka birisi ise elinde bıçağı tutuyor ülke kurban ediliyor'diyor adamlarından biri 'ne yapacağız?' diye sorduğunda ise ülkeyi kastederek 'aslan kurban olamaz' diyor yani kendini devlet sanan 4 tane insan var dizide ve gerçekten alıntı gibi anlatılıyor bunlar ,ne kadar inandırıcı olabilir ki demek geliyor insanın içinden ancak ne yazık ki ülkemizde siyaset,devlet hatta genel kültür bilgisini kurtlar vadisinden alan arkadaş sohbetlerinde bu bilgileri daha da yanlış yönde geliştiren bir gençlik var.bir batı ülkesinde olsaydı kısmen bazı derin devlet meselelerinin ve ulusalar arası suç örgütlerinin dünyasını anlatmaya çalışan kendine göre bir izleyici kitlesi olan ('24') gibi sıradan bir dizi denilip geçilebilirdi ama ne yazıkki bu dizi birtakım bilinç konularının oturmadığı ülkemizde zaten neyin ne olduğuna karar verememiş kafası karışık bir çok genci yanlış noktalara sürüklüyor en azından olumsuz etkiliyor.
Arçelik Servisi İzmit
Arçelik Servisi Gebze
abdülhey hain mi? değil. tamer başkana çalışıyordu, iran'lı olayında polat'ı sattı tamam ama daha sonra kendi kurumunu da satıyordu ki memati enseledi. geldi astı. tamer tam abdülhey'i ispiyonlayacaktı ki abdül tekmeyi bastı. neden? abdül'ün ismini verecekti. ne olacaktı? polat'ın adamları abdül'e cephe almayı bırak memati silahı dayayacaktı. o zaman ne olacaktı? polat abdül'ü içinde tutamayacak, dışlaması
Arçelik Servisi Gebze
gerekecekti. bu sefer de kurduğu oyun bozulacaktı. zaten o yüzden bütün icraatlarda abdül'ün oyunu bozulmasın diye onu kendi ekibine karşı bile kolluyor. aslında abdül, polat'ın ekibindeki sızma değil, başkanın ekibindeki sızmadır. polat ve abdül danışıklı dövüş oynuyorlar. bunun analizini kemal vural'a yaptı. ya abdülhey başka servislere çalışıyor ya da polatla anlaşmalı iş görüyorlar dedi. ama vural bunu anlayamıyor. o abdül'e güvenerek polat'ı yok etme planını söyledi. abdül gereken bilgiye ulaştı, görev başarı ile tamamlanmış oldu.
15 Eylül 2012 Cumartesi
Hurda alım satım izmir
15-24 m. kadar boylanan hurma ağacının dalı olmayan yalın gövdesinin kalınlığı 30 cm'yi geçer. Dibinden piçler çıkaran ağacın sert, gri-yeşil renkli ve gösterişli bileşik yapraklarının uzunluğu, ağacın büyüklüğüne göre 2-4 m. arasında değişir. Ağacın üst kısmında, her yaprak koltuğunda bir tomurcuk yer alır. Bu tomurcuktan, başak halinde açan bir çiçek topluluğu doğar.
Hurda alım satım izmir
Baymak Servisi Kocaeli
volkan
gokhan bekir yobo h.ali
topal baroni
topuz
krasic stoch
kuyt
Baymak Servisi Kocaeli
şeklinde daha etkili olacağını düşündüğüm takımım.
sow iyi oyuncu ancak fenerbahcenin aradığı adam bu değil bence. sowun gönderilip, semih ve bienvenunun yedekte kalması bence daha dogru olan.
nispeten güçsüz takımlara karşı topuz yerine alex oynar. alexi ben de herşeyden çok seviyorum ama alex olduğu zaman takım çok yumuşak kalıyor. ya lassana diarra vb. bir oyuncu alınacak ya da alex yedek kalıcak.
birde bir oyuncu bir kere begenilmedi mi bir daha ne yapsa giremiyor taraftarın gözüne. bekir sağbek oynarken bende çok kızıyordum kendisine. ancak adam stopere geçtiğinden beri son derece iyi oynuyor ancak halen söyleniyor millet anlamıyorum.
her yeni transferine basın mensuplarının galatasaray-fenerbahçe rekabetini sorması sonucu yeni transfer olan oyuncunun; "galatasaraya gol atmak istiyorum" şeklinde cevap vermek zorunda olduğu takım.
ne desin adam? galatasaraya gol atmak istemiyorum mu desin?
ayrıca galatasaray'ın bu transfer döneminde şimdiye kadar aldığı hamit dışındaki bütün oyuncular süperligde oynamış oyuncular ve fenerbahçeye karşı da defalarca mücadele etmiş oyuncular. o yüzden bu tip bi açıklama beklenmez/bu tip bi soru da onlara sorulmaz zaten. hamit altıntop'un da röportaj verdiği pek görülmemiştir.
Baymak Servisi İzmit
her ne kadar vaslui'ye elendiğinde gelip burada dalga geçecek de olsam, her ne kadar şl'den elenmesinin maddi açıdan gs'ye yarayacak da olsa ve her ne kadar günahım kadar sevmesem, hatta nefret de etsem, bir türk futbolsever olarak şampiyonlar ligine kalmasını istediğim takım. ülkemin, milletimin çıkarlarını kendi ve takımımın çıkarlarına tercih ederim.
son 5 yılda transfer döneminin 3 tane klişesi vardır.
Baymak Servisi İzmit
1- orta sahaya iki yönlü de oynayan süper yabancı oyuncu alacağız.
2- transferleri mutlaka kamp döneminden önce yapacağız.
3- sikilyon tane adam alınır ama o ortasaha yabancısı alınmaz ve ilk resmi maçtan sonra yönetim kurulunda "hassiktir" çekilir.
ben derim ki şu saatten sonra piyasada öyle seçmece orta saha kalmamışken bo mccalebb'i deneyelim. çocukta fizik var, hızlı, kendini yerden yere atıyor falan.
14 Eylül 2012 Cuma
Vaillant Servisi Kocaeli
"ya ama avrupa yakası başkaydı", "pof avrupa yakası gelecek aklıma hep, oturmayacak karakterler", "beyaz hiç olmamış amaa işte avrupa yakasından dolayı aklım hep levent üzümcü'ye gidiyooo", "bu ne ya dekor bile avrupa yakası'yla aynı, aynı mutfak orda da vardı" önyargılarıyla izlenmeye başlanan dizi.
Vaillant Servisi Kocaeli
lakin 2. bölüm itibariyle kendimi kahkaha atmaktan alamadım. beyaz'ı ve hatta ve hatta sarp apak'ı bile yadırgamadım o derece. tutar mı tutar kardeşim
güzel dizi. damat ve aşüfte'sine özellikle bayıldım. 2 daire'nin buluşabileceği ortak alan için terası seçmişsin ama kapat artık şu terasın kapısını be gülsecim. ocak ortası, ısıtıcı gibi ara kelimelerle sezonsal denge yakatlamak istiyosun da, benim içim üşüdü burda o t-shirt'le yapılan sabah kahvaltılarında yahu.
Vaillant Servisi İzmit
beyaz türk'ün çilesi tuzu kaçmış krem şanti. pörtlek gözler. abartılı mimik. oryantalist mizah. türkün komediyle olan imtihanı burada bitiyor: muvaffakiyetsiz kopya. mikro milliyetçi televizyon müptelalarının aslen var olmayan trampa karşısında afallayıp kırmızı düğmeden bihaber tecavüz karşısında zevk alma yoluna yönelmeleri dahiyane. bu harita metod oluyor. hürriyet okuyan herife neden? derim, ne yani posta mı okuyum? der. tam burada gülünecekti. :( rahatsız edici sit-com her derde deva. bizleri düşünmekten kurtarıyor. nerede güleceğimizi söylüyor.
marka düşkünü bazen çakma alır. fakat çakma ne kadar başarılı olursa olsun onun çakma olduğunu bildiğinden dolayı bir huzursuzluk hisseder. böyle bir huzursuz bacak sendromu. bak bu normal.
Vaillant Servisi İzmit
gülse birsel yok ise altyazı var. bence daha küçükken başını ezmeli bu her amerikalının rüyası olan yeniden çevrimin.
Vaillant Servisi Gebze
ilk bolumune gore vasat kalmış dizi.fekat gel gelelim oyuncu kadrosuyla,konusuyla ve gulse farkıyla açılıp rölantisini bulacağını düşünüyorum.karakterler absurdlükten biraz daha uzaklaşıp doğallaşırsa dizi yolunu bulacaktır.mesela açılay karakteri.abla zaten konuşsa komik bikere.kasınca kötü ve zorlama duruyo bazı diyaloglar.yapma gülsecim rahat bırak karakterleri kastırtma da adam gibi izleyelim diziyi.
Vaillant Servisi Gebze
orçunu da sapıklaştırma ayrıca adam sempati kazanmışken antipatik yapma adamı.
çok güzel devam eden dizi. keşke bitmesin dedim, sürsün gitsin. absürd filan demiş bazıları da anlamadım yani siz hangi ülkede yaşıyorsunuz. bu insanların hepsi gerçekten var. orçun bile var ya!
gülse birsel iyi ki varsın, kalemine, zihnine sağlık...
13 Eylül 2012 Perşembe
Siemens Servisi Gölcük
dizinin son bölümü de bayık geçerse bu diziyi daha izlemem diyordum ki son bölümü birkaç gün önce sansürsüz olarak izleyip daha çok sevmemle birlikte asla bırakmayacağımı anladım. ay yapım iyi işler çıkarıyor, hakkını vermek gerek. kıvanç tatlıtuğ'un bitirim birader olmaya çalışıp aslında içindeki iyi adamı yenemeyen, kötü olamayan bir adamı hakkaten çok başarılı bir şekilde canlandırması da beni bayağı bir şaşırttı. o adamdan bu performansı beklemiyordum açıkçası. çok çok iyi oynuyor çünkü öyle çok adam tanıdım, sanki izlerken tanıdığım bir elemanı oynuyormuş hissine kapılıyorum.
Siemens Servisi Gölcük
ayrıca dizide kuzey'in babası sami bey'in şiirsel sövüşü pek güzeldi. adam şiir okur gibi küfür ediyor lan resmen. ahahah küfür ettiği için de sevmiyoruz elbet böyle gerçekçi oluyor ve verilmek istenen hissiyatı daha da güzel veriyor. geçen yıldan beri behzat ç için dediğimizi kuzey güney hemen yapıvermiş. bu güzel bir atak ancak behzat ç'yi çeken şirket böyle bir şeye izin verirse aynısı yapılabilir. diğer türlü montaja girip biplenmeden önceki halini kim nerden bulacak başka? türkiye'de zaten sokakta 5 yaşındaki veledin küfür etmesi bile artık yadırganmazken bu bipleyerek halkı küfürden koruma çabasını da bir anlamadım gitti. saat 10'da başlayan ve saat 1'e kadar süren dizilere koyuyorlar. e pezevenk yatırsana karını çocuğunu 1'e kadar ne yapıyorsunuz? sapıklık sizde anasını satayım.
Siemens Servisi Kocaeli
hürrem karakterini canlandıran kadın,avrupa yakasındaki ifot ve bu kuzey ile güney'in anası kadar hiç bir rolden nefret etmedim. bu üçü cidden karakterler ile kendilerinden bile nefret ettirdiler.
9. bölüm ile; sabıkalı kişilerin iş, aile, toplum v.b sosyal mecralarda hayata 5-0 yenik basladıgını, toplumdan nasıl dıslandıklarını, nasıl ezildiklerini yuzumuze tokat gibi çarpmıstır. allah kimseyi hapislere düşürmesin.
Siemens Servisi Kocaeli
kuzey'in yeni iş baslangıcında, sol göğsüne "kuzey tekinoğlu" yazılı zamazingoyu taktıgında, o zamazingoya bakısı ve mimikleri; ezilmişliğin ve dıslanmıs gecmişine "bakın ben de adam oldum, işim var artık" haykırışıydı.
Siemens Servisi İzmit
bir behzat ç. ya da ezel olmasa da ortalamanın üstünde kalan izlenebilir dizidir bana göre. simay ve ali de güzel karakterler. baba da çok iyi, adam oyuncu.
ama şöyle de bir şey var, çocuklarına kuzey güney ismini vereceksen. mantık olarak öncekine kuzey, sonrakine güney konulur. sebebi nedir bilinmez* ama bizim algımızda kuzey, güneyden daha önce akla gelir. hem ikinci çocuğun kız olma ihtimali de düşünülürse ilkine kuzey demek daha mantıklı çünkü kıza kuzey ismi konmaz ama güney konulabilir. ama kuzey daha karizma gibi görünen bir isim olduğu için ve karizma karakter de küçük olan olduğu için böle yapmışlar.
bu da böyle saçma ve hiçbir sike yaramayacak bir eleştiri olsun.
Siemens Servisi İzmit
ismi rıza - şenol olsa izlenir mi acaba sorusunu sordurtur insana. isimlerle alay etmiyorum. dizinin adı kıvanç - buğra bile olsa aynı şekilde kuşkulanırım. isim karakterlere cuk oturmuş. slogan vari bir dizi ismi. ilkokuldaki doğu batı kuzey güney ezberinin akıllarda kalmasının payı da büyük.
Siemens Servisi Gebze
cemre'nin annesinin uyandırma ve pozitivitesinden bir tane de kendime istediğim dizi. ( o nası tanım oldu ulen) bi zamanlar annem de böyleydi, kadıncağız yıldı beni uyandırmaya çalışmalarından. görünce özendim birden, yazık acıdım anneme çektirdiklerime.
Siemens Servisi Gebze
ayrıca bi de banu'nun babasından alayım lütfen, adam kızı gık dese yapıyor, ben de şımarmak istiyorum ya. allahım çocukluğuma geri döndürdü bu dizi beni.bir dizideki karakterlerin hepsi mi çirkef, hepsi mi ikiyüzlü olur? kuzey-güney'in annesi ayrı çirkef, güney ayrı, banu ayrı, -son bölümde ortaya çıktığı üzere- simay ayrı, banu'nun abisi ve abisinin nişanlısı ayrı çirkef ayrı ikiyüzlü. vah kuzey'im vahh! bi' baban bi' sen kalmışsın saf, temiz bi' de kankan ali.
--- spoiler ---
not: mustafa avkıran ve zerrin tekindor'a saygılar, sevgiler. sürekli döktürüyorlar efendim, durduramıyoruz.
Bosch Servisi İzmit
gelecek kaygısıdır, para sıkıntısıdır yok, üstüne üstlük şahane babası var. benim babam gebersem de evden bir tabak eksilse diye beklerken banu'nun babası işinin bozulmasını göze alıyor. vay arkadaş fazlayız dünyaya.
iyi ki güney'le aşk yaşıyor, bir de kuzey'le beraber olsaydı kıskançlıktan bir yerim çıkardı artık maazallah.
Bosch Servisi İzmit
son zamanlarda dikkatimi çok çeken ve hatta dağıtan bir durum var. 2 kişi arasındaki diyalog ya da olay fazla uzatılıyor sanki. 10 dakika 2 kişi konuşuyor. sonraki 10 dakika diğer 2 kişi, böyle gidiyor dizi. misal az önce annesinin cemre'yi kaldırmaya çalıştığı sahne rahat yarım saat sürdü bence. hep böyle oluyor. alışık değiliz biz dizilerde uzun uzun konuşan insanlara falan. bir o kareye bir bu kareye sürüklenmek istiyorum.
Beko Servisi Gebze
"normalde türk dizilerini seyretmem ben yeaaa" diyen türk oğlanları ile "aman aman istemem öyle kaslı kaslı ne meter mevsimler gibi öyle canımmm" diyen türk kızlarının "bu dizi tutar hocam" ve "ay ben o adonisleri yerimmm" nidalarıyla sözlükte sanal orgazm yaşamalarına sebep olan dizi. bu kadar zayıf karakter, böyle goygoyculuk allah sonumuzu hayır etsin. tamam dizi güzeldir hoştur o ayrı hatta bir erkek olarak kıvanç 10 numero olmuş da diyorum ama erkek arkadaşı spora başlayınca "ay istemem öyle" diyip de 1 dizi süresinde pompaladığın östrojenini burada shot bardakla servis etmen de öz türkçeyle kancıklık canım benim.
başka kim kaldı ya?
Beko Servisi Gebze
ha bu arada 7. bölümün en sonunda, güneyin banunu şatosundan ayrılması sahnesinde, dünyanın hangi ülkesine gidersen git, önce ev sahibi kadın kafayı bir kapıdan uzatıp etrafı kolaçan eder, sonra kaçak giren sevgili odadan çıkar gider. böyle bir sahne yok yani. hem eve kaçak girmiş, sabah 6 da gizli gizli evden çıkacak. hem de sabah sıçmaya kalkmış ev babası rahatlığında odadan çıkıyor herif. üst baş dağılmış. ulan 200 tane çalışanı olan şatodan çıkıyorsun pezeveng. o ne haldir öyle? kravatı tak bari ya da koy cebine. koridora çıktığında banunun babası ile ya da abisi ile karşılaşmayacağın ne malum hem. çok saçma çok. neyse.
12 Eylül 2012 Çarşamba
Bosch Servisi Gölcük
zamanında şu diyaloğun yaşandığını milliyetteki yakan top köşesinde okuyunca canlı canlı göremediğime çok yandığım efsane program:
Bosch Servisi Gölcük
serhat ulueren: gökmen abi, ben sizi çok seviyorum!
gökmen özdenak: ben de seni çok seviyorum serhatçım!
ziya şengül: birbirinize aşkınızı sonra ilan edin! şimdi maçlardan konuşuyoruz burda!
gökmen özdenak: ziya abi kıskanma, seni de seviyorum...
adnan aybaba: beni seven yok mu ya?
serhat ulueren: eee... seviyorlar tabii... (bu aradaki bakışları düşünmek bile kopartmaya yetiyor)
bugunku program ile gercekten yarmıstır. sergen telefonla baglanmıs hatta. serhat ulueren 'in ise agzı kulaklarında. fener yenemedi ya. cok mutlu. sergen 'i öve öve bitiremiyor. (gercekten öve öve bitirilemeyecek bir adam sergen ama bu adam yapınca bir garip oluyor nedense)
s.ulueren : sergen bisey sorcam. sergen alex 'ten büyük futbolcu diyebilir miyiz?
(gazı alan sergen): diyebiliriz.
Bosch Servisi Körfez
star'in pazar gecesi sinemasi'nda yayinladigi komedi filmi. bulent tulun'un renk kattigi program.
bt : gokmen bidi bidi bidi bisey bisey sanziman (anlamadim burayi ama sanzimana nerden bagladi bilmiyorum).
gokmen : yok, bulent ben anlamadim, selcuk dereli hic gol pozisyonunu engelledi mi ? onu anlat bana.
bt : onu anlatmak gerekirse bastan anlatmam gerekir. senden baska herkes anladi orda.
gokmen : tesekkur ederim.
Bosch Servisi Körfez
bu programı izlerken, okulda çok popüler olan bir erkek grubuna dahil olmak için her türlü maymunluğu yapan fakat grup elemanları tarafından tam manasıyla taşşak oğlanına çevrilen ezik gencin maceralarından oluşan bir kurgu canlanıyor kafamda. şu günlerde asas* döneminin en parlak günlerini yaşamaktadır. keşke güntekin onay'la ahmet çakar'da olsaydı programda. bir insanın ömrü boyunca görüp görebileceği maksimum ayarı 3 saatlik programda görürdük herhalde.
random hareket eden, alakasiz cumleler kuran botlarin oynadigi kalitesiz bilim kurgu komedi dizisi.haftanin maclari programdan once botlara yukleniyor.program boyunca sahip olduklari 200 kelimeyle bu sonuclara gore degisik kombinasyonlarda cumleler uretiyorlar.arada cok fantastik cumleler de cikabiliyor (bkz: ebenin ami ali sami)
serhat ulueren'in ne kadar komik bir adam olduğunu bilmesem* ufuk özerten'in tarafını tuttuklarını sanacağım bir programa imza atmıştır gün itibariyle. ufuk özerten, serhat ulueren'in bütün suçlamalarına eski mhk başkanlarında göremeyeceğimiz bir cesaretle cevap vermiş (hatta serhat ulueren'i ayar manyağı yapmış) ve hakkında şu an için hiçbir soru işareti bırakmamıştır.
Bosch Servisi Kocaeli
akabinde ufuk özerten'i güya yine karalamak için ilhan cavcav'ın telefon bağlantısını "şaka sandım" başlığıyla banttan yayınlamışlar bu bantta da cavcav'ın "x bana söylediğinde şaka sanmıştım, özerten çok yakın bir arkadaşımdır ve ona her ortamda güvenirim" demiştir. sanıyorum serhat burada da "güvenirim" kısmını kesmeyi unutmuş.
ama serhat ulueren bu ayarlarla yılmaz, önümüzdeki hafta da dikbaşlılıkla çıkıp daha fazla ayar yer diye tahmin ediyorum.*
bu geceye kadar, ali sami alkis, turgay seren ve en onemlisi ahmet cakari kaybettikten sonra eski tadi hicbir zaman bulamadigimiz eski bir efsane olarak akillardaydi. ancak serhat ulueren'in, ufuk ozerten ile yaptigi uzun konusmanin ardindan gozlerinin dolmasi ve telefonun kapanmasindan sonra silah arkadaslarina (bkz: ziya sengul) (bkz: adnan aybaba) sitemde bulunmasiyla bize nostalji yasatan, gece gece keyiften dort kose hale getiren programdir.
(bkz: ziya abi ağzınla kuş tutsan bana yaranamazsın)
(bkz: adnan hele sen hiç konuşma)
Bosch Servisi Kocaeli
nedense her iddia ediyoruz ortalık karışacak röportajları sonrasında röportaj yaptıkları kişiyi ekstradan ya stüdyoya (ki bundan hep bir "zorla" havası almışımdır.)konuk eden ya da telefonla arayıp yayına alan komedya programı. hayır yani adama "nasıl, beyanlarınızı güzel şişirmiş miyiz?" demek veyahut "açıklamalarına canlı yayın gözüyle bir daha baktık da ortalık umduğumuzdan fazla karışacak galiba.iki lakırdıyla hadiseyi yumuşatıver de postu deldirmeyelim." imasını vermek için midir bu ek icraat?*mac goruntuleri olmadigi icin farkli bir yayin politikasi guden ve bunda hic de basarisiz olmayan program.. lig havasina biraz girilsin daha da duzelecektir, spor programlari acisindan iyi bir alternatif..
Bosch Servisi Kocaeli
ortada henuz hic bir sorun yokken,bjk-gs derbisine saatler kala,tanitimlarinda arsivden kavga goruntuleri vererek mac sonrasi tüm olaylari yayinlayacagini beyan eden insanlari yok yere tahrik eden sözde futbol programi.
tarih itibariyle yayınlanan programı "kına gecesi" olarak nitelendirmiş yayıncıları. masanın üstünde bir torba kına var. arkada kına gecesi müziği çalıyor. (ahahahahah ulan vay arkadaş yaa türk televizyonculuğuna bak)
olay da gökmen özdenak maçtan önce "fenerbahçe fark yer" demiş olması sonucu ziya şengül'ün de maç bitince yapılan röportajda "birileri kına yaksın" demesidir.
Bosch Servisi Gebze
ahmet çakar'dan bahsederken, "ah karşılaştığımızda sarılırdık çok severdim çakar çakmaz derdim, çok gülerdi" şeklinde sanki ölmüş gibi bahseden turgay şeren'e birisi ortalıktan bulduğu en yakın koniyi kafasına takarak orta düzey bir volümde ölmediğini söylemesi gerekir.
son aylarda reyting yontemi olarak onemli ve fla$ isimler hakkinda birilerin agzindan iddia koparip koparip, ilgili ismi canli yayina baglanmaya cagirma yontemini kullanan program.
Bosch Servisi Gebze
sorarsan cevap hakkina saygi, demokrasi, $effaf, objektif falan filan tabi. ama ba$arili olamiyorlar. o fla$ isimler programa baglanmiyor.
program ekibi de bundan cok rahatsiz. "- biz burada e$$ek mi osurtuyoz..." kabilinden yakiniyorlar, bunu ciddiye alinmak/alinmamak olarak goruyorlar.
14 mart 2004 geceki programinda, eger yanli$ duymadi ve tanimlamadi isem, turgay $eren konu$urken, kamera o'nu cekerken (bu turgay abi'yi temize cikariyor), programin hemen ba$inda, birisinin "gegirdigi" ve bunun cok net $ekilde duyuldugu program.
bilemiyorum ben mi hayal duydum.
11 Eylül 2012 Salı
Beko Servisi Gölcük
taraftarları tarihe geçen takım. şike ve teşvik nedeniyle 6 yıl hüküm giyen başkanlarını ve benzer cezalar alan yöneticilerini törenlerle karşılayarak, omuzlarda taşıyarak gerçek anlamda tarihe geçtiler. bu pişkinliğe, komediye, rezilliğe ulaşmak hakikaten kolay değildir. tebrik etmek lazım kendilerini.
Beko Servisi Gölcük
dün, 3-5 taraftarının formasını üstüne geçirmesiyle sokakta, önce küfür yok, ardından ananın a*ı galatasaray, i*ne beşiktaş vb. tezahüratlar atarak, kadıköy'ün orta yerinde sen neden kendi kendine havalara giriyorsun ulan gerizekalı dememize sebep olacak şekilde ilerlemekteydi. önce bir maç falan kazandılar sandık. aynı anda, beşiktaş ve galatasaray karması bir takıma fark attıklarını zannettik. ha dedik, adamlar haklı, zira böyle bir kıç yırtma ancak bu tarz bir başarıdan sonra kutlanır. meğer, 1 senedir sürünmelerine sebep olan başkanları tahliye edilmiş de ona sevinirmiş zavallı 3-5 kişi. fenerbahçe budur. mantıksız şeyler yapıp, ooolum, nasıl yıktık ortalığı kıps modunda gezen birilerinin takımıdır. alınlarınızdan öpüyorum fıstıklar.
Beko Servisi Körfez
sözde şike operasyonunun başlamasının üstünden tam tamına bir yıl geçmesine rağmen hakkında hala bir delilin olmadığı takımdır. basının aylarca pompaladığı deliller nerede? hani kamera kayıtları, hani para transferleri?
savcı mehmet berk hiç birşeyi kanıtlayamadı.
mikrofonlar beşiktaşlı ismet berkan'da;
Beko Servisi Körfez
aziz yıldırım için söylüyorum: bu dünyada adalet varsa bu karar yargıtay'da tamamen bozulur...
dava bittiğine göre konuşabiliriz: savcı şike şüphesini kanıtlayacak yeterli delile sahip değildi.
şikeden şüphelenmek başka şey, bunu kanıtlarıyla mahkemede bir ceza davasında ortaya koymak başka şey...
bu ülke futbolunda şike yapıldığına dair kanaatim var ama bunu ceza davasında kanıtlamak gerekir. savcı kanıtlayamadı.
savcının kanıtları bir takım telefon konuşmalarından başka bir şey değildi. tek başına telefon konuşmaları hiçbir şeyi kanıtlamaz.
en önemlisi, savcının paranın izini bulması gerekiyordu. bu iz bulunamadı.
bir konuda kanaate sahip olmakla kanıta sahip olmak arasında fark var. şike benim de kanaatim ama savcının kanıtları yetersizdi...
Beko Servisi Kocaeli
kendisi için artık tek yol kalmıştır: alt ligler. bu alt lige düşme işini de kimse yapmıyorsa bile fenerbahçe kendisi yapmalıdır. aziz yıldırım'ın masum olup olmadığı da önemli değildir şu aşamada. toplumun gözünde bu takım şike yaptıysa (gerçi fanatik olmayan her taraftar, "benim takımım hiç şike yapmamıştır" demiyor), cezasını çeksin, öyle gelsin. yıldırım'ın temyizini beklemek utancı büyütüyor sadece...
Beko Servisi Kocaeli
cihan kırmızıgül ne kadar terörrist ise, fenerbahçe o kadar şikecidir.
zahid akman ne kadar masum ise, fenerbahçe o kadar şikecidir.
ilker başbuğ ne kadar vatan haini ise, fenerbahçe o kadar şikecidir.
türkan saylan ne kadar cia ajanıysa, fenerbahçe o kadar şikecidir.
hüseyin üzmez ne kadar çocuk tacizcisi değilse, fenerbahçe o kadar şikecidir.
Beko Servisi İzmit
şu savunma hukuki değil elbette, ama hakkaniyetli bir savunmadır: "sadece fenerbahçe mi yaptı?". bu savunmayı yapan bir renkdaşım görüldüğü üzere şikeyi kabul etmiştir. etmeyip de ne yapacak zaten? sadece türkiye'de değil, tüm dünyada futbol diye bir komedi izlemiyor muyuz? amerikan güreşçileri vardır, dev gibi adamlardır, karşılaşmalarını herkes gerçekmiş gibi izler. öyle sert vurur gibi yapar ki bu adamlar, o darbeyi alanın öleceğini düşünürsünüz. halbuki vurduğu falan yoktur, tamamen roldür onlar. herkes onların rol yaptıklarını bilir, ancak bu geri zekalı sporun (!) bile çılgın izleyenleri vardır. o kadar ki dünya şampiyonu ilan ederler bazılarını. kimse demez ki "ulan rol yapıyor bunlar, ne şampiyonluğundan bahsediyorsunuz?"... bana bunun futbol denen oyundan farkını söyleyin. hiç mi duymadınız şu sözleri: "şu takımın elenmesi turnuvadaki seyirci sayısını azaltacağından elenmez" veya "turnuvalardaki sürprizler izlenirliği artırıyor, hakemler şu takıma sempati duyuyor"... ya sıcak top uygulaması? bunun varlığını kim inkar edebilir? biz niye senelerce yunanistan'la veya bir yunan takımıyla karşılaşmadık? şimdi bu söylediklerim bazılarına klişe gelecek. evet klişe elbette, ama bu klişe üzerine oturup ne kadar düşündünüz?
Beko Servisi İzmit
ben fenerbahçe platinium kart sahibiyim. dergiye aboneyim. her sezon mutlaka bir formasını aldığım gibi, günlük giyim alışverişimin önemli bir kısmını fenerium'dan yaparım. donumda, terliğimde, tişörtümde, mayomda, kolumdaki saatimde, çay içtiğim fincanda, çakmağımda fenerbahçe arması vardır. neden diye sormayın, bilmiyorum. dirk kuyt'ın, alex'in, volkan demirel'in aldığı parada, nevin yanıt'ın yaptığı antrenmanda, kadın voleybolcuların dünya şampiyonu olmasında üç kuruşluk katkım var diye kendi kendime seviniyorum. ama bir şeyi çok iyi biliyorum: temiz değiliz, en azından futbolda... cemaat bu şike operasyonuna dahil oldu mu? muhtemelen evet. fenerbahçe üzerine oyunlar dönüyor mu? ona da muhtemelen evet. dedik ya, futbol asla sadece futbol değildir diye. bir zamanlar, hangi başlığın altına olduğunu unuttuğum bir entry yazmıştım. esnaf şu veya bu sebeple vergi kaçırır, polis-asker şu veya bu sebeple kirlenmiştir, memur rüşvet alır, vatandaş yola tükürür, alkollü araba kullanır, emniyet kemerini takmaz, öğrenci kopya çeker, öğretmen göz yumar... bu ülkede parasını verip alamayacağınız hiçbir şey kalmamıştır. cemaat yapılanması suç icat ediyor mu? ona da muhtemelen evet. ama bilin ki bunun için fazla çaba harcamasına gerek yok. bir yasa çıkartılır, bu yasayla ahlaksız bir eylemin yapılma zamanı bıçak gibi ikiye bölünür, 6222'den önce ve sonra diye. madem vicdandan bahsediliyor, 31 mart 2011'den önce yapılan şikeyi vicdanlar kabul ediyor mu? sadece fenerbahçe şike yapmış 31 mart'tan sonra, ne tesadüf...
İzmir Özel Servis
sampiyonlar ligine katilamayacini bildiren kurum avrupa voleybol federasyonu'dur. evet butun dunya fenerbahce'ye karsi birlesmis. aziz yildirim danimarka'da ruzgar gulu ihalesine girecekmis benazir butto da girme demis ve olaylar gelismis.
arkadas ne adamlarsiniz ya acik secik mal diyin bana ugrasmayin formata uydurmakla dava felan etmem kimseyi. acik secik diyor cev istemiyor fenerbahceyi gelmesinler diyor hala voleybol federasyonu diyor millet hayir kim var basinda onu bile bilmiyorum.
"cev, kurallara uymadığını gerekçe gösterdiği sarı melekler’in türkiye voleybol federasyonu tarafından şampiyonlar ligi’ne gönderilmemesini istedi"
wild card uygulamasına göre şampiyonlar ligi’ne fenerbahçe universal’ın gitmesi gerekirken g.saray’ın adı bildirildi. gerekçe olarak da cev, fener’in kurallara uymadığını gösterdi.
sarı melekler’in bu sezon wild card (davetiye, joker, bonus) uygulamasına göre sıralamayı üçüncü bitirdiği için şampiyonlar ligi’ne alınması gerekirken avrupa voleybol federasyonu’nun (cev) türkiye voleybol federasyonu’na gönderdiği bir yazı f.bahçe universal’ı şoke etti.
cev, kurallara uymadığını gerekçe gösterdiği sarı melekler’in türkiye voleybol federasyonu tarafından şampiyonlar ligi’ne gönderilmemesini istedi... lig ve kupa şampiyonu eczacıbaşı vitra’nın ardından ikinci sıradaki vakıfbank türk telekom şampiyonlar ligi vizesi alırken, türkiye voleybol federasyonu, bu son yaşanan gelişme üzerine üçüncü fenerbahçe universal’ın yerine dördündücü sıradaki g.saray’ın adını bildirdi
10 Eylül 2012 Pazartesi
Arçelik Servisi Gölcük
son yıllarda geçmişte yaşanan kötü ilişkilerin yerine çok sıkı ilişkiler içini girdik acaba girdik mi yoksa zorlandık mı onu bilemiyorum ama osmanlı imparatorluğu yıkıldıktan sonra gerek türkiye'de gerekse suriye'de bir sürü insanın tapulu toprağı kaldı,şu an ilişkilerin çok iyi olması sebebiyle bu topraklar üzerinde hak iddia edebilecek türkiye ve suriye vatandaşlarına bedeller ödenme noktasına gelmiştir.türkiye açısından bakıldığında özellikle kilis ve şanlıurfa taraflarında suriye vatandaşlarının toprağı kalırken bizim vatandaşımızın daha çok sınırda,iki üle acaba bu sorunu halledebileck mi çok merak ediyorum zira çok toprak var hangi rayiç üzerinden uygulanacak nasıl belirlenecek,mirasçısı olmaması sebebiyle illa ki hazineye geçen de vardır.rivayet odur ki artık bu olayda sona yaklaşılmaktaymış eğer dededen falan böyle bir toprak hikayesi duyan varsa bence bi ilgilensin..
Arçelik Servisi Gölcük
atatürk vakti zamaninda (24 nisan 1920) mecliste yaptığı konuşmada, bu ülke ve irak’ın öncelikle sömürgeci güçlere karşı bağımsızlıklarını kazanmalarını desteklediğini ve daha sonra bu iki ülkeyle federatif veya konfederatif bir bağlantı kurabileceklerini söylemistir.
aradan gecen onca zamandan sonra vizenin kalkması, ortak bakanlar kurulu toplantısı vb. hareketleri görünce atatürk´ün düsüncesinin gerceklesme ihtimali artmistir.
Arçelik Servisi Körfez
bide bu kulübün taraftarlarının fenerbahçe hakkında "başkanı şike yaptığı gerekçesiyle tutuklu olan kulüp" şeklindeki şikeci tanımlaması var bu arada ki bunu yapan zamanında da sonradan hakkında methiyeler düzeceği taurasi için "dopingci" demişti. üstelik hiç yüzü kızarmadan. "rapor vardı biz ne yapalım bizim mi suçumuz" diyerek. yarın fenerbahçe ve aziz yıldırım aklansa da aynı yüzsüzlükle gelip yazacaklar buraya "belgeler vardı biz ne yapalım bizim mi suçumuz" diyerek.
Arçelik Servisi Körfez
tanım: ara transfer döneminde emmanuel emenike transferi beklediğim takım.taraftarını ve sempatizanlarını en güzel susturan şey mustafa kemal atatürk'ün nutukta kendilerine ettiği laneti hatırlatmaktır. hemen çeneler kapanır. bünyeler içinden ikileme düşer ''lan atatürk bize bu lafı niye etti, etmemiştir değil mi? ülkeyi düşmana sattığımızı mı düşündü? birileri kesin kandırmıştır onu? kandırmıştır değil mi? bizim kulüp ülkeyi satmaz, satmamış olsun lütfeeeaaan'' diye iç geçirilir. tabi aralarında çoğunlukta bulunan cemmatçi ve dinci tayfası bu söz konusu lanete alınmadıkları gibi, bunu edene her gün lanet okurlar.
Arçelik Servisi Kocaeli
bazı şikeciler beğenmediği kupalara sahip olan takım . fenerbahçenin uefa kupasındaki en iyi derecesi 3.tur , beşiktaşın da çeyrek final bu arada . tarlalar sürülmemiş, başaklar büyümemiş ,atlar peşkeş çekilememiş belli ki. nese ya siktir et zaten göteborg bile almış baksana la.
arkasında mafya babalarının bulunduğu kulüp taraftarlarınca hala ısrarla bok atılmaya çalışılan kulüp.
Arçelik Servisi Kocaeli
vay arkadaş arkasında ne bürokratlar, milletvekilleri varmış ki avrupadaki kurumları bile dize getirip, namağlup 2 adet kupa kazandırmışlar takıma.
aklıma orhan veli'yi getiren çim hokeyi kulübü..her şey bedava.. stad bedava, oyuncu bedava, tesis bedava..bedavaya yaşıyoruz valla.
Arçelik Servisi İzmit
şikeci kulüp taraftarı ergenlerin tarih dersi almasına vesile olan kulüp. yalnız görülüyor ki tarih dersi veren akıl hocaları da şikeci olunca herkesi kendileri gibi zannedip olayları da bir güzel işlerine geldiği şekilde çarpıtıp anlatmış ve minik şikecilerin beyinlerini zırvalarla doldurmuşlar. tabi bu yolla söz konusu ergenler de adam olacaklarına hıyar olmuşlar.
Arçelik Servisi İzmit
bu hıyarlar elde çok kuvvetli deliller, telefon görüşmeleri, itiraflar varken masumiyet karinesi diye papağan gibi öterken bir yandan da diğer kulüplere mesnetsizce sallamaktan, iftira atmaktan imtina etmezler.
fenerbahçenin en son türkiye kupasının kazandığı tarihten bile önce ( o derece yani ) oynanan bir maçta adanademirspor'a hatır şikesi yapmakla suçlanan takım.
ah be kuş beyinliler. hala farkında değilsiniz ama bu umutsuzca çırpınışlarınız, boğazınıza kadar battığınız boku sağa sola sıçratmaya çalışmanız artık iyice komik olmaya başladı.
bundan 30 yıl-34 yıl önce fatih terim kimdi ki galatasaray onun takımı için hatır şikesi yapsın? bu kadar mı malsınız?
fenerbahçe için değil ama, sizin bu acınacak durumunuz için çok üzülüyorum.
Arçelik Servisi Gebze
bu sezon başında yapmış olduğu hazırlık maçlarından sonra görüyorum ki herkes - sözlük yazarları da dahil- bu takımın çok çok iyi olduğunu, olacağını söylüyor. hatta transfere gerek yok diyenler bile var.
bu takımın hala büyük hamlelere ihtiyacı var. bilmem fark edebiliyor musunuz ama şu an ilk 11 olarak düşünülen takımda gökhan zan ve servet çetin gibi iki kalas, top yapmasını bilmeyen adam oynuyor.
bir yanlış düşünce de forvet ve kanat oyuncuları konusunda var. spor yazarları bile şu iki maça bakarak galatasaray'ın forvete ihtiyacı olmadığını, hatta bırakın forveti hiç transfere ihtiyacı olmadığını iddia edenler bile var. herkesin kendi görüşü tabii ama bana göre daha çok şey yapılması lazım bu takıma.
öncelikle sağlam bir forvet alınması lazım. stancu gibi sahada ruh gibi dolaşan değil, baros'un yanına alternatif hatta baros'u yedek bırakabilecek nitelikte bir forvete ihtiyacı var bu takımın. her sene başında bu kadar forvet yeter dediniz 3 senedir görüyoruz sezon ortasında oynatacak forvet kalmıyor. baros ya sakat oluyor ya da kart cezalısı. yeri geldi arda'yı, pino'yu forvet yaptık forvetsizlikten.
kanat konusuna gelince de, şu at gözlüklerinizi çıkarırsanız göreceksinizdir ki bu takımda sağ kanatta, ilk 11'de fenerbahçe'de yedek bile olamayan kazım kazım oynuyor. kazım konusunda bir şey söylemek istemiyorum anlayan anladı. bir de kanat transferi şart.
Arçelik Servisi Gebze
solda da arda turan tabii ki önemli bir faktör ama görüyorum ki o da kendisini geliştirmeyi bırakmış, ''ben oldum'' demiş.
geldik defansa. defansta her ne kadar ayıboğan deseniz de servet gibi bir balta oynuyor. hangimiz iyi giden oyunda servet'in şişirdiği toptan sonra içimizden küfür etmiyoruz ki ? aynı şey gökhan zan için de geçerli. stopere lucas neill tarzı top dağıtabilen bir adam lazım. servet gibi ya kontrolsuz atağa çıkan ya da aldığı her topu ileri şişiren bir adam değil.
sağ bek konusunda da şüphelerim yok değil. ujfalusi şu anda iyi gibi duruyor, ileride ne olacak kimse bilemez ama böyle devam ederse sağ beke transfere ihtiyacımız yok.
ama aynı şeyi sol bek için söyleyemeyeceğim maalesef. hakan balta'nın yerine genç, dinamik atağa çıkabilen bir bek lazım.
biraz karışık, düzensiz bir entry oldu ama özette söylemek istediğim şu;
bu takıma daha çok şey yapılması lazım. şu anda takım fena değil ama ileride böyle olmama ihtimali yüksek.
umarım yanılırım ama ben üç senedir sezon başında herkes ''şampiyon takım geliyor'' derken bile söyledim bu takımdan bir halt olmayacağını.
her neyse hamle yapılmazsa sezon ortasında çıkar dediklerim o zaman editlerim bu entry'yi.
1 Eylül 2012 Cumartesi
Kocaeli Servisleri
off yine bu takım taraftarına ''ama her şeye uefa diyorsunuz'' muhabbeti başlamış, bitmedi gitti şu arkadaş.
yensek, yenilsek, berabere kalsak nasıl bir acı yaraysa bunu diyorlar, lan lafını bile etmemiştik.
buyrun;
uefa kupası hariç bi' avrupa tarihimize göz atayım dedim de;
resmi sitedir yanlış olmasın
dünya sıralamasında 1. sıraya yükselen ilk türk takımı.
dünya kulüpler şampiyonası'nda avrupa'yı temsil eden ilk ve tek türk takımı
şampiyonlar ligi'nde çeyrek final'e yükselen ilk türk takımı
avrupa şampiyon kulüpler kupası'nda yarı final* oynayan ilk ve tek türk takımı
uluslararası maçlarda kendi sahasında ardarda en çok galibiyet alan tek türk takımı (20 kez)
süper kupa'yı kazanan ilk ve tek türk takımı
avrupa'da şampiyonlar ligi'ne en fazla katılan takım (10 kez)
avrupa kupalarında 1 sezonda en fazla puan toplayan takım (17 maç 34 puan)
bir sezonda avrupa kupalarında en fazla galibiyet alan türk takımı (9 kez)
bir sezonda avrupa kupalarında en fazla gol atan türk takımı (29 gol)
tüm sezonlarda avrupa kupalarında en çok tur atlayan türk takımı
tüm sezonlarda avrupa kupalarında en çok gol atan türk takımı
o değil de yukarıda birebir uefa kupasını almamızla ilgili başarıları saymadım, ama istemesem de bir türk takımının en başarılı avrupa sezonu dolayısıyla ayıklamam güçleşti, ama sezon olarak 2000 senesinde şampiyonlar ligi de oynadığımızdan sezon bazında başarıları saydım.
türkiye başarıları için; en çok şampiyon olan**, türkiye kupasını en çok alan, namağlup sezon bitiren, en çok golle ligi bitiren takım vs. başarıları onu zaten yerel organizasyonlarda en başarılı takım yapar.
tamam bugün alışkanlığın olan ergen gibi taşak geçme merasimin gerçekleşemedi, kursağında kaldı ama bu haldeyken açın da götünüzle eğlenin affedersin.
uefa hariç bile şu toprakların en başarılı takımı lan bu, hele destur de.
Kocaeli Servis
türkiye'nin en büyük kulüplerinden biridir. bir galatasaraylı olarak canı gönülden tebrik ediyorum.
yaşadıklarını herhangi bir anadolu kulübü yaşasaydı kaldıramaz, dağılır giderdi. yaşadığı sıkıntılara ve o kaos a rağmen son dakikaya kadar şampiyonluk kovalamaları müthiş bir şey. ekşi sözlük üzerindeki hiç bir futbol entrysi okumam ve asla futbolla alakalı entry girmem ama gerçekten fenerbahçe'yi tebrik etmek istedim. son dakikaya kadar savaştılar ama olmadı. elbet ki olmamasına sevindim ama fenerbahçe'ye de " saygı " duydum.
Gölcük Arçelik Servisi
ne galatasaray'sız ne fenerbahçe'siz ne de beşiktaş'sız bir lig olur. tek temennim bir an önce bu kaos ortamının düzelmesi ve insanların sadece takımların oynadıkları futbolu eleştirmesi.
İzmit Arçelik Servisi
bu duruma kendin geldin peki sen bu duruma gelirken diger takimlar ne oldu. ben 2009 da biraktim digiturk uyeligini hakem hatalari yuzunden. 2009 yilindaki aziz yildirimin aciklama yapip ardindan galatasarayin berabere birakildigi istanbulspor macidir son macim. medyanin ortaligi karistirmak icin yaptigi senin takiminin yoneticilerinin yaptirdigi haberler biktirdi futboldan. benim takimim kac senedir dograniyor hakemlerle federasyonla ceza kurullari ile. neymis adamlarini elde tutamamis takim dagilmis. bu adamlar niye gitti arkadas medyada cikan 3 5 haber yuzunden mi gitti onlar da anladi ne oldugunu kactilar iste. peki senin gecen sen hakkin olmadan aldigin sampiyonluk yuzunden rakibin trabzonsporun kadrosu dagilmadi mi ? bu sene galatasarayi tasiyan selcuk inan sampiyonlar liginde oynayacaklari bilse birakir miydi takimi ? ya diger giden adamlar, onlarin takimi da dagildi ustelik senin hatan yuzunden. peki besiktas 3 gunde bir mac yapti adamlar dinlenmeden maca ciktilar kac defa derbiye de boyle geldiler. sirf seni kurtarmak icin icat edilen play off yuzunden bu adamlar 3 gunde bir maca cikip dagilmadi mi aynisi trabzonun basina gelmedi mi ? bu kadar takimi magdur et hala basimiza gelen onca seye ragmen tripleri. galatasaray disinda takdir edecegim 2 takim varsa trabzon ile besiktastir. haksizliga ugra bir de sana haksizlik yapan adam yuzunden 3 gunder bir maca cik. asil takdir edilecekler onlar.
kendin ettin kendin buldun hatta bunla kalmadin milleti de magdur ettin. bu surecte laf attin herkese karsilik alinca da herkes bizi konusuyor dedin. kotu tabi takimin kume dusecek mi ceza alacak mi diye dusunmek maclara konsantre olmak. ama bunu yapan da sensin bunu unutma.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)