13 Ekim 2012 Cumartesi

Aysan Makina İnşaat

pepsi'nin "daha fazlasını iste" sloganı gibi bir şey var dizide. şimdi, zamanında baron vardı. haşa bir allah, iki barondu o zamanlar. sonra üzerine bu tataroğulları falan geldi. anladık ki baron da konsey de tırtmış, tataroğlu'ymuş asıl en büyük adam. sonra bir baktık onların da pek numarası yokmuş. ihtiyarlar diye birileri varmış asıl, daha büyük, böyle kocaman. hele iskender'in diziye girişi var ki, fiyyuuuu. bundan büyüğü amerika artık. derken iskender'i bir kaç adam yönetiyormuş, onu öğrendik. hoca, kumandan falan. en son da gladio geldi... Aysan Makina İnşaat ben şimdiden uyarayım. arkadaşlar gladio da siktiriboktan bir şey çıkacak bak söyleyeyim. "onun da arkasında şunlar varmış asıl" diye girecekler mevzuya.

12 Ekim 2012 Cuma

Gebze Baymak Servis Numaraları

gelelim benim reel, makroekonomik ve istatsitiksel yorumuma. mevcut hükümet, enflasyonu %5 e indirdi (türkiyede 30 yıldır ilk defa. herkes ne çabuk unuttu (4 yıl oldu) bakkaldan aldığımız çikolatanın gün aşırı değerlendiğini. illa gözlere mi sokmak gerekiyor). işsizlik ciddi manada gitgide azalıyor (%10.5 den %9.1 lere. bu değer amerikada % 4-5 olması lazım) (hiç kimse birden bunu %0 yapamaz 10 yılda %3 indirirse sevinilir), ihracatı 70 milyar dolara (2001 de psikolojik sınır 20-25 milyar dolardı), dış ticaret hacmini 170 milyar dolara, yılık fazi oranlarını % 14 lere (2000-2001 de % 50-60 dı) indiriyor. ve bunun yararlarını 2-3 saniye düşünmekle bulamazsınız. belki de geleceğimizin bir kaç yılı kurtuldu belki bir kaç bin insan daha doyuyor şimdi. en azından "sürdürülebilir bir ekonomiye sahibiz artık" kanısını kazandırmak bile bu ülkeye 10 yıl kazandırır. bu başarı ecevit hükümetinin midir, iki krizi yaşatan da onlar olduğu için bu konuda yorum bile yapmıyorum. Gebze Baymak Servis Numaraları kısaca bilim diyor ki bu hükümet ve başbakan diğer 20 yıllık hükümetlere ve başbakanlara göre çok başarılıdır. bu tablo tansu çillerle, mesut yılmaz, bülent ecevit le aynı kefeye konulmaması gereken bir başarıyı çizmektedir. (atatürkle de karşılaştırmak helvayı tanrıyla karşılaştırmak olur.) kişilik olarak sevmezsiniz, kadrolaşıyordur illet olursunuz (ki ben de deliriyorum) tamam anlarım ama bilimsel başarıyı da hakedene vermelisiniz. kişisel olarak ben de haz etmiyorum kendisinden ama bu bilimsel başarıları da bünyeme yediriyorum. bol bol da su içiyorum. siz yapın sizin için de içeyim.

Gölcük Beko Servis Hizmeti

kasımpaşalı siyesetçi.. akıllara zarar beyanatların adamı.. 29 ekim cumhuriyet bayramı resepsiyonu için çankaya köşkünde verilecek davete 67 üniversitenin rektörünü köşke davet eden cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer'e dünkü akp grup toplantısında yaptığı dehşet konuşmada okkalı bir posta koymuştur. şu talihsiz lafları, sağ dirseğini dayadığı konuşma kürsüsünün sol tarafına doğru yaslanarak ve sol omzunu titrete titrete kendisine göre delikanlı üslubuyla, sarfetmiştir zat-ı şahane : "bayram değil, seyran değil.. diye sorarlar adama!!" Gölcük Beko Servis Hizmeti bayram değil dediği cumhuriyet bayramı.. adam dediği cumhuriyetin en yüksek makamında oturan cumhurbaşkanı.. bundan öte yorum, laf, küf vesaire olamaz. bence bu şahıs bayramını ve cumhurreisini tanımamakla cumhuriyeti tanımadığı veya buna ehemmiyet vermediği izlenimini yaratmaya çalışıyor ve bence başarıyor da.. kendi arzusu hilafetin gelmesi olmalı herhalde.. "camiler kışlaları" olsun diye.. allahtan akıl fikir diliyorum vücut dilini kullanma ustası bu siyaset kişisine.

Körfez Beko Servis Merkezi

bana o yüzden hiç savunmayın. yok "para, para, para", yok bilmemnerenin paralarından haberim varmıymış. var efendim. hepsinden haberim var. bu hükümetin benim hayatımı nasıl etkilediğinden üniversiteleri nasıl etkilediğinden çok yakın olarak hatta bizzat haberim var. üniversitelerin köhneleşmiş bir sistem üzerinde olması onların yaptıklarını hafifletmiyor. ki burdan söyliyim ki o bir senem, hatta 1,5a gidiyor, haram olsun!! öte tarafta umarım cezasını çeker. şunuda söyliyeyim. bu durumdaki tek kişi ben değilim. birçok kişiyi mahrum ettiler. bir dönem tüm araştırma görevlisi alımlarını dondurarak, bir çok başarılı genci üniversiteden vazgeçip özel sektörde çalışmasına sebep oldular. o yüzzden bana hiçbir şekilde savunmayın." Körfez Beko Servis Merkezi

Körfez Arçelik Servis Merkezi

hiç bir eleştiriye cevap vermeyen, sadece höt diyebilen ya da demeyi seçen ve de maalesef gerçekten de lider olan, gücünü eğitimsizlikten, gericilikten, bağnazlıktan, mantıksızlıktan, bilim dışılıktan, kabadayılıktan, abim beyim atam bilircilerden alan,bu yüzden bunlarla mücadele edemeyecek değil etmeyecek olan, lider olmayı bırakın hiç bir ülkeye lider aday aday aday aday adayı bile olmayı haketmeyen, Körfez Arçelik Servis Merkezi tiplerden çok farklı !? bilmem artık anlatabildim mi?

11 Ekim 2012 Perşembe

Gebze Baymak Servis

bir de hadi evde çeşmeyi, ofiste de televizyonu açıp iletişim kurdun. memati'ye yurtdışına çıkıp sahte pasaportla geri gel" dedin. peki bu mal değneği niye gidip de kendisine multi teknolojik dinleme engelleyicilerle verilmiş bu emri, ne çeşmesi ne de televizyonu olan ve dinlendiği yine bilinen limandaki ofisinde, nazır mıdır nedir o memoli'nin yavşak çaycısı olan adama niye açık açık anlatıyor? oldu mu be memati? polat'in kayinbabasi'nin gazete makalesi. (özetleyerek) Gebze Baymak Servis rasmussen'in nato genel sekreterligi ülkemizde din üzerinden tartisildi. kimi basbakani hakli buldu, kimi rasmussen'in secilmesini basarisizlik olarak nitelendirdi. ama su detay hep unutuldu. fransa kendi istegiyle nato'dan ayrildi. tekrar dönmek icin türkiye'nin onayi gerekiyordu ve türkiye bu onayi verdi. pekiyi türkiye ne kazandi? avrupa üyeligi mi, ermeni diasporasi'nin susturulmasi mi? hicbiri... aksine, sarkozy secildigi gün türkiye icin imtiyazli ortaklik istedi. tek sevindigim tarafi, yunanistan nato'ya geri dönsün diye türkiye'de 12 eylül oldu, yönetim degisti. en azindan bu sefer darbe olmadi, hala demokrasi ile yönetiliyoruz.

Gölcük Beko Servisi

bu haftanın en güzel sahnesi muro'nun haloyu dilim dili doğrarım diyerek abdülhey'e verdiği ayardır. o kadar salpa sulu işin ardından içindeki ying yang dengesinin diğer bölümünü dışa vurması açısından önemlidir. stand up kariyerinden harekat berakat kariyerine geçip posta koyan muro daha iyidir. Gölcük Beko Servisi madem muro ile başladık, muro üzerinden sola geçirme kariyerinizin küçük iskenderiye üzerinden rock müzik sever gençliğe geçirmeyle taçlandırılması takdire şayan. hakkını vermek lazım ki kıza repliği güzel ezberletilmiş bira içen, adabı muaşeret fukarası, senli benli konuşmaktan zevk alan, kuskunç, ipini koparmış, çılgın üstelik te cinsiyeti kız olan rocker imajınızı kağıt üzerinde güzel çizerken gardrop sorumlunuz biraz kaytarmış zira kıza abiye çakması kıyafet yerine deri ceket giydirseniz görüntüde içerikle cuk oturabilirdi. mematiye de az biraz eğilelim; canım kardeşim abin sana sadece telefon değil sesiniz bile takip ediliyor demiş sende ne akla hizmet telefonu açıp "bir haber varmı usta?" dersin? hani ben bile anladım iskenderin güzide istihbaratçıları çoktan anlamıştır garibim zekinin rahmete intikali için iskenderin beynindeki kurdunu yarattın yani. sen kendin demedin mi "konuşman hata"diye? işine güce bak, adam öldür, kadına terslen, yürürken kafan gövdenin üç parmak önünde dursun, yapamadığın şeyler değil değilmi?

Beko Servisleri Körfez

bana bu çıkarımı yaptıran salt bu gelişme (!) değil. diğer, karakterlerin azeri kaçakçıyı başları ile onaylamaları (örneğin, önceki kurtlar vadisi nde "ben siyasetten anlamıyorum ustaaaaa" diyen memati") da beni bu karamsar düşüncelere itti. özellikle, ergenekon soruşturması ile paralel giden senaryoya yöneltilen eleştirileri göz önüne alınca ve "kurtlar vadisi nin toplum üzerindeki büyük etkisini" de olanlara eklemleyince ortaya çıkan portre hiç iç açıcı olmuyor. Beko Servisleri Körfez

Körfez Arçelik Servisleri

sevgili poladım, kayın babanın evinde ki huzur güven ortamının aksine sizin eviniz dinleniyormuş ve de bunun farkındasın. harika bir tespitte bulunmuşsun, hatta jummer'ların bile pabucunu dama atan doğal dinleme engelleyici teknolojiyi bile geliştirmişin. musluğu açtınmı seni dinleyen frekansta şırıltı oluşması sebebiyle olayı çözemiyor. eline yüreğine beynine sağlık. yazık israile valla, hala teknoloji ülkesiyiz diye çemkiriyor, bir türk dünyaya bedel adam suyla senin dinleme sistemini mahvetti yani. çalış davudum çalış memetler seni solladı gitti. ama sen yinede insafa gel bizim aklımız o yüksek teknolojiye ermez hanımınla mutfakta yalnızken bir kağıda kalemle olayı karalayıver kızcağıza da damdan düşme olmasın öyle gidiyorum filan diye. Körfez Arçelik Servisleri ev partisi esnasında abdülheye reva gördüğünüz kızla casting kaliteniz bunamı elverdi yoksa bu adama anca bu layıkmı diye düşündünüz bilemiyoruz ama küçük iskenderiyenin verdiği resimde ki yüzle abdüle layık görülen yeni sultanın verdiği resmin birbirinden zerre kadar farkı yok. altın semer, 5000 motor jip takım elbiseyle olmaz birazda dış güzelliğe önem vermek lazım malum işiniz görsel sanatlar. türkiye havuzlu villalı, jipsiz, cep telefonsuz, işveli kadınsız diziye alışık değil.

5 Ekim 2012 Cuma

Siemens Servisi Gölcük

polat'ın seni seviyorum cümlesini hayatı boyunca sadece elif'e kullandığını dü$ünürsek ona olan a$kının ne denli büyük olduğunu gördüğümüz dizi. evet bende elifçiyim. polat'a dayının emaneti olan güllü erhan da kibritçi kız cevat'ın eline düşmüştür. gelecek sezon polat'dan başka adam kalmayacak sanırım ilk kurtlar vadisi serisinden. bu haftaki bölümde abdülhey, cemil adlı karaktere "sen git bi çay koy" demiştir. bu diziyi izleyen sözlük kullanıcılarının aklına siktir git bi çay koy ya sözü gelmediyse ben de adam değilim.* Siemens Servisi Gölcük pepsi'nin "daha fazlasını iste" sloganı gibi bir şey var dizide. şimdi, zamanında baron vardı. haşa bir allah, iki barondu o zamanlar. sonra üzerine bu tataroğulları falan geldi. anladık ki baron da konsey de tırtmış, tataroğlu'ymuş asıl en büyük adam. sonra bir baktık onların da pek numarası yokmuş. ihtiyarlar diye birileri varmış asıl, daha büyük, böyle kocaman. hele iskender'in diziye girişi var ki, fiyyuuuu. bundan büyüğü amerika artık. derken iskender'i bir kaç adam yönetiyormuş, onu öğrendik. hoca, kumandan falan. en son da gladio geldi... ben şimdiden uyarayım. arkadaşlar gladio da siktiriboktan bir şey çıkacak bak söyleyeyim. "onun da arkasında şunlar varmış asıl" diye girecekler mevzuya.

Siemens Servisi Körfez

filmde geçen "`why have a civilization anymore if we no longer are interested in being civilized`?" cümlesi aslında bir çok şeyi anlatmaktadır. birey olmanın yüceltildiği, medeniyetin insanlık tarihinin zirvesinde olduğunun iddia edildiği bir dönemi yaşayan insanların eğlence anlayışlarının absürd reality şovlardan, televizyon programlarından ibaret olması ve bu neslin genci, yaşlısı; tüm üyeleriyle karakteri bozuk, nitelikten yoksun ancak bir şekilde maddi güç sahibi kişilere özenmeleri aslında bazı şeylerin ne kadar çürük ve çarpık olduğunun göstergesi değildir de nedir? Siemens Servisi Körfez

Siemens Servisi Kocaeli

herhangi bir sınıflandırılamaya sokulamayacak tarzda bir film. eleştirel yapı ön planda olmasına karşın komedi, absürd, dram gibi unsurların başarılı bir şekilde harmanlanabileceğini gösteren bir yapıya sahip. filmin büyük bir sorunu var. evet bir fikir buldun eyvallah. bir adam var sistemden nefret ediyor, düzgün park etmeyenlerden nefret ediyor ve hepsini öldürüyor. peki çok güzel ya sonra? işte sonrası yok. evet güzel bir fikir ama üstüne daha fazla bir şey koyamayacağınız için belli bir noktadan sonra sıkıcı geliyor. çünkü izleyici keşfedecek bir şeyler bulamıyor, merak etmiyor eninde sonunda aynı şeyler olacak. yani daha başında ikisinin öleceğini anlıyorsunuz. zaten o mesajları veriyor. muadillerine aşırı benziyor ve bence bu rahatsız edici. hani şu her şeyi siktir edip arabayla yolculuk edelim fikrine bağlı amerikan dramları var ya... başlarına bir sürü şey gelir, belki banka soyarlar falan ve sonunda ölürler. e ne farkı var bu filmin onlardan? Siemens Servisi Kocaeli

Siemens Servisi İzmit

frank'in filmin başında uyumaya çalışırken yaptığı şu: " the constant cacophony of stupidity that pours from their apartment is absolutely soul-crushing. it doesn't matter how politely i ask them to practice some common courtesy. they're incapable of comprehending that their actions affect other people. they have a complete lack of consideration for anyone else and an overly developed sense of entitlement. they have no decency, no concern, no shame. they do not care that i suffer from debilitating migraines and insomnia. they do not care that i have to go to work or that i want to kill them. i know it's not normal to want to kill. but i also know that i am no longer normal. " konuşmadan sonra komşularını öldürdüğü hayal ediyor ve bundan "keyif" alıyor. bu, kovulmasından ve öleceğini öğrenmesinden önce yaşanıyor. Siemens Servisi İzmit frank, kovulmadan ve ölmeye yakın olmadan önce de normal değildir; bunu kendi de "itiraf" etmektedir. insanları sorumsuz ve duyarsız olduğukları gerekçesiyle "kötü" olmaya mahkum eden frank, kendisinin de bu açmazdan muzdarip olduğunu "ahlak" ile inkar etmektedir. kendi iç dünyasına yabancılaşmış ve bu yabancılaşmayı entelektüelite ile yadsıyan bir adamdır frank.

Siemens Servisi Gebze

ayrıca bu kadar çok cinayeti çalıntı bir arabayla ve kayıp bir kızla birlikte işleyip bu kadar uzun süre yakalanmadan dayanabilmiş olmaları filmin ciddiyetinden seyirciyi saptırıyor. sene 2012 ve orası amerika. rastgele bir markete yanında hiçbir bağın bulunmayan bir kızla girsen ve bu anlaşılsa 911'in hatları kilitlenir "aynasızlar" ensene anında yapışır. bu gerçekleri filmin yönetmeni amerikalı bobcat goldthwait'in herkesten daha net biliyor olduğunu düşünürdüm. film böyle bir hayal dünyasının yanında bize bazı gerçeklikler sunma amacında. Siemens Servisi Gebze gerçekten ben filmin hangi gerçekliği sunacağını bilmediğinin kanısındayım. insanların beğenmediği herkesi öldürerek ve her şeyi yok ederek frank karakterinin istediği medeni seviyeye erişmesi doğru mudur? faşistçe ve bencilce o toplumdaki masum insanları öldürmek toplumu iyileştirmek midir? frank karakteri bana, kanımca yönetmenin de farkında olmadığı bir mesaj gibi geldi. frank karakteri, malesef toplumları iyileştirmek adına masum insanları öldüren ve doğrunun bu olduğuna inanan amerikan hükümetini hatırlatıyor. yönetmenin de bunun farkında olduğunu sanmıyorum, okuduğum eleştirilerde de malesef buna rastlayamadım fakat siz artık bu şekilde de bakabilirsiniz.

4 Ekim 2012 Perşembe

Kombi servisleri

kapasite anlamında ısıtılacak mekanın iyi bir analizi sonunda modelinin seçilmesi gereken, markaya ve modele göre yakıt tüketiminin çok değiştiği alettir. bunun yanında ısıtma için kullanılan peteklerin odalara dağılımının ve büyüklüklerinin doğru tespiti kombilerin sarfiyatı için önemli bir kriterdir. Bosch Kombi Servis batı makine sanayi tarafından tanıtım usulü ile satılan, buhar ile yemekleri pişiren, 2 tencere büyüklüğündeki elektrikli aletin de adıdır aynı zamanda. Buderus Kombi Servis ders çalıştığım şu saatlerde evdeki herkes yatmışken "ben uyumadım seninle birlikteyim bebeğim" dercesine belirli aralıklarda bana sinyal veren, ısıtan, az kaldı delirmeye ramak kala, sıcacık ruhuyla beni teselli eden, iyi mi kötü mü bilmeden duygusal bir birliktelik oluşturduğum alet.

3 Ekim 2012 Çarşamba

Bosch Servisi Gölcük

yazıldı mı bilemiyorum ama arama sahnesinde görünen kitaplar, görev ve yetki ve insan hakları başlıklı kitaplar olmuştur. arz ederimhukuktan bahseden behzat'ın katil kızını koruması da ilginç degildir zira dizi hukuksuzlugu elestirirken bunu behzat karakteri uzerinden yapmiyor. behzat zaten geleni sopalayan, hukuk tanimayan bi' karakter. dizinin ismiyle karakterin adi ayni olunca boyle hatalar olabilir ama anlamiyorsaniz 2 kere izleyiniz. Bosch Servisi Gölcük

Bosch Servisi Körfez

çözer ve başgan'ın dahil olduğu bölümlerin efsaneleştiğini biliyoruz da bu bölüm noldu la öyle. başgan'ın bu iş stresli atarı efsaneler arasında :( 14 dakika ile 3 dakika 48 saniye mevzusuna hiç girmiyorum. acıttı :( ercüment bildiğimiz ercüment yine ortalığın amk kaybolacak ama bu sefer behzat affetmez. zor olacak ama olacak derken mevzuyu illegal yollardan mı çözecek yoksa amirliğe devam mı anlamadım lan :( rozeti de geri aldı ağbisinden ama du bakalım. Bosch Servisi Körfez harun şaşırttın lan. ağız burun baya bi yamultursun selimi demiştim ama baya sezona damganı vurdun helal olsun. selim sen de bi siktir git amk hem bi bok yiyosun hem adamın yüzüne bakamıyorsun senin erkekliğine tüküreyim. ama bu sezon o dayağı yemeden kurtulursan gözüm açık gider. başganla ilişkiniz bi çıksın ortaya behzat affetmez zaten. akbabuş ben senin katil olduğuna inanmıyorum kardeş. nazlı'nın işlediği cinayetleri üstüne alıyorsun çok bariz artık o. ha bunu ekip bilecek mi bilmeyecek tabi adamlara yine hüsran :( hayaletin bana neden hayalet diyorlar biliyon mu la muhabbeti net üzdü :( ceco sezon finalinde aslıyla evlensin bari bi tane olumlu olay olsun la.

Bosch Servisi Kocaeli

başgan, müsteşara koydu: senden öncekinin videosu 14 dk idi. senin ki ön sevişme dahil 3 dk 48 sn. tahsin müdürüm, liboş amirine koydu: müdürüm siz bu sözleri söylenmiş farzedin.(ilk defa makamını itip omurgalı davrandı) Bosch Servisi Kocaeli harun, mal kare selime koydu: selime küfür olmayan ama küfür karesi etkisi yapan paragraflar sıraladı. en son hayalet mi akbabaya koydu ; akbaba bize mi orasını anlayamadım. ercü: başkomser, ben sana hiç yalan söylemedim.(sevişirken spor yapııyorum, spor yapıyorken sevişiyorum demesi hariç) aforizmalar gerçekçi ol, imkansızı isteme. başgan ölmekle öldürülmek arasında büyük bir uçurum var değil mi ? belki bana aldanmış olmak büyük bir dert diyeceksiniz, asıl aldanmadığını sanmak büyük bir dert. deliliğe övgü – erasmus sedece gerçeği bilenler özgürdür.

Bosch Servisi İzmit

bölüm efsane sayılırdı. ama en efsane iki sahne, hayaletin neden hayalet olduğuyla ilgili akbaba'ya söyledikleri ve harun'un selim'e verdiği ayardı. onun dışında, ercument'in sekterliği dizide çok fazla komik kaçıyor. sırf hareketleri mimikleri çok dikkat çekiyor diye bu kadar abartmasına gerek yok. behzat çok daha net ve sahici duruyor. ercüment ise her fırsatta mimik kullanıyor. komik olacağım diye komik olunmaz. daha evvel de demiştim ama akbaba'nın bu bölümdeki itirafı kafa karıştırmasın diye yine diyorum; akbaba kesinlikle katil değil, katil nazlı ve onu korumak için böyle söyledi. çok bariz. hayalet'in her sevdiğim suça bulaşıyor, ben böyle kaderin içine sıçayımlı talihi dönecek, bu sefer yüzü gülecek garibimin. Bosch Servisi İzmit

Bosch Servisi Gebze

memleketimizde milletvekillerinin, bakanların, belediye başkanlarının baya bi' bol vakti olduğunu gösteren dizi. düşünün, adamlar sevdikleri şeylere vakit ayırmayı aşmış, sevmedikleri bir diziye bile çılgıncasına vakit ayırabiliyorlar. bu dizi çok seven biz, bazen rötarlı izlemek zorunda kalıyoruz ama bu nevi şahsına münhasır devlet insanları, muhtemelen babannemden bile daha fazla boş vakit sahibi oldukları için disiplinli bir şekilde takip edebiliyorlar. hatta sonra twitter'da, medyada diziye saldırabiliyorlar. hatta bunu aşıp rtük'e şikayet mektubudur şudur budur yazabiliyorlar. babannem bile arada bir sevdiği diziyi kaçırıyor ama bu adamlar sevmediği bir diziyi kaçırmıyorlar. çok ilginç harbi. Bosch Servisi Gebze

Beko Servisi Gölcük

pazar akşamı badem bıyığına badem yağı sürmekten başka yapacak işi olmayan ampırların hiçbir zaman anlayamayacağı dizi. anlamasınlar zaten. Beko Servisi Gölcük güzel insanların dizisi. savcı esra olayında (geçen bölümlerden itibaren) esra'nın işine çomak sokan tüm tiplerin badem bıyıklı olduğu dizi. o kastı seçen elleriniz dert görmesin. gerçekten de bu bölümden sonra da bişi olmazsa bu diziye, daha da olmaz.

Beko Servisi Körfez

izleyicilerininde biraz savcı esra karakteri gibi hissetmesi gerektiğini düşündüğüm dizi, bitecek, müdehale edecekleri diye korkmak niye? elbet edecekler, koskoca mebusularımız bilenek heyecan ile izleyip ciklemişler. korkmaktan adım atamaz, atıl bir hale gelirsek daha mı iyi, televizyonda yayınlatmasalar bile efsane olmasının önüne geçebilirler mi? Beko Servisi Körfez kim dizi karakterlerini alkoliklikle suçlayanları hatırlayacak, en fazla şöyle bir cümle duyarız herhal " neydi bir mebus vardı tamil şayyar mıydı, o şöle şöle ciklemiş reröereröeröeöröerö"

Beko Servisi Kocaeli

nasıl bir 68. bölümdü inanmak zor. bademcikler her ne kadar tepki gösterirse göstersin, bu dizinin yayından kaldırılacağını da düşünmüyorum. ha olur da emrah serbes'in evinden flash falan çıkar, bilemeyiz tabi. Beko Servisi Kocaeli ercüment, kesinlikle amirimin üvey kardeşi olamaz. buluştuklarında başgan "kime güveniyor bu ya" gibisinden laflar etti. ercü empati falan geçiştirdi. ortada çok tuhaf bir olay var. ercünün babası, amirimin babası ve anne ç.'nin evlendiği generalin aralarında çok değişik bir olay olduğunu düşünüyorum. savcım, kulun, kölen olayım. ayrıca amirimin savcıma sen vazgeç, ben 'tek' başıma yapıcam. zor ama yapıcam demesi dikkatlerden kaçmadı. yani olaylar burada bitmez. harun adamlık dersi verdi diye selim'in yüzü kızarmaz, bu kez bambaşka bir olay döndürecek. hayalet, ona neden hayalet dendiğini anlatırken bir an kendimi hayalet zannettim. akbaboş, cinayet'ten sonra en çok değer verdiği şeyi korumaya devam ediyor. katil kesinlikle sevgilisi.

Beko Servisi İzmit

bugün yine sağlam bir bölüme imza atmıştır, gerçekleri sulandırmadan anlatıp, doğrudan izleyiciye sunmuştur, ferit şahenk'in işine geleceğini sanmıyorum bu dizinin devam etmesinin... hatırlarsanız sağır oda ve bu kalp seni unutur mu? da bazılarının işine gelmediği için bitirilmişti... umarım behzat ç. nin sonu böyle olmaz... ileri demokrasinin nasıl olduğunu gördük, herkes için değil, güçlüler için hukukun olduğunu da... bir zahmet anla bunu ey halkım ! türk televizyonlarında açık ara en iyi dizidir. muhalifliği ve işlediği konu ile candır. gereksiz bir kaç karakter yine amirimize laf atsa da söylendiği gibi (bkz: güneş balçıkla sıvanmaz) Beko Servisi İzmit tekel savaşı'na da göndermesiyle gönülleri fethetmiştir. ahmet abi orada olsaydı, alamazlardı birayı. ayrıca ercü'nün bu seferki konuşması (bkz: sadece gerçeği bilenler özgürdür) on numara olmuştur.

Beko Servisi Gebze

akbabanın itiraf ettiği olayın hangisi olduğunu (nazlısına tecavüz edenin öldürülmesi mi yoksa eski kesik parmak cinayetleri mi) anlayamadan bitti bölüm. böyle şeylere alışık değiliz bu dizide. finalde bu konuya bir açıklık gelir diye bekliyorum. aksi bir durum bu diziye yakışmaz. behzat ç. elbet bir gün bitecek. her dizi gibi. ama eğer baskıyla, yaptırımla, birilerinin biyerlerine dokunuyor diye kaldırılırsa ben böyle sistemin ta a... koyayım. Beko Servisi Gebze bi de son olarak bişey aklımı kurcaladı onu da spoiler vereyim:

2 Ekim 2012 Salı

Kombi Servis

control panel'e sokusturulmus refresh ve reset pc ozellikleri ile goz dolduran isletim sistemidir. refresh pc opsiyonu kisisel ayarlarinizin ve dosyalarinizin irzina gecmeden makineyi ilk kurulum temizligine erdirecek. reset pc ozelligi ise komple makineyi ana rahminden cikmis bir hale getirecektir. Alarko Kombi Servis simdi "linux'te zaten var onlar home klasorunu kopyaliyorsun oluyor bitiyor" diyenler cikacak diye korkuyorum. okumadan yorum yapanların aksine gizmodo'nun ilk yorumlarına göre ipad2 ile kıyaslanamayan; ilk ipad'in bile yanına yaklaşması şu an için zor gözüken işletim sistemi. android'in tablet fiyaskolarından sonra ipad'e ileride rakip olacak bir şeyler görmek tabi ki heyecan verici, rekabet demek bizim kazançlı çıkmamız demek; ama atıp tutmaya da gerek yok: "there are simply too many things that don't work as they should." Ariston Kombi Servis zamanla gelişecektir; umalım da beklentileri karşılayabilsin windows 8.

1 Ekim 2012 Pazartesi

Arçelik Servisi Gölcük

hiçbir özel bilginin yazılmaması gerektiğine inandığım, ancak insanların tersi gibi neredeyse nüfus bilgilerini bile yazacakları sosyal platform. kimlik hırsızlarıydı, kalpazanlardı, benim derdim onlar değil. hikaye şöyle: Arçelik Servisi Gölcük vaktinde hoşlandığım bir kız vardı. zâtın imzasını görünce zeki ve kendine güvenen bir tip olduğunu anlamıştım. * kültürlü de bir şeydi böyle. cıvıl cıvıl. bir şekilde muhabbet etmeye başlamıştık. aynı branştan olduğumuz için gelip gidip teknolojik muhabbet açması kafamda soru işareti uyandırmamıştı. dinlediğim tarza müziklerden hoşlandığını daha ben sormadan söylüyordu. izlediği filmler benimkilerle aynıydı neredeyse. "olm bu kız süper" diyerek yamulmaya başladım . normalde en paranoyak olasılıkları bile hesaba katan bendeniz o kez ciddi yamulmuş ve etkilenmiş olacak ki hiç şüphelenmedi mevzudan. en son bu zât şahsımdan ubuntu dvdsi rica etti. "ohannes kız ubuntu deneyecek" diyerek iyice gaza gelip "birlikte freebsd de kurarız inşallah" ümitleriyle dvdsini verdim, ettim. ondan sonra araya ayrılık girdi. zaten bir halt olduğu da yoktu. kendi kendime gaza gelmişim. yalnız dikkat ettim sonra, kızın muhabbetini açtığı şeylerin hepsi facebook profilimde belirttiğim verilerdi. zaten psikoloji üzerine ilgisi de olan bu arkadaşın deneklerinden biri oldum galiba diyerek pılımı pırtımı topladım kendisinin limanından.

Arçelik Servisi Körfez

mark zuckerberg sana sesleniyorum. umarim eksisozluk okuyorsundur!! ruyama girdi senin su site. ruyamda facebook chat i actigimda insanlarin uzerine oku getirdigimde o an ne yaptiklarini da gordum ben! bak nasil fikir? bir o kalmisti degil mi??! boyle x e oku getiriyorsun, bi pencere aciliyor ustte,webcam goruntusu gibi, x zipliyor,halay cekiyor filan o anda. Arçelik Servisi Körfez bu ruyadan sonra bir muddet uzak duracagim galiba facebook'tan.sahibi olduğum fan sayfasında başka bir fan sayfasının reklamını yaptığım için, reklam yaptığım sayfanın duvarına yazı yazmamı engellemiş olan popüler arkadaşlık sitesi. 2 kere mail attım size döneceğiz tarzında birşeyler yazıp cevap vermediler. hala bir umut beklemekteyim..

Arçelik Servisi Kocaeli

10. dakikadan sonra ya da 5. tıklamadan sonra yapacak birşeyimin kalmadığı, insanların saatlerce gezip nasıl eğlenebildiğini merak ettiğim nadide site. ben mi gereksiz bir insanım bu sitede yapacak birşey bulamıyorum, yoksa saatlerini bu sitede geçirip de benim sıkıldığım şeylerden zevk alanlar mı gereksiz... hala düşünüyorum. Arçelik Servisi Kocaeli arkadaşlarımın yorumları (tabi ki erkekler): - ya abi bi kızın nasıl düşündüğünü, bana göre olup olmadığını anlayabiliyorum, süper bi icat (kendine bir iş edinmiş, amacı var...) - yaa arkadaşlarla iletişim kurmak için kullanıyorum... (muhabbetin devamında, zoguban'ın resimlerine baktım, kız yapmış kendine... halbuki iletişim kurmak ve dedikodu toplamak arasında çok fark var) (bayanlar) + ne buluyosun bu facebook'da - bilmem (eşimdir kendisi) tüm arkadaşlarıma mail atmam, şu an nerde die bakmak için bazılarının profillerini incelemem bunun için maksimum zaman ayırmam 30dk'mı alır... 2 saat mi? tüm gü mü? yapacak başka işlerim var...

Arçelik Servisi İzmit

uygulamalara balta vurdukça daha da bir sıkıcı olmaya başlayan site. hoşlandığımız iki üç uygulama için geliyorduk (visual bookshelf ve livingsocial :movies) sen gel yok artık profilinizde uygulama kutucuklarınız gözükmeyecek bıdı bıdı. eskiden izlediğim film falan olunca bu uygulamalar sayesinde arkadaşlarla falan da paylaşabiliyorduk onu kaldıralı zaten bir yıl oldu. herkes facebook'u fotoğraf paylaşıp anlık düşüncelerini belirtmek (ki zaten bunun için twitter var) için kullanmıyor. uygulamaları sevenlere de insan bir hak tanır. Arçelik Servisi İzmit stalker dostu super site.. donup donup resimlerini kurcaladigim bir arkadasimin, tanimadigim birisi tarafindan upload edilip taglenmemis resimlerini onerdi bana az once*, sizin baktiginiz resimlere bakanlar buna da bakti diyerekten.. eskiden boyle fasiliteler yokken ne zordu isimiz, yok kilik degistir takip et, efendime soyliyim gizlice resim cek falan*...

Arçelik Servisi Gebze

birkaç grup kullanıcı olduğunu düşünüyorum... bir grup sürekli ordayım, burdayım, sümüğüm aktı, kıçım kaşındı grubu... ikinci sürekli atasözü kıvamında sosyal saptamalar üreten niyeyse hep yapıbozuma uğramış faşist bir solu savunan anadolu ozanları... ki onlar en kallavisine layık... Arçelik Servisi Gebze üçüncü grup ota boka tepki veren bir milyonu toplayalım arkadaşlar goy goy goy grubudur, ki bunlar profil fotolarını aynı zamanda her türlü vesileyle türk bayrağı, atatürk resmi o da mı uymadı sol mol bir şeylerden uydurup değiştirmeye bayılırlar... dördüncü grup gezenti grup... afedersin yüzseksenyedi ilde aynı güneş batışını çekebilmek gibi bir yeteneğe sahiptirler... italya, barselona, paris üçlüsünü görmeden bu gruba dahil olmak için gerekli ön koşulları tamamlamış sayılmazsınız... sonra da deli gibi gezip feysbuka yetiştireyim diye yiyip içmemeniz gerekir... beşinci grup event insanları... yedi gün 24 saat var bunlar günde ondokuz event'e giderler... no tuşu çıkmıyormu bilgisayarlarında bilemedim. altıncı grup içinde benim de bulunduğum ulan arkadaşlarımı göreyim lazyboys grubu. bok var. göreceksen ara, görüş.

Baymak Servisi Gölcük

bir iki hafta önce fırat tanışın yani şarkısına "çok matah değil" demiş olan özgüven patlaması yaşayan hanım abla. şimdi de amy winehouseun zekasına laf atmış. bir de sözlükte kendisinin bu lafına sert çıkanları 'keş' olmakla suçlayan ve bağımlı insanları ezikleyen embesil bir takım yazarlar var, asıl ben onlara zeka gerektiğini düşünüyorum. 2 dakika mantıklı konuşun hangi insan acı çeke çeke ölmek ister, "dur canım çıksın, kıvranarak öleyim uyuşturucuya başlayayım en iyisi" der. girip çıktıkları herhangi bir ortamda kendileri veya bir yakınları uyuşturucuyla istemsiz tanışırsa eğer şimdi söyledikleri bu lafları söyleyebilecek mi bu yazarlar çok merak ediyorum. kimsenin kimsenin üstüne çullandığı yok herkes biraz saygı ve hassasiyet bekliyor o kadar. ağzı olan herkes konuşmasın mümkünse Baymak Servisi Gölcük

Baymak Servisi Körfez

amy winehouse hakkında söylediği sözlerin yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. pot kırmak değil de sanki amy hakkında ders niteliğinde sözler söylemeye çalışmış fakat becerememiş gibi duruyor. Baymak Servisi Körfez çünkü ölen birinin üzerinden prim yapmak isteyecek son türk sanatçılarından biri olduğu, bugüne kadar ki duruşuyla ortada. yine de aralarında belki çekememezlik yaratacak tek faktörün ''grammy ödülleri'' olduğunu insan düşünmeden de edemiyor ki sertab'ın kariyerinde hayalini kurupta yanına yaklaşamadığı tek şey bu ödüldü. saftır, durudur ama iyi niyetlidir sertab.

Baymak Servisi Kocaeli

anı editi: seneler evvel türkiye'ye gelen zenci bir şarkıcı ile beraber bir talk show'a konuk olmuşlardı. bir ara iş seslerini karşılaştırma abuk noktasına gelmişti. artık nesine güveniyorsa zeki şarkıcımız, aldı mikrofonu, ayağa kalktı ve çıkabildiği en yüksek oktava çıktı. akabinde diğer konuk zenci sanatçı, değil ayağa kalkmak, oturduğu (daha doğrusu gömüldüğü kolktuktan) yerden bu ablamızın bir tarafını yırtarak çıktığı oktavın üstüne çıktı. (elimde araç yoktu tabii biraz götümden de yardım oluyorum bu ölçü birimlerini yazarken) velhasıl bu zeka küpü ablamız o gün alı al moru mor olmuştu. hiç unutmam. zeka bir yere kadarmış di mi sertabçım.? amy winehouse hakkında oldukça sağlam pot kıran şarkıcıdır.gerek onun saçmalığı, gerek yonca evcimik'in amy winehouse hakkında "su testisi su yolunda kırılır" lafı, gerekse ışın karaca'nın fenerbahçenin galatasaray ın kocası olduğu lafı aklıma şunu getiriyor: sanırım türk popu alkolizmin pençesinde. Baymak Servisi Kocaeli edit: dayanamayacağım ekleyeceğim. şu son haberlere bakıyoruz. hanımefendi sevgilisiyle evleneceği haberini yalanlamış, böyle birşeyi söylemediğini ifade etmiş. ardından amy'ye çakmış. hayatımda amy winehouse'u dinlemedim. lakin bu davranışlarının bütününe baktığımda reklam kokusu almaya başlıyorum. eğer yeterli tepkiyi alamazsa, bu davranış silsilesinin nasıl devam edeceğini bilemiyorum. sertap hanım, anasının örnek çocuğu, aklı başında hanım hanım bir kızımız olabilir fakat çizginin ötesinde yaşayan sanatçılara saygısızlık da hanım hanımcıklara yakışmıyor. sonuçta hayatla olan mücadelesini uyuşturucu ile atlatmaya çalışıp, beceremeyen hayatını kaybeden, janis joplin de, jim morrison da, jimi hendrix de, kurt cobain de, amy winehouse da zekasız. hatta ne kardeşim ayçiçek tabloları boyayıp boyayıp kulağını kesiyorsun ulan van gogh? albüm hazırlayın, reklamınızı yapın, çakın piyasaya, parsayı toplayın sonra da çekilip hayatınızı yaşayın. manyak mısınız lan siz?

Baymak Servisi İzmit

uyuşturucu kullanan bir insanın zekasını sorguladığı için hakkında atıp tutuluyor. ekşi sözlük yazarlarının mallığını gün ışığına çıkarttığı için teşekkür ediyoruz kendisine. soner sarıkabadayı dan şarkı almasından sonra bir de üstüne dört çekerli reklam filan iyice saçmalamış insan. amy winehouse hakkında yorum yapmayan bir kendisi kalmıştı, tam oldu şimdi. uyuşturucudan ölmekle zekanın bir ilgisi yoktur, uyuşturucu bağımlısı Baymak Servisi İzmit insanların içinde olduğu durumu, yaşadıklarını bizler kesinlikle bilemeyiz. insanları o yolu seçmeye zorlayan koşullarla aynı koşullarda bulunmadıkça kimse kimseyi yargılayamaz da, çünkü o insanın ruh halini anlamak mümkün olmaz yaşamayan için. saçma sapan yorumlar yapmadan önce iki kere düşünmek lazım işte demek ki.

27 Eylül 2012 Perşembe

Siemens Servisi Gölcük

her ortamda öve öve bitirilemiyor ve bu küçük oyun sayesinde ilişkilerinde 'erkeği' mutfakteyken tv başında göt büyütmeyi hayal eden kızların gazına geliyolar, bu kötü bi şey. ''sen aslansın, gaplansın, benden daha güzel yapıyosun ayrıca çok seksisin ;)'' diyerekten gaza getirilip mutfakta telef olan nice erkeğe atfen söylüyorum, yapmayın abi. yemek bilseniz de bilmiyorum deyin çünkü bunu çok pis kullanıyor kız milleti. yardım edin, beraber salata falan yapın ama ''ulan dur bi hamur açayım hatunuma'' deyip de kolları sıvamaya kalkmayın, ilişki boyunca ağzınıza sıçılır. benden demesi. Siemens Servisi Gölcük

Siemens Servisi Kocaeli

bizzat kendimimdir ve hatta bilmeyi bir kenara birak tek basima olmadigim surece; yemek yapmayi sunmayi insanlari bu vesileyle bir araya toplamayi guzel yemekler ve muhabbetlerle mutlu etmeyi o kadar cok sevmisimdir ki meslek olarak da icra etmisimdir bir donem yemek yapmayi (ascilik demiyorum hasa). yemek yapmayi bilen erkek en once ozenlidir, genellikle yemek yapmakta gosterdigi ozeni hayatinin diger noktalarina da tasir ve uygular, hafif mukemmeliyetcilik zor begenirlik vardir, sabirlidir, az bise de ukaladir ama o kadarcik kusur kadı kudu. simdiden not: isbu entry'de sozlukculerin demek istedikleri gibi bir alt metin yoktur zira her erkek gibi dolayli anlatimdan anlamam ne diyorsam o. paranoyak ettiniz arkadasim bit yenigi araya araya, etiketleye etiketleye. Siemens Servisi Kocaeli

Siemens Servisi Gebze

konu hakkında fikir sahibi olduğundan sizin yapamadığınızı da anında anlayacak olan erkektir. hadi bilmese, yedirirsin bi şekilde. misal, unuttuğunuz salça için "bizim oralarda bunu salçasız yaparlar." ya da tam pişmeyen bir diğeri için "kimisi bunu akşamdan ıslar, kimisi de haşlar ehe heh." diyebilirsiniz. ama paşamız konuya hakimse "çekil şurdan beceriksiz" bakışları üzerinizden eksik olmaz. marifetini jüri edasında kullanmayacaksa, eyvallah. kaldı ki, bilip de yapmayanlar bizden değildir. Siemens Servisi Gebze açlıktan ölmeyecek olan erkektir. öğrencilik yıllarında yemek yapma karşılığı temizlik işlerine filan dokunmaz , güzel iştir. evlilik yıllarında ise yeteneğini fazla göstermemelidir. eşinden daha iyi yemek yaptığı gerçeği gün ışığına çıkarsa , tüm yemek işi üstüne yıkılabilir. aman...

Bosch Servisi İzmit

hem kendi karnını hemde ev arkadaşının karnını doyurabilen erkektir. fakat çok büyük bir eksiklikleri de mevcuttur. Bosch Servisi İzmit ben yemeği yapıyorum diyerekten bulaşığı diğer arkadaşına yıkması gibi. adaletli mi? bulaşık yıkayan ev arkadaşı olarak hiçte adaletli bulmadığım bir durum. bulaşık yıkayacağıma aç gezerim daha iyi. kız arkadaşıyla aynı evde kalmış erkektir. kız arkadaşının "ben yemek yapabiliyorsum sense.." bik biklerini bertaraf etmek için azmedip envai çeşit yemeği öğrenmiş erkektir.

26 Eylül 2012 Çarşamba

Bosch Servisi Gölcük

sanırsam en çok türkiye'de kullanılan uygulama o da bizim beleşçiliğimizden olsa gerek. yurt dışında bulunduğum süre içersinde bir kaç kişiye ben yüklettim hani türkiye'ye dönersek haberleşelim diye. millet hala zibil gibi sms kullanıyor, inanması güç tabi. Bosch Servisi Gölcük sanılanın aksine yurt dışında da çılgınca kullanılan muazzam icat. ayrıca çok acımasızdır, yüklediğinizde etrafınızda kimsenin kullanmadığını farkdince fakir bir arkadaş çevresine sahip olduğunuzu çat diye yüzünüze vurur sdflşksdf. kullanıyorum ama olmasa daha iyiydi sanki. şarj çok gidiyor, bazen takılıyor bi gün önce sabah yazılanlar ertesi gün akşam geliyor, pek özel değil numaran olan herkes destursuz yazabiliyor. kullanıyorum ama olmasa olurdu benim için.

Bosch Servisi Körfez

olağanüstü icat. çevremde yeterli kullanıcısına sahip olduğumda bir daha telefonun sms sekmesini kullanmayı düşünmüyorum. her ay yalnızca internet ve konuşma ücretiyle idare ederim. hepsini geçtim de "şu kıza bak napıyor" diye çaktırmadan yan masanın videosunu çekip arkadaşınıza atıyorsunuz, foto çekip bak kim var yanımda diye şakalı komikli şeyler yapıyorsunuz. insan teknolojinin geldiği noktadan korkuyor. Bosch Servisi Körfez son zamanlarda karşı tarafın online olup olmadığı bilgisini göstermemektedir. ayrıca karşı taraf mesaj yazarken typing... uyarısını ve karşı tarafın en son ne zaman online olduğu bilgisini de sallamamaktadır. en kısa sürede düzeltilmesi dileğiyle burdan whatsapp'ın geliştiriclerine bir selam çakalım. harbiden de bbm'in yanında bok yiyen uygulama. zaten fazla detay yok düz bir program, bari typing mesajını ve karşıdakinin online olup olmadığını anlayabilelim. sadece en son ne zaman girdiği görünüyor o da yalan yanlış, yapmayın kardeşim bunları 3-5 gündür isyanlardayız.

Bosch Servisi Kocaeli

eğer arayüzünün türkçe çevirisini ben yapıyor olsaydım, share location özelliğini "ilişkisiken" olarak değiştirirdim. bu nedir abi? reva mı bu, çektiğin çile mi? uzun uğraşlar neticesinde son sürümünü ipad gen1/gen2 ve ipod touch üzerinde çaliştirabildiğim mesajlaşma programi. Bosch Servisi Kocaeli edit: gelen yoğun talep neticesinde, tamamen eğitim amaçlı yönergeleri paylaşalım; 1 - bu işlem icin 1 seferlik de olsa üzerinde whatsapp kurulu bir iphone ihtiyacinız olacak ve cihazlar hapiskaçkını jailbroken olmalı ve her iki cihazda da ifile yuklu olmalı. 2- ifile kullanarak ipad üzerindeki system/library/coreservices/springboard.app klasöründen, k48ap.plist (ipad), k93ap (ipad 2) veya n72ap.plist (ipod touch),dosyalarından cihazına uygun olanı seçilir ve ile biten bölümün hemen üstüne aşağdıdaki parametreleri girilip, kaydedilir telephony 3- ipad üzerine son versiyon whatsapp yuklenir. (ipucu: itunes ve/veya muadilleri). bütün bu islemler bitene kadar whatsapp programını ipad üzerinde calistirmamak gerekir 4- cydia'dan ücretsiz udid faker programını indirilir/kurulur (iphone'a). 5- iphone üzerindeki whatsapp uygulamasına udid olarak ipad'inin udid'isi girilir. whatsapp unregistered duruma düsecektir, yeni registration/activation sırasında ipad üzerinde kullanılacak hattın bilgilerini girilir. bu arada hattı baska bir telefona takmak ya sa swirly sms kullanmak mantıklıdır zira sms ile aktivasyon kod gelecek...

Bosch Servisi Gebze

ne gerek var diyerek yüklememiştim uzunca bir süre, sonradan baktım ki en bi kullanılası uygulama. viber gibi sadece iphone kullanıcılarıyla değil samsung, blackberry ve nokia'sı olanlarla da mesajlaşabiliyor olmak güzel.* * Bosch Servisi Gebze ipod touch'i 8 gb almayin. ben ettim siz etmeyin. sonrasinda aptal saptal islerle ugrasmak zorunda kaliniyor. ornegin bugun 800 mb'lik bir oyunu yukleyeyim dedim, 800 mb'lik ipa dosyasi olan oyun 1.25 gb yer kapliyor. e, 8 gb alanin kullanilabilir kismi 6.5 gb ve o da agzina kadar dolu. boyle olunca appsync var nasil olsa itunes uzerinden kurayim dosyanin kaplayacagi yerden yirtar sadece 1.25 gb alan bulundurmakla yirtarim dedim (obur turlu 2 gb alan gerekiyor). o zaman da bu whatsapp problem etti. bildiginiz gibi bir suredir whatsapp ipad ve ipod touch'da kullanilamiyor. installous uzerinden kuruldugunda ise problem olmuyor ama itunes ile sync etme kisminda problem yaratiyor. burada cozumu var mi diye buraya baktim yok. google sag olsun yardimci oldu ama yapana kadar biraz ugrastim. sozde tutorial hazirlamis adam, "ben simdi yapmiyorum bunu ama siz yapacaksiniz" diye anlatiyor. ne anladim lan boyle tutorial'dan?

25 Eylül 2012 Salı

Beko Servisi Gölcük

ve dedigim oldu, nazife anne kalp krizi gecirdi zannediyoruz. gerci zorla, kasa kas degil ko$a ko$a evlenirmi$ polat efendi ama neyse.. artik senaryoyu da tahmin edebiliyoruz ya, yazik.. Beko Servisi Gölcük bir bolum "yine" bu kadar mi kotu olabilirdi. her yerden, herkesin gosterilmesi illa ki gerekliymi$ gibi daginik sahneler. artik fena halde sikan muro sahneleri, halo sahneleri, ba$ta ebru olmak uzere gamze, sultan, elvan sahneleri. nerde kaldi vadi'de heyecan bekleyi$i, olay bile olmadi bu bolumde olay! beyfendi flash bellegi cali$tirdi bolum ba$inda orasi kaldi o $ekilde, istihbarat ba$kani ihtiyarlarin polat'la konu$mak istemesini "haaa bu arada ihtiyarlar seninle goru$mek istiyor" diye vurguladi, murolu sahneler sirf sahne olsun diye yapilmi$ hic bir sonuca varmayan aptalca ve gereksiz sahnelerdi. bunlarin di$inda zaten bolum memati odakliydi, o sahneler fena degildi. ama tek muthi$ sahne seyfo dayinin flashbackiydi. gerci coook oncelerde yapilmaliydi bu flashbackler ama.. (bkz: #15697187) burda da ben flashback yapmi$im seyfo dayiya, hem de ne hakliymi$im! gelse de soylese ke$ke aynen o dedigini.. yahu bu hatice $endil, bir insan bu kadar mi kotu rol yapar da boyle bir oyuncuyu alip bir de vadi'de ba$ rol yaparsiniz. polat'in dediklerine gore*, biraz $imarik biraz da hirsli*olmasi gerekiyormu$, lakin kendisi o kadar berbat bir oyuncu ki hadi siritmalarindan $imarik oldugunu anladik, hirsli olduguna dair hic bir $ey gosterilmedi, gosteremedi. kisacasi, bu kadinla bu vadi yurumez!

Beko Servisi Körfez

kurtlar vadisi 96 bölüm boyunca ilk bölümüyle arasındaki bağlantıyı muhafaza edebilmiş bir bütündü. kurtlar vadisi pusu ise ilk bölümü bir yana toros sülalesinin temizlenmesinden öncesi ve sonrası olmak üzere iki ayrı hikayenin aynı isimli dizide ki haftalık sunumu haline geldi. Beko Servisi Körfez dolgu maddesi haline gelmiş bir dizinin, gerçekle hayal arasında ki çizgiyi aşarak yaşayan güzide insanlarımıza verdiği "birinci sınıf kereste olma doktorası" konulu eğitimi ise olanca hızıyla devam etmektedir. hala ahu toros'un ölümüne üzülmüş olan beni, bu konuda hiçbir şey yapmadan devam etmeleri sebebiyle yarım bırakmış dizidir. zavallı ahu, kendisini polat alemdar yanına yaklaşmadan önce patlatarak hayatını polat için feda etmişti. dizide polatın paspasının dahi öcünün alınabilirliği varken, bu konunun es geçilmiş olması içimde yaradır. şahsen ahu toros karakterini sevmiştim. ama madem diziden gönderildi, bari usulüne uygun yapılsaydı. amerikadan mı kanada'dan mı neyse geri gelmeseydi falan,filan. şimdi ebru karakteri var sırada. şahsen kendisine baya bir sempati beslemiş durumdayım. çok doğal geldi bana. ama sonunu ahu toros gibi yapacaklarsa, yol yakınken geri dönsünler. zaten dizi aşklar vadisi formatına bürünmüşken, gereksiz can yakmasınlar. edit: alınabilite--->alınabilirlik..

Beko Servisi Kocaeli

50.bölümdeki köşk sahnesi, cumhurbaşkanı'nın iskender büyük'le samimi görüntüleri, barışçıl tavırları ve ergenekon operasyonunun durdurulması gerektiği anlamındaki arabulucu sözleri nedeniyle yandaş medyanın tepkisini çeken dizi. gerçekten de iskender büyük'ün hoca ve kumandana köşkten bize yeni görev verilecek demesi ilginç. Beko Servisi Kocaeli

Beko Servisi İzmit

sezonun yeni bölümüyle diyelim, (çünkü sezonluk ara vermiş gibi oldu.) vadinin akıllara zarar bir bölümle açılış yapacağını düşünmüştüm. başta biraz hareketliydi. Beko Servisi İzmit köşk derken bahsettiği kişiyi biliyorsunuz*, onların da asıl yüzünü gösterdi. zaten biliyordu millet, bilmeyenler de öğrenmiş oldu. dizi bundan sonra adeta aşk dizisiydi ta ki, j211 öldürülene kadar. dizi, kafamızı sikecek derecede yalan rüzgarındaki gibi aşk çemberi içinde geçti. daha çok ekşın sahne olacak sanıyordum. yanılmışım. gerçi bu bölümler kasım aylarında çekilmiş olan bölümler. yani fazla hareketlilik olamazdı. şubat ayında yeni çekimler başladı. bu bölüm şubattaki çekimlerden değildi. beni sinir eden olay nazife anne evlensin diye tutturdu. saç baş yoldurttu resmen. bir sakin olun lan adam nefes alsın. yangından mal kaçırır gibi olmaz ki bu işler. hem ne zaman bir bok olsa polat aşk meşk işlerindedir, önemli bişey olur, polat telefonu açmaz.

Beko Servisi Gebze

yok arkadaş artık ne diyeceğimi bilmiyorum bu dizi için. yayından kaldırılmadan önceki bölümünde de demiştim, yine aynısını söyleyeceğim. Beko Servisi Gebze arkadaşım bu ne lan? dizinin yayında olmadığı birkaç ay boyunca türkiye'de neler oldu, "vay anasını kurtlar'a bir sürü malzeme çıktı. oh oh yayında değilken iyi bi senaryo toparlarlar, bomba gibi döner" dedik. heyecanla bekledik. sonunda yayınlandı. o da ne? kendisinden önce kanal d'de yayınlanan aşk-ı memnu'dan hiçbir farkı yok. ergenekonmuş, gözaltına alınan paşalar, gazeteciler, yazarlar, aydınlarmış, gömülü cephaneliklermiş, gönderme yapılabilecek milyonlarca şeymiş. hiçbiri yok. hepsini geçtim*, ismi dışında kurtlar vadisi konseptinden eser yok. bildiğin dandik aşk meşk dizisi olmuş. koskoca bir buçuk saat boyunca elle tutulur, kurtlar vadisi konseptine uygun olarak 1. polat ve iskender abdullah gül'e benzetilmiş bıyıklı bir adamın karşısında (köşk dendi, devletin başı dendi ama kesinlikle cumhurbaşkanı lafzı geçmedi) barıştırılmaya çalışıldı, 2. polat j2 11 denilen kişiye ulaşıp buluşma ayarladı ve buluşamadı. bunların toplamı bakışmaları ve karşılıklı kasılmaları aradan çıkarırsak 5 dakika sürdü. onun dışında neler oldu? bakınız kurtlar vadisi isimli konsepti malum bu güzide dizimizden bahsediyoruz.

Arçelik Servisi Körfez

polat alemdar, yani bir zamanların ali si , hani zamanında elif için elif türküleri söyleyen, boğaz manzaralı dairesinde elinde şarap kadehleri ile sevişip sonra da kızı mal gibi bırakan polat... akşam göremedim kendisini dizide. "benim yağnımda hesap ödetmem la" diye hönküren bildiğin bir öküz vardı sadece. geçip giden yıllar, o demokrat, o romantik adamı almış bir ayıya çevirmiş resmen. Arçelik Servisi Körfez - müstakbel yenge de bir acayip. hani o kadar "farklı bir kız" tipi yaratılmaya ve zorlanmaya çalışılmış ki, bir ara "aha lan j2 11 bu kız" dedim içimden. diğer yandan "500 lira kazanmak ister misin?" süprizi ise caba. taksicinin mallığını bir kenara bırakırsak, ben dacia markasının bir yetkilisi olsam, dava açarım bu diziye. ufacık dokunuşla araba dağıldı lan? ne tampon kaldı ne panjur. - daha önceki entrylerimi okuyanlar nazife anne karakteri için yazdıklarımı hatırlarlar. oynayan sanatçı serpil tamur'u çok sevmeme rağmen, bu kadar manyaklığın açıklaması nedir? nereye bağlanacak bu manyaklık merak ediyorum. - gelelim j2 11 meselesine. arkadaşım sen hani meşale falan yakmıştın, kız kulesinin altında gizli delhizlerde görüşmeler, toplantılar yapmadın mı? hem tek haber ve istihbarat kaynağın yarbay ı başı boş nasıl bırakırsın lan? bu herif herşeyi biliyor, iskender bunu yaşatmaz diyemedin mi? neden kumarhane den bozma üssünde saklayamadın herifi? senin yapacağın görevin de , işin de .... koyim!! mal! not: iş bu entry de adı geçen tüm kişiler ve kurumlar "tamamen" hayâl ürünüdür...

24 Eylül 2012 Pazartesi

Arçelik Servisi Gölcük

ey davut tataroglu, ey yalcin bulut! polat alemdar ile ne sam mashall* basa cikabildi ne de amerikan ordusu. sen kimsin ki polat alemdar'a kafa tutuyorsun!? bir türlü yeni bölümleri seyretme firsati olmadi. dün sonunda denk geldim ve oturdum seyrettim. polat alemdar'in hic bir atraksiyona katilmayip direkt yönetici konumda oturmasi bana biraz sikici geldi. sonucta kurtlar vadisi pusu bildiginiz kurtlar vadisi. baska söze gerek yok... Arçelik Servisi Gölcük zafer algöz'ün duyduğu endişe ve korkuyu yüzüne çok güzel yansıttığı dizi. necati şaşmaz etrafındaki usta tiyatroculara bakıp biraz daha mimik ve oyunculuk öğrenirse daha güzel olacak. yapmacık bi kasılmayla kaşları çatarak yürümek yetmiyor çoğu zaman. bbg uğur gibi oluyor. polat alemdar'ın adamlarının bastıkları şirketteki güvenlik kamerası görüntülerini silerek ciddi bir delil bıraktıklarını düşündüren dizi. eğer yetiştirilmiş çocuğumuz ve adamları güvenlik kamerası kayıtlarında delil bırakmak istemiyorlarsa, o kayıt cihazını tümüyle almalılardı. çünkü o kayıtlar ya bir bilgisayarın sabit diskinde ya da bir cd veya dvd'de ise silinmesi yeterli değildir. hele hele sadece bir kere silindikleri için herhangi bir adlî bilişim laboratuar incelemesiyle kolayca geri alınabileceklerdir.

Arçelik Servisi Kocaeli

dayanamıyor, edit üstüne edit çakıyorum : zahmet olmazsa, eski konseyle bu 4 aile arasındaki -en başta hıyerarşik- her türlü ilişkiyi, ilerleyen bölümlerde dizi karakterlerinin ağzından somut verilerle öğrenebilirsek çok müteşekkir olacağız. en azından, davut tataroğlu'nun ya da diğer reislerden birinin "zaten bu karahanlı aşırı çömezdi canım, infazı doğru; nizamettin de çok amatördü, muhpirliği yüzüne gözüne bulaştırdı" özetli olası beyanatları bile hem "büyüklük" hususundaki merakımı giderecek hem de sürekli vurgulanan "büyüklükleri" hakkında başka sorgu sual etmememi sağlayacaktır. aksi takdirde, sadece konsey çökertmekle yetinmemiş, üstüne üstlük illuminati'ye kafa tutmuş polat alemdar'ı süleyman çakır'dan hallice tetikçileriyle, çaplarına dahi bakmadan "sen fazla yaşamazsın, seni bitiririz/bitirirler, tavuğumuza kışt dedirtmeyiz" gibi, en son çakırlı dönemlerde işittiğimiz sözlerle tehdit etmeye kalkmaları izleyiciye tuhaf geliyor. orjinal ve yeni kurgular arasında tutarsızlık yaratıyor. Arçelik Servisi Kocaeli hadi bu adamlar, vaktiyle polat'ın bunların patronlarının -> patronlarının -> patronlarının-> patronları* olan 8 kukuletalıya "sizi acı çektire çektire gebertirim" deme cesarertini gösterebilmiş olduğunu veya dünya baronu nitelendirilen şahsa "çek o kirli ellerini ülkemin üzerinden" diyerek posta koymuşluğunu bilemeyebilirler. hatta kendi patronlarının "en büyük" olduğunu sanıp onların ötesindeki güçleri de kaba kuvvetten başka şeye ermeyen akıllarıyla idrak edemeyebilirler. ama karahanlı'nın konseyini bitirmiş, rusların oluşumlarını başlarına yıkmış, nizamettin güvenç gibi tüm ipliği pazara dökülmüş bir maşayı kafasında "vatan haini" yazan poşetle dikilitaş'a asmış, üstüne üstlük tüm bu sabit suçlarına rağmen mahkeme kararıyla beraat etmiş birinden hiç mi çekinmezler, hiç mi tırsmazlar? kim ki bunlar, dünyayı yaratanlar mı? yoksa orjinal dizide sürekli bahsi geçen, üzerine çok titrenen "dengeler"in ta kendileri mi? [yahu adamı canlı canlı paketleyip suriye'ye göndermişler, orada attığı her adımdan aldığı her nefesten haberleri olmuş; buna rağmen adam içine itildiği bok çukurundan bile sağ kurtularak kendisini paketledikleri yere dönmeyi başarmış akabinde hesap sormuş. sen hala gelip de adamı, üstelik deplasmanda; klasik mafya söylemleriyle tehdit ediyorsun. hakikaten çok komik ya... "illegal işlerden sorumlu sağ kol" tabir edilen reis postalarının bu talihsiz hareketlerini, polat alemdar'ın ne badireler atlattığı hakkında zerre fikirleri olmamasına bağlıyorum.]

Arçelik Servisi İzmit

"layt olacak", "bak layt bu", "aha layt oldu la" diye kv fanlarını ayar ettikleri dizi. polat'ın geçen bölümde "biz hüküm vermeyeceğiz, sadece ortaya çıkaracağız ve soru işareti yaratacağız" diye ettiği laf da bunu destekler oldu. ama bu, çatışma sahnesi görmeyeceğiz anlamına gelmiyor. ilk dizide en son nizam beyfendi asılmıştı. aslında o sahne olmadan olmazdı. fakat şimdi öyle bir ceza kesme görmeyeceğiz sanırım. iyi de karşı tarafı öldürmeden nasıl savaşacaksın ki onunla? ya o seni öldürecek ya sen onu. bu sefer de niye öyle bir laf etti diye düşünüyor insan. kurtlar vadisi terör'de polat'ın ofisindeki tablolar değişmişti. anladık ki illüminati ile bir bağ kurulmayacak, doğrudan teröre yönelecek. şimdi kv pusu'da ise o seçilmiş tablolar geri geldi. bu da ilk dizinin devamı olduğunu destekliyor tabi. Arçelik Servisi İzmit bence geçen dizi ile bağlantılı damar noktalar olmalı: *karahanlı'nın mirası, evi vs. hakkında polatın tutumu ne oldu? bir sürü vakıf ve diğer işleri kim devraldı? ilgilendiği işlere polat bir şekilde temas etmeli. *karahanlı'dan kalan belgeler incelenmeli. *annesinin ve babasının mezarını ziyaret etmeli. elif'inkini mutlaka edecektir. *yine çakır'ın, emmi ve dayının mezarını ziyaret etmeli. varsa amca ve doğu'nun mezarını da tabi. *safiye nerde? bu bilgi verilmeli. *dengelere göre tilki andrei de oyuna katılmalı. *çapsız abidin kesinlikle tuncay'ın yanına gelmeli. *nesrin ve çocuklar nerede ne yapıyor en azından bir telefon konuşması ayarlanmalı. *laz ziya öldükten sonra yahya ne yaptı? hala hapiste mi? *kgt başkanı ile konuşurken arada doğu'dan da bahsedilmeli. mümkünse kgt başkanı dışında polat'ın temasta olacağı doğu gibi biri bulunmalı. *abdülhey eskisi gibi dublaj edilmeli. nogay gibi konuşmamalı. *polat'ın ekibi eskisi gibi olmalı. özellikle abdülhey. şimdi çok laçkalaşmışlar ve dikkatsiz olmuşlar sanki. *en önemlisi eski konsey ile yeni konsey arasında bağlantı kurulmalı. eski konsey üyelerinin yeni baronlarla mal varlıkları bile örtüşmüyor. yeniler feci fark atmış. laz ziya değil miydi bu ülkenin silah kaçakçısı baronu? o varken şimdikiler yapamazdı ki o işi. o yüzden bağlantı kurulmalı.

Arçelik Servisi Gebze

birde yerli chloe o brian kazandirmistir bize bu dizi. kendisi polat in personal mini-ctu* sunda telefon tesbit edildikten sonra hemen orada bulunan sikindirik not defterine telefon no.sunu yazmis ve bu islerin nasil yapildigi ile ilgili derin bilgiyide biz seyircilerle paylasmistir. Arçelik Servisi Gebze hastası olduğum, aşmış, süper dizi. yine çok eğlendirici olmuş, beni sevince boğmuştur. polat'ım bi de ayar verdi "teröre şe'yapim dedim, elletmediler." diye. tek kişilik ordu, kendi çözüyor ya her sorunu... hastasıyım. hem de çatal-bıçak takımıcı (çeyizci de diyebiliriz.) sunuyo lan diziyi. süper. gerçi konsepte ters ama olsun, çözümünü buldum. adı "kurtlar vadisi huu huu" olsun, polat alemdar günlere gitsin, dedikodu yapsın sabahlıkla. karısını aldatan kocaları, iftiracı kocakarıları kıskıvrak yakalasın, makbul'aanımın gizli kek tarifini falan öğrensin, gün arkadaşından kurabiye tarifi çalıp konu komşuya "benim tarifim bu, ben buldum bunu" diyeni ifşa etsin. süper konsept bu, yapılsın bu. konsept danışmanı da ben olayım, bunu istiyorum ben bu hayatta. bi de "kurtlar vadisi puhu" yapılsın misal, doğa belgeseli formatında. sadece belgesel izleyen yurdum insanının ayağına gitsin hizmet. (süper fikirlerim var lan, deha sahibi miyim neyim? prodüksiyon şirketi açıyorum hemen. ne ala memleket, ne güzel hayat... mis.) sağır oda rezaletinden sonra iyi geldi bünyemize, gerek çekimler gerek oyunculuklarla. polat güldü bile bi sahnede.

22 Eylül 2012 Cumartesi

Baymak Servisi Gölcük

58. bölümde, şıtandart kazım, birbirinden güzel salvolar ile çoştu. o nasıl dönüşler, spontane ve sağlam vuruşlar... özellikle, kavganın sonunda, şıtandart kazım'ın "i am bruce lee" duruşu vardı, ki; kendisine olan hayranlığımız bir kez daha arttı. ben, aynı aksiyonlu bölümleri volkan (=bulut'un keli) için de çekmelerini istiyorum. şöyle, volkan ve şıtandart kazım, bir araya gelip, dövüşseler; millete uçan tekmeler falan savursalar... (volkan hocamıza hep soruyoruz, "bu haftaki bölümde aksiyon var mı", deyu... "yok" diyor üzülerek. arslanlar gibi çocuğu arka planda tutmayın. adam, thai-box şampiyonu ve antranörü. bir aksiyon yaşattırın... Baymak Servisi Gölcük ayrıca, iskender büyük ve polat arasındaki farkları da görmemize vesile olmuştur. * iskender büyük, her türlü teknolojiyi kullanıyor. polat is, akrabaları ve sıkı dostları ile, klasik yöntemleri kullanarak hareket ediyor. burada ufak bir spoiler ile örnek vereyim: --- spoiler --- iskender'in takibinden kurtulmak için, kendini halo dayı'ya vurdurttu. gerçek mermi mi olması gerekiyordu? uzaktan kumanda ile araba süren adam, çelik yelek giyer, altına da filmlerde kullanılan o sahte kan balonlarından koyardı. halo dayı, kuru sıkı silahını ateşleyince, o baloncuk patlardı. al, sana mis gibi "vuruldum anam!" sahnesi. bunu düşünememiş mi senaristler?

Baymak Servisi Körfez

şimdi bu mematiyle kazımı takip edenler anladığımız kadarıyla derin kebap iskenderin istihbaratçı adamları. ulan istihbaratçı adam bu kadar şapşal olur mu? niye space invader gibi teker teker kazım'a doğru atlıyorlar da birisi de mesela silah çekmiyor? niye gözaltına almıyorlar adamı da böyle delikanlı gibi girişiyorlar? saçmalığın dik alası. Baymak Servisi Körfez - bu halo da ayrı bir dangalak. cep telefonuyla çekilmiş videoya inanıyor, e hadi tamam. peki bunun üstüne allahın a4'üne çıkarılmış fotoğrafa tekrar neden hemen doğru dürüst bakmadan bile şlak diye inanıyor? madem bu kadar meyilliydi polat'a inanmaya, neden adamına hiç toz kondurmadı onca bölümdür? - ya bu muro'ya yapılana ne demeli? "o yapmadı dayı ama eah öldürürsen öldür bana ne" diye konuşuyor polat. olm sen bu adamlara daha 5-10 bölüm önce demiyor muydun "bak siz maşasınız, kullanıyorlar sizi" diye. sen böyle adamın yanında bile kendisine değersiz paçavra muamelesi yapınca ne farkın kaldı? o adam 3 bölüm sonra gelip kafana sıkmaz mı şimdi? sana güvenenlere, sana sığınanlara verdiğin destek bu mudur? hiç mi aklın yok senin polat oğlan? gerçi ahu'dan da biliyoruz ne bok olduğunu ama ben daha çok senin yanındaki o köpeklere şaşırıyorum. hiç demiyorlar mı "bu adam yarın öbür gün bizi de yok yere harcar gözünü kırpmadan" diye? nedir bu ölümüne bağlılık, niyedir bu vefa? - şu zurnalı müzikten gerçekten nefret ediyorum, tabağa sürtülen çatal etkisi yapıyor bünyemde, tüylerimi diken diken ediyor. dizide polat alemdar'ın bağrış çağrış maganda tavırlarından sonra en çok tiksindiğim şey bu. bunu da bu vesileyle tekrar belirteyim dedim. edit imla. amin.

Baymak Servisi Kocaeli

sıkıştıkları yerler olursa bana sorabilirler her türlü yardıma hazırım. unutmadan zeynep'in gittiği iyi olmuş hakketten, ona kardeşim öyle brezilya dizisi gibi kurtlar vadisi mi olur hiç olmamıştı. göstermediler ama zannedersem halo cavit'in kafayı tek seferde kopardı bence biraz daha işkence etmesi yerinde olacaktı. gerçi şimdi şiddet korku kötü örnek diyenler olacak en iyisi oralara hiç girmemek. bu arada yazmadığım kadar varmış çok yoruldum okumaya devam. Baymak Servisi Kocaeli

Baymak Servisi Gebze

mesela son bölümdeki böcek meselesi, ben iskenderin adamları ofise girdiği anda bunlar buraya dinleme cihazı yerleştirirler çaktırmadan diye düşündüm ama dizide öyle bir sahne görmedik. sonradan polat ofisin dinlendiğini ilan etti. kim yerleştirecek o böcekleri tabiki her bölümde elini kolunu sallıya sallıya polatın ofisine,evine girip, arayan iskenderin adamları. lan bunlar lazerle mi dinliyolar burayı diye bağırmadan azcık mantık yürütmek gerekiyor. çünkü artık kvp her detayı izleyiciye direk olarak açıklamıyor biraz düşünmenizi istiyorlar. Baymak Servisi Gebze son bölümünün daha ilk otuz saniyesini seyredip oha çektiğim dizidir. hani son bölümde herkes birbirine silah çekmişti ya, o an halo'nun bugüne kadar yanlış fikirde olduğunu farkettiği andı güya. çünkü polat herife sıkamasın diye arkadan da biri onun ensesine silah dayamıştı. ama bu bölümün ilk otuz saniyesinde olan ne.. halo hala polat'a sen yanlışsın diyor, ensesindeki namlu da hala kendisini takip ederken hem de.. ben mi yanılıyorum bi yerde anlamıyorum ama dizinin hem karakterleri, hem de seyircisi bu kadar salak yerine konur mu pes yahu..

Vaillant Servisi Gölcük

"yeminimi bozuyorum hüleeaayn" diyip saçmalıklarını yazmak istiyorum ama neyse biraz daha durayım. sadece göt kafamın almadığı bazı şeyleri paylaşıp, bilgisi olan arkadaşlardan fikir almak istiyorum. zira anlamıyorum, anlam veremiyorum. Vaillant Servisi Gölcük - dinleme denilen olay için gereken minimum donanım bir adet mikrofon değil midir? eski kurtlar vadisi'nden olsun, gerçek hayattan olsun bildiğimi kadarıyla ufacık bir mirofon olan ve böcek adı verilen, bütün işi ortamdaki sesleri alıp bir yere ileten cihaz olmadan evler işyerleri falan nasıl dinlenebiliyor? böyle havadan lazer falan yollayıp dört kilometreden dinleme yapılabiliyor mu? evet yapılabiliyorsa başka sorum yok sayın hakim. bu yapılabiliyorsa çeşme suyuyla da engelleyici yapılabilir pekala.

21 Eylül 2012 Cuma

Vaillant Servisi Gölcük

iliskimiz bakire olmadigini ogrendigim zaman bitti. halbuki ne guzle hayallerim vardi. evlenecektik. bana her gun guzel yemekler yapacakti. bos vakitlerimizde parka gidecektik. el ele yuruyecektik, kimseden utanmadan. sonra o geldi. cocuklariyla bir ilgisi oldugunu biliyordum. ama kocasi oldugu aklimdan gecmemisti bile. adam bana cikolata alirken aklimdan "kanmam bunlara, kacin kurasiyim beeeen" diyordum. ama aysel* o adami optugunde artik onun bakire olmadigini anlamistim. benim 6 yasindaki kalbimdeki yerini bos birakti o gun. terk ettim onu. bakire degil diye. Vaillant Servisi Gölcük benim hiç başıma böyle bir şey gelmedi ama gelse, heralde o anda beynimden vurulmuşa dönerdim. çünkü o kadar hassasiyet gösterdiğiniz, masumiyet atfettiğiniz, canınızın bir parçasının sizden önce... yani anlayın işte kardeşim, insan bunu zor kaldırır, yediremez kendine ya.

Vaillant Servisi Körfez

fenerbahçe cas'a bu davayı şampiyonlar liginden usulsüzce men edildiği için açmıştır ve bu tff ile uefa'ya karşı elini güçlendirmiştir. haksız olduğunu anlayan tff ve uefa kulüp yönetimine başbakanından tutun her tür siyasi kişiliğe fenerbahçe'nin davadan vazgeçmesi için baskı yapmıştır. uefa kazanacağı hiç bir davanın geri çekilmesini talep etmez, bunun için tek kelime bile açıklama yapmaz. uefa , fenerbahçe davasında ilhan helvacı ve lütfi arıboğan tarafından bu dava sayesinde oyuna getirildiğini anlamıştır. uefa kaybedeceğini anladığı an , anlaşma yoluna gider. Vaillant Servisi Körfez eski tahkim kurulu cas davasını fenerbahçe'ye kazandırmıştır. (bkz: tahkim kurulu/#28296728) fenerbahçe cas davasını kazanmıştır. fenerbahçe cas davası sayesinde görevde kaldığı sürece fenerbahçe'ye zarar verecek olan ilhan helvacı ve lütfi arıboğan'dan kurtulmuştur. fenerbahçe bu dava sayesinde tff genel sekreteri ebru köksal'dan (eski galatasaray sportif aş genel müdürü) kurtulmuştur. bu dava olmasaydı, fenerbahçe kapılar ardında oynanan oyunları nasıl öğrenecekti? fenerbahçenin aklanma şansı yoktu diyenleri nasıl yakalayacaktı?

Vaillant Servisi Kocaeli

fenerbahçe kulübü yöneticisi ali koç; "cas davası bizim namusuzdur" ifadesini kullandı. fenerbahçe başkanı aziz yıldırım sadece iki gün önce; "...cas'da devam eden davayı geri çekmeyeceklerini ve bu davanın kendileri için onur meselesi olduğunu kaydetti..." ve fenerbahçe, şike iddiaları yüzünden alınmadığı-gönderilmediği-menedildiği şampiyonlar ligine dair haklarıı almak için açtığı davadan, etik kurulun şike yoktur açıklamasını yaptığı gün vazgeçti. Vaillant Servisi Kocaeli bakın arkadaş biz suçsuzuz, etik kurulu bizi suçsuz buldu diye davada elini güçlendireceği gün; davasını geri çekti. namus davası dediği davayı, bu dava bizim onurumuzdur dediği davayı geri çekti... bu davanın geri çekilmesi demek; bizim şampiyonlar liginden menedilmek ile ilgili bir sorunumuz yok karara saygılıyız demektir. 45 milyon euro bir şekilde telafi edilir, şampiyonluklar yine kazanılır, bir zaman sonra şampiyonlar ligine tekrar gidilir de bazı şeylerin izi kalır.... fenerbahçe spor kulübü, şampiyon olduğu sezon şike iddiaları yüzünden şampiyonlar ligine alınmamasına eyvallah demiştir...

Vaillant Servisi İzmit

ulan ne namusu? sivasa giden baliklar iddanameden hasiralti edilir kimsenin namusu sorgulanmaz! bu baliklarin sahibi takimin taraftarlari, sampiyonluk mucadelesi verdigi buyuk rakibinin mac yapacagi tum rakiplerinin antremanlarini il il dolasarak baklavalar yedirir, bu takimlara aleni bir sekilde turlu saklabanliklar ve yagciliklar yapar; tum bunlarin sonucunda gule ynaya maclar kazanir da namuslarina halel gelmez! bu buyuk takimin 10 yildir her bransta verdigi sampiyonluk mucadelesinde; karsisinda ne kadar rakip varsa turlu cesit renklerle bukalemunlasarak turubunlerde ve gonullerde birbirlerine karisarak, hasili o yil bu buyuk takima rakip olabilenin etrafinda turlu cesit kompinasyonlarla birleserek; buyuk takima karsi alcakca ve de kallesce topyekun muacele ederler de namuslari sorgulanmaz! Vaillant Servisi İzmit kiz kardesler popermonlarda hatir sikesi yemekleri yer, namuslari sorgulanmaz! 2 turkiye kupasi (bulent demirlek / selcuk dereli) hakem organizasyonu ile gostere gostere gaspedilir, kupa federasyon baskani haluk ulusoy'un babasina goturulur; kimsenin namusu sorgulanmaz! 2 turkiye kupasi hakem oyunlari ile ayan beyan herkesin gozu onunde gaspedildigi halde, bu takimla bir de 30 yildir bu kupayi alamadigi icin dalga gecenlerin namuslari sorgulanmaz! son 10 yilda tum branslarda ve tum kupalarda surekli sampiyonluk mucadelesi veren ve son 10 yil icinde verdigi mucadelelerde (tum bu saydigimiz ayak oyunlari sonucu) en cok 2.ci olan (!) takim sikeyle suclanir, suclayanlarin insafi vicdani namusu akillara ziyan bir sekilde sorgulanmaz! son 10 yilda rakiplerini, hem de buyuk buyuk rakiplerini, tum alavere dalavere ve bukalemunluklara ragmen; evire cevire defalarca done done eze eze sike sike yener de bu takim; her bir galibiyetine turlu cesit kulp takan, onune gelen makama sikayet eden, son galibiyetinde sevindigiyle dahi tenkit edenlerin namus algilari sorgulanmaz!

Vaillant Servisi Gebze

atlatik ötesi havayolların uyduruk şike davası ile fenerbahçe'yi böleceğini,parçalayacağını, kendi adamlarını o koltuğa oturtacağını sananların aksine, taraftar,kulüp, başkan hepsi aylarca dimdik ayakta kaldılar,uefa'ya yalan söyleyen jurnalcilere, hazır yara almışken bir de ben vurayım diyen bir takım yöneticilerine, medya içindeki fenerbahçe düşmanlarının saldırısına, Vaillant Servisi Gebze kulüp içindeki fırsatçı çıyanlara rağmen bir türlü yıkamadılar fenerbahçe'yi. en kötü hali ile bile bir sürü kupa topladı fenerbahçe spor kulübü, avrupa şampiyonluğu getirdi bu sıkıntılı süreçte, belki ligi şampiyon tamamlayamayacak, türkiye kupasını gene alamayacak ama açıkçası umurumda bile değil, her türlü saldırıyı güzelce savurdular.

Bosch Servisi İzmit

cas davasını çekerek akıllı ve politik davranmış spor kulübü, bence yönetim bu davayı çok iyi kullanarak, kumpasa direnmiş ve temizliğinin belgelenmesi için bu davadan vazgeçmek sorunda bırakılmıştır.. etik kurulu raporu fener'i, aziz başkan'ı temiz gösteriyorsa yemişim cas'ı.. paraya ihtiyacımız yok çok süşür.. taraftarı namusumuz dediğimiz davadan geri çekilmeyi bile hızla normalize edebilecek noktaya geldi. Bosch Servisi İzmit ee şikeyi, örgütlü suçu, 2000 sayfa tapeyi, etik kurul dansözlüğünü, yıldırım demirören başkanlığını, başkanın sikerim böyle fenerbahçeyi sözünü, önce cemaat karşıtlığı sonra hükümet yalakalığını, tarlaları, paraları, şaibeyi, siyasi baskıyı, manipülasyonu normalize eden bir camianın bunu da etmesi şaşırtıcı mı? değil. ben sadece sonraki kuşaklar görsün diye yazıyorum. gelecekteki fenerli küçüğe not: koçum fener sana babanın annenin anlattığı fener değil. iyi oku. yol yakınken aydınlan. öptüm.

20 Eylül 2012 Perşembe

Siemens Servisi Gölcük

her ne kadar vaslui'ye elendiğinde gelip burada dalga geçecek de olsam, her ne kadar şl'den elenmesinin maddi açıdan gs'ye yarayacak da olsa ve her ne kadar günahım kadar sevmesem, hatta nefret de etsem, bir türk futbolsever olarak şampiyonlar ligine kalmasını istediğim takım. ülkemin, milletimin çıkarlarını kendi ve takımımın çıkarlarına tercih ederim. son 5 yılda transfer döneminin 3 tane klişesi vardır. Siemens Servisi Gölcük 1- orta sahaya iki yönlü de oynayan süper yabancı oyuncu alacağız. 2- transferleri mutlaka kamp döneminden önce yapacağız. 3- sikilyon tane adam alınır ama o ortasaha yabancısı alınmaz ve ilk resmi maçtan sonra yönetim kurulunda "hassiktir" çekilir. ben derim ki şu saatten sonra piyasada öyle seçmece orta saha kalmamışken bo mccalebb'i deneyelim. çocukta fizik var, hızlı, kendini yerden yere atıyor falan.

Siemens Servisi İzmit

3 temmuz 2011'den bu yana içinde bulunulan süreçte yemediği tokat kalmamasına rağmen sözlükteki resmi kapak toplayıcılarının çıkıp "fenerbahçe'de güzel şeyler de oluyor!" temalı moral depoladıkları nefis kulüp. he canım, bayan masa tenisi şubesine de yeni raketler alınmış ama futbol :/ Siemens Servisi İzmit ortasahasına 5 ciğeri olan ve topu taşıyabilecek birini transfer etmedikçe bu sezon gol üretmekte yetersiz kalacak olan takımımdır. vaslui maçı çok önemli değil, gidersin orda da yenersin bu takımı, hiç yenilmemiş olmaları önemli değil, herşeyin bir ilki vardır. ancak bundan sonrası için durum çok daha kötü olabilir. hele olur da gruplara falan kalınırsa tam manasıyla facia olur. ne zaman akıllanacak şu yönetim de hedef transferlerini hazırlık kampına yetiştirecek ben merak ediyorum. şu gün gitsen kime sarılsan adamın fiyatı artacak ister istemez. bir de şöyle bişey yazmışım;

Siemens Servisi Körfez

takımın orta sahasıysa, defans kurgusunun aksine, tam bir keşmekeş içinde. çünkü hemen hiçkimsenin rolü net değil. belki, alex ve mehmet topal hariç tutulabilir bir nebze. sorunun 1 numaralı sebebi ise, artık kulübün efsaneleri arasına giren kaptan alex de souza'nın, 4-2-3-1 dışında bir düzene yerleştirilemiyor oluşu. herkesin konuştuğu bu mevzuyu, aykut kocaman açısından, içinden çıkılmaz hale getiren şey şu ki, takımda alex'ten daha yetenekli bir oyuncu yok. yani, verimli bir hücum düzeni kurmak için alex'i kesmek lazım ama, alex'in bireysel olarak oynadığı oyuna bakıldığında, bunun bir anlamı kalmıyor. çünkü adam hala ilk geldiği günki gibi oynuyor. zeki, teknik, bitirici, asist canavarı... hepsinden öte, geçen onca yıldan sonra, alex bu takımın tartışmasız liderine dönüştü. oyuncular onu sahada göremeyince biraz ürkek hareket ediyor. Siemens Servisi Körfez fenerbahçe bu yıl ve bundan sonraki yıllarda başarılı olacaksa, bu paradoksun üstesinden gelmek zorunda birileri. kötü haberin yanında, kendimce verebileceğim, bir de iyi haber var. dirk kuyt, gerçekten de fenerbahçe adına çok büyük bir kazanım. şahsi fikrim, kuyt'ın mutlaka santrafor mevkiinde oynaması gerektiği yönünde. bugünki maçın ikinci yarısında oyunu rakip yarı alana yıkabilmemizin iki sebebinden biri, kuyt'ın en uca geçmiş olmasıydı(diğer etken de mehmet topuz tabi ki). fenerbahçe'nin elinde 2 tane 1. sınıf santrafor var; kuyt ve sow. işin daha da güzel olan yanı şu; bu oyuncular birbirini tamamlar nitelikte. kuyt mücadeleci, hırslı, rakibi bozan hücumcuyken, sow bence çok üst düzey bir ceza alanı golcüsü. bu yüzden, aykut kocaman bu iki oyuncuyu elden geldiğince çok, birlikte oynatmalı. salt bu sebeple, 4-3-3'ten soğudum. o denli ümitliyim sow&kuyt ikilisinden.

Siemens Servisi Kocaeli

üzüldüğüm şu anki durumunda ne yapacağını bilmeyen, bileyemen bir görünüm çizmektedir, türk futbolunun iyiliği adına bir an önce kendilerine gelmesi gerekir. ha gelmiyorlar mı, takmayız bizde ne halleri varsa görsünler. ki gidişat şuanda o, fenerbahçe ismi git gide küçülüyor, hala biz burdayız diyebilen fenerbahçenin koyunlarına rağmen. kennet andersson tipi bir forvetin özlemini çekiyoruz yıllardır. andy carroll vardı mesela bedavaya westham'e gitmiş. onu alaydık fenerbahçe çağ atlardı. Siemens Servisi Kocaeli bir de adam gibi bir ortasaha almak lazım. yoksa devre arasını zor görür aykut kocaman. türkiye'nin nihat doğan'ı, tuğba ekinci'si, ajdar'ı, en büyük eğlencesi. ama bir futbol kulübü değil. çünkü futbol yeşil saha üzerinde oynanır.

Siemens Servisi Gebze

adam hala "en büyük kulüp olduğumuz için, başlığımızın altında toplanıyorlar" diyor! adam kendisiyle taşak geçildiğinin farkına varamayacak kadar gerçeklerden kopmuş durumda. azcık akıl, izan olur insanda. bunların başkanı şike için kullandığı şifreli konuşmaları "biz kurban kesiyorduk, o onun şeyiydi" diyor, "havuzdan çıkıyoruz" diyor iki gün sonra "tüm dünya bizi yanlış anladı" diyor. tamam fenerbahçeliler fenerbahçeli de, tüm türkiyenin alnında gerizekalı mı yazıyor lan? siz ya herkesi aptal ya da herkesi fenerbahçeli zannediyorsunuz galiba. şu başlıkları takip ediyorum kaç gündür. adam akıllı "lan siz bu adamı hala niye savunuyorsunuz" diyen fenerbahçeli sayısı bir elin parmağını geçmiyor. umuyorum aziz yıldırım daha 20 yıl falan yönetir bu kulübü, biz de makaramıza bakarız. vazgeçtim lan acımıyorum, beter olun! Siemens Servisi Gebze

19 Eylül 2012 Çarşamba

Bosch Servisi Gölcük

erdoğan isterse başbakan erdoğan; fenerbahçe'ye karşı yürütülen bu komploya artık dur demelidir. 3 temmuz operasyonu; futbol maçlarının sonucunu etkilemek olayı, yani şike gibi gösterilmiştir ama yargılama işi şikeden yaptırılmamış; özel savcının özel gayreti ile iş organize suç örgütü, yani çete davasına çevrilmiştir. ve sonuçta ortada sadece aziz yıldırım bırakılmıştır. halbuki iddianamede aziz yıldırım'ı ilgilendiren hiçbir konuşma ve delil bulunmamaktadır. son tff etik kurulu raporu da bunu açıkça gösterdiği halde sayın yıldırım inatla içeride tutulmaktadır. bu yüzden diyoruz ki: olay şike değildir; komplodur. fenerbahçeliler; bu operasyonun kulübü ele geçirmeye çalışan bir odak tarafından kurgulandığına kuvvetle inanmaktadırlar. başbakan erdoğan; bu açık haksızlık karşısında; 'bana ne? ben yargıç değilim.' havalarına girmek yerine, topa girmeli; 'artık yeter. işin ucu gelip bize dokunmaya başladı.' demelidir. kendisi ister ise bu fenerbahçe'yi linç operasyonunu durdurabilir. unutulmasın ki fenerbahçe'ye ceza; akp'ye ceza olarak sandığa yansıyacaktır. Bosch Servisi Gölcük hizmet kenarda dur bu arada fethullah gülen camiasına bağlı yayın organlarında; bazı fenerbahçeliler; 'cemaat, fenerbahçe'yi neden ele geçirmek istesinki?' biçiminde konuşturuluyor. o işadamlarının kaygılarını anlıyorum... ama sayın fethullah gülen, son açıklamasında bile fenerbahçe'ye karşı düşmanca bir tutum içine girmedi mi? hocaefendi; kendisinden hiç beklenmeyen bir üslup ile taraftarı holigan ilan edip hatta 'katil' gibi göstermek talihsizliğine düşmedi mi? lütfen; o son açıklamayı yeniden okuyun; oradaki fenerbahçe karşıtı tavrı sizler de görün...

Bosch Servisi Körfez

herkesin herşeyin karşı olduğu vah canım klubümüz fenerbahçemiz. tebrik etmeli bunları. 19 maçlık şikeden 3 maça düşürdüler. aklıma saddam hüseyin'in fıkrası geldi. adam ıraktaki seçimlerden yüzde 99,9 oy alırdı. yabancı gazeteci sormuş. yahu bir insan daha ne ister. aziz başkan pardon saddam demiş ki o yüzde 0,01'in isimlerini. adım gibi eminim şimdi o mağrur aziz başkan o 19 maçlık şikeyi 0 maça düşüremeyen fenerli pfdk'nın kellesini istiyordur. Bosch Servisi Körfez bir de fener düşmanı polis var. hani o sevgi tomurcuğu masum fener taraftarını gaddarlığıyla galeyena getiren polis. 2006'da gene şampiyonluğu fener kaybedince , o sırada oraya kutlamak için gelen fenerlileri sanırım gene polis galeyana getirdi. zavallılar o gece kadıköy'ün altını üstüne getirdiler. azıcık aklı başında olanlar, oturup sessiz sessiz ağlamıştı.

Bosch Servisi Kocaeli

öbür taraftan yargılama sürecinin işleyişine hayret etmeden geçemiyor insan. mesela koskoca adamın kafasına bastırıp, kelepçeleyip falan oradan oraya taşınması. nezarethanedeki resimlerinin basına sızdırılması. operasyon başlar başlamaz bir takım gazetecilerin güzellemelere başlaması. yok efendim emenike'nin saydığı paralar, yok efendim şunlar bunlar. ne oldu anacım? nedir bu telaş? gazeteciye bak. operasyondan önce her boku öğrenmiş. abdal'a malum olmuş diyoruz artık ne diyelim. hatırlayalım bunlar nedim şener için de orada burada "yakında silivriye gidecek" diyen embeddedler. Bosch Servisi Kocaeli bu ülkede hrant dink'in ölümüne göz yumanları ifşa etti diye ergenekoncu yaftası yapıştırılıp mahkeme süresince hapis yatan suçsuz gazetecileri kimse unutmasın. bu ülkede yargı asla bağımsız değildir. belki ergenekon diye bir örgüt var. ama onunla şu an hesaplaşan da diyelim zergenekondur. hiçbir farkı yoktur. savcısından, polisine, oradan hakimine oradan gazetecisine ve milletvekiline kadar uzanan bir ağdır bu ve ülkenin başına örülmüştür. bu manada kendisinden pek hazetmesemde aziz yıldırım'ın bu şike davası değil demesini önemli buluyorum.

Bosch Servisi Gebze

otobuslerin yolcu kapasiteleri 50-75 arasidir... tamam, o gun oraya gelen otobuslerin her biri 50 yolcu kapasitesine sahip diyelim. hadi, gelen otobus sayisi da 19 olsun... bu durumda her otobuse 27 kisi bindirmis olsalar, toplamda 513 yolcu eder. kafalari hic calismiyor, her 27 taraftar icin 1 otobus kaldirmislar. silivri'ye giden konvoyu olusturan sayisiz ozel araca deginmiyorum bile. onlar aslinda yoktular. Bosch Servisi Gebze (bkz: akıl tutulması) edit: gg sebebiyle küçük bir değişiklik yapmamız, karşımızdakini adam yerine koymamız gerekiyor. bu takım köyün gaddar ağası gibi arkadaş. şimdi de felipe melo'ya talip olmuş. iki sene önce mehmet topuz ben beşiktaş'ta oynamak istiyorum diyordu gitti onu zorla aldılar. şimdi kendi sahalarına işeyen melo'ya talip olmuşlar.

18 Eylül 2012 Salı

Hurda Alım Satım İzmir

eskiden hiç kaçırmaz vadiyi bir arkadaşın evinde toplanıp izlerdik; hatta perşembe geceleri tvde başka bir yayın olmazdı. oysa şimdi "izlemesem de olur" kıvamına gelmiş, hatta karşısına aşk-ı memnu gibi süper iddialı bir dizi konmuş. özellikle yabancı dizilerin bu kadar hayatımıza girdiği dönemde vurdulu kırdılı sahnelerin böylesine havada kalması, karakterlerin kişisel gelişim göstermemesi, senaryonun eskisi gibi "vay hakikaten böyle olabilir" gibisinden izleyiciyi beyin fırtınasına yönlendirmemesi, yapım adına emek sarfedilmediğini görmek; jaguar parçalanan, her bölüm sonunda "ya bir hafta nasıl beklicez" dedirten ve hatta heyecanı kaçmasın diye tvde fragmanlarını görünce kanal değiştirten o eski bölümleri mumla aratıyor bize. zaten şimdi bir bölümü izlemeye başlıyorsam öff diyerek 10 dakika sonunda kalkıp çay koyuyorum, sözlüğe bakıyorum, saçımla oynuyorum falan. yazık oldu, efsaneydi bitirdiler. Hurda Alım Satım İzmir

Beko Servisi Gölcük

ebru karakterinden pek haz etmesemde yine de son bölümünde duvar arkasında "kocasının ve adamlarının babasını öldürüp öldürmeyeceklerine dair karar toplantısını dinleyen kız" rolünü çok iyi kaldırdı. benim bile içim şişti lan. ayrıca ali sürmeli ile vadi uzun zamandır beklediği psikopata kavuşmuş oldu. zaza karakteri ilk bölümlerde izleyiciye bi acayip gelsede ileriki bölümlerde daha da rayına oturacağını ve izlemenin daha zevkli olacağını düşünmekteyim. sonuçta rolün arkasında ali sürmeli var. ayrıca, cevatı öldürmemekte neyin nesi anlamadım. bu adamın yapacakları bitmedi mi dizide. ölmediği daha polatın "dna testi yapılsın" dediği anda anlaşıldı. bulut ta dizide daha aktif rol alacak sanırım ileriki bölümlerde. yakında memati dengesizin yerine geçip polatın sağ kolu olur. ama önce yıldızı bi okşasa da izleyici de mutlu olsa. Beko Servisi Gölcük ha bi de, 5. adam abdulhey mi lan? yok canım.

Beko Servisi Körfez

ali sürmeli'nin yanı sıra bora sivri'nin de dahil olduğu dizidir. memlekette oynatmadıkları seslendirme sanatçısı kalmadı sanırım. abdülhey'in tavırları şüphe uyandırıyor, daha doğrusu izleyicinin bu yönde düşünmesini istiyorlar sanki. gerek yok böyle şeylere. Beko Servisi Körfez ercüment duru'yu, polat'ın karşısında titreyecek kadar basit bir karaktere dönüştürmektense, gerektiğinde aron feller'e bile posta koyabilecek bir karakter olarak sunabilirlerdi. bunun için mükemmel bir fırsat vardı. daha önce de söylemiştim, ercüment karakterini seslendiren ercan demirel, zamanında karahanlı'nın infazı için afganistan'dan gelen maskeli karakteri seslendirmişti. şöyle bir flashback yapsalar, ercüment duru'nun aslında o maskeli olduğunu görsek.

Beko Servisi Kocaeli

şimdilerde ise gladio filminin hazırlığı için iskender'in melekleştirilmesi çabaları, e yuh artık abii.. yani bu adamı o kadar kötü o kadar kötü tanıttınız ki kalkıp da bi anda bağımsızlıkçı kimlik vererek bi film hazırlayışınız tuhaf oldu. hikmetin karısının ölümüne sebeb olan, erhanı sakat bırakan, mematiyi aylarca eroinman kılıkta gezdiren, tuncayı kafadan elektrik verip yeniden delirten, terör kanadını bizzat yönetenleri yönlendiren sözde ergenekon'a uygun bi karakter yaratmışken şimdi sırf filme yetişsin diye de iskender'in 3-4 ay önceki konuşmalarından farklı şeylerle olaylara yakınlaşması tamamen bi ticari kaygının ürünü oldu.. bi ara darbeci kötü kaka diye tanıtıp şimdi umut ettiniz iskender'i..eminim gladio'dan sonra iskender'in de fanatik kitlesi oluşacak.. Beko Servisi Kocaeli özlüyorum anasını satem yaa, 55 bölüm boyunca bi kere psikopat görüntüsünden kopmamış karizmanın kralını yansıtmış, bi bilardo ıstakasını tutuşu, bi şarap içişi bile ekol haline gelmiş testere necmi karakterini özlüyorum, o karizma karakterlerin duruşundaki sapasağlamlığını gerçekciliğini özlüyorum.. baştan sona tutarlılık var çünkü.. gene aynı şekilde pala karakteri, hatta ve hatta cerrahpaşalı o küçük kardeş metin'in kapıdan içeri tespih sallayarak girişindeki o tam doğallık tam gerçekcilik.. bi o sahneleri o bölümleri hatırla, gel sonra herkesin 180 derecelik değişimlerini sana yutturmaya çalışan tutarsız pusu senaryolarını takip et.. olmuyo efendiler olmuyo..

Beko Servisi İzmit

vadide polat'a kayıtsız şartsız bağlanan halo pusuda ne hale getirildi. halo'nun hapisten nasıl kurtarıldığını herkes biliyor. ardından polat'la aralarında geçen olaylar ve dialoglar hala unutulmadı. ama siz naaptınız? halo'nun polat'a bırak güvenmeyi bir satmadığı kaldı sayenizde. Beko Servisi İzmit iskender büyük bir şekilde dizideki hayatını tamamlayacak yakında. ama daha kendisi ekranda görünmeden gelen karizması ve saldığı korku gerçekten büyüktü. şimdi ise bakıyoruz adı kızını karakoldan çıkartmaya yetmiyor. yapmayın etmeyin. yarattığınız karakterleri bu kadar küçültmeyin ekranda. evine girilmesi mümkün olmayan iskender büyük'ün evine "yakışıklı" tek başına operasyon yaptı. o zaman neden polat ve ekibi kamera görüntülerini değiştirmeye çalıştılar eve girebilmek için? ki o bölümde bile bilgisayarda takır takır görüntü düzenleyen abdülhey şimdilerde sadece "ama abi, aman abi" demeye başladı. nerde bir zamanların parktaki karşılaşmada polat'a "ateşin var mı?" diyen abdülhey, nerde şimdiki abdülhey? bu adam değil miydi pala'dan yüzünü saklayan tanıyacak diye? dağda, şehirde her türlü operasyonun içinde bulunmuş, aslan bey tarafından polat gibi yetiştirilmiş adam şu an ne halde bir düşünün?

Beko Servisi Gebze

velhasıl olmuyor... polat o kadar güçlü, o kadar kusursuz ki her zaman zorlanmadan başarıyor. kolaylıkla kazanan hep o oluyor. diziyi izlerken çok değil kısa bir zaman sonra polat'ın kazanacağına dair en ufak bir şüphemiz bile kalmıyor. adamın karşısına doğru düzgün, kendi ayarında bir rakip çıkarmıyorlar. Beko Servisi Gebze yani icabında polat'ın karşısında durabilecek düzgün, karizmatik, korkunç ve çok güçlü kötü adamlar istiyoruz... orijinal kurtlar vadisi'ndeki konseyi, baronu, tilki andrei'yi, masonları istiyoruz. süper kahraman polat'ın karşısına çıkan güçsüz kötü adamı 3 bölüm sonra tokatlamasından sıkıldık, heyecan istiyoruz.

Arçelik Servisi Gölcük

sonradan aklıma geldi. erhan'ı yine niye dışladınız lan? geçen sene de dışlamıştınız, adam sırf azminden, üzüntüsünden otomatik kol yaptırıp iskender'i vurdu. hayır verdiğin görevi eksiksiz yapan, sadık bir eleman bu. seni koruyacam diye kolu koptuysa ne günahı var? ona rağmen de malak gibi yatmayıp, kendine otomatik silah çeken kollar falan icat edip icraat yapıyor. Arçelik Servisi Gölcük onu dışlayacağına memati'yi dışlasana. koskoca adam bir elde bebek, öbür elde biberon bebesine mama yediriyor. bez değiştiriyor. şıtandart kazım'la birlikte bebek bakıcılığı yapıyor. arnold şıvarzeneger'in böyle hayvan gibi adamın dadlılık yaptığı bir filmi vardı, ona mı benzetmeye çalışıyorsunuz. lakin o komedi filmiydi. bu ise ciddi bir film. arada komedi unsuru tamam da bu artık eşşeklik oluyor, salaklık oluyor. hayır yapsın yine, elbet çocuğunu sevecek, bakacak. ama bunu yapıcam derken önce alıp sorgulamaya gittiğin çoban nickli adamı kaybettiriyor, polat'ın evini polislere bastırttırıyıor, koruması gereken profesörü almakta gecikip, bir de adamı elinden kaçırıyor. lan adam tam bir mal olmuş.

17 Eylül 2012 Pazartesi

Gölcük Baymak Servisi

19. bölümde ya çok büyük bir zamanlama hatası yapılmış, ya da dizi yanlış montajlanmıştır. anlayamadım ben olayı. abdülhey hastaneye yatırıldıktan sonra binbir gece'nin jeneriği misali yer gök boğaz istanbul falan gösteriliyor, sonra bir bakıyoruz ki aa o ne? bütün ekip abdülhey'in başında toplanmış muhabbet ediyorlar. daha geçen bölümde hayati tehlikesi devam eden, son 24 saati kritik olan yoğun bakımdaki erhan bile koltukta oturarak teşrif etmiş. abdülhey'in suratında işkenceden en ufak eser yok. zannediyoruz ki binbir gece dizisindeki gibi "iki hafta sonra" falan gibi bir zaman atlaması yaşandı. aradaki iki haftayı biz görmedik ama geçmiş gibi gösterildi. yoksa dün hayati tehlikesi devam eden adam koltukta nasıl otursun, abdülhey sanki dün işkence görmemiş gibi nasıl böylesine dinç, böylesine sağlıklı görünsün. ama öyle değil. hakikaten aradan iki hafta falan değil, bir gün geçmiş. zira selçuk bey'in kan tahlili sonuçları yeni geliyor. kan tahlili dediğin aynı gün içinde bile çıkabilen bir tahlil. nevzat'ın hayati tehlikesi olmayan ayağı, pürmüz'ün hayati tehlikesi olmayan eli falan aynı duruyor, hiç iyileşmemiş ama dün yoğun bakımda olan erhan ayağa kalkmış, bütün şehir şebekesini yiyip, üstüne tırnakları çekilip dayak yiyen, böğür böğür kan kusan, saatlerce askıda kalan abdül neredeyse kalkıp göbek atacak, o derece sağlıklılar. Gölcük Baymak Servisi aradan birkaç sahne geçiyor. abdülhey odada yalnızkan gördüğü işkenceleri hatırlıyor falan. tam o sırada polat geliyor. o da ne? önceki odada hep birlikte toplaşma sahnesinde işkenceden eser olmayan, en ufak bir bitkinlik belirtisi göstermeyen abdülhey'in suratında yaralar var, ayağında falan sargı var, kıpırdarken ıııh ah uh falan diye ıkınıyor, inliyor, acı çekiyor. yorgun, bitkin bir şekilde konuşuyor. önceki sahnedeki dinçlikten eser yok bu sefer de. ee lan daha bize göre 15 dakika önce bu adam cillop gibiydi, ne ara yeniden kötüleşti?

Baymak Servisi Gebze

18. bölümde beni en etkileyen sahnelerden biri polat'ın abdülhey'i kurtarmak için geldiğinde onu perişan halde görmesi idi. daha önce de kılıç'ın öldürülmesinin ardından nizam'ın adamları tarafından abdül'e işkence yapılmıştı ama bu kadar kapsamlı değildi tabi. polat da "sen buna dayanacak yapıdasın abdülhey hadi koçum benim" diyerek bizi inandırmıştı. oradan referansla bu bölümde de bu inançla izledik. abdülhey polat'a kendinin kaçırılma haberinin gidip, onların yemi akıl etme ve oraya gitme süresinin biraz vakit alacağını bildiği için, hakan'a yemi mümkün olduğu kadar geç vermeye çalıştığını düşünüyorum. edit vasıtası ile eklemek istedim: flashbackleri ilgi ile izliyoruz. Baymak Servisi Gebze

Vaillant Servisi Gölcük

18. bölümde çok garip şeyler oldu. bir kere kurtlar vadisi zamanında al pacino kurtlar vadisine gelecek, geyiği vardı. sözlükte bile bayağı tartışıldı bu mevzu. ama adamlarda öyle bir azim varmış ki al pacino'yu hem getirdiler, hem de godfather'daki rolünü oynattırdılar bir de nasıl bir efekt kullandılarsa al pacino'yu 30 küsürlü yaşlarına geri döndürdüler. flashbackler güzeldi, yerindeydi. cevaplanmamış bir kaç soru cevaplanmış oldu ama bu bölümlede bir sürü sorulacak soru çıkardınız kendinize. gelin sıralayalım. Vaillant Servisi Gölcük 1- the passion of christ 'de bile böyle işkence görülmemişti kardeşim. ki filmde christ dünyadan göçmüştü, abdülheye sikinden ceyran vermesinden tut, türlü türlü işkenceye maruz bıraktılar, adam nasıl ölmüyor, bunu akıl fikir almıyor. 2- mekan amerikanların mekanı, büyük ihtimallede cia'nin. bunun hiç mi ceyranlı teli, termal kamerası yok? polat mübarek hitman gibi, ne ara girdiyse kale gibi mekana, çiüfft çiüfft efektli susturuculu silahıyla bir adamı indirdi, hoop yangın merdivenlerinden yukarı. sonra baktık ki havalandırmada. hem de devasa yerde tam da abdülhey'in tutulduğu odanın üstündeki havalandırma deliğinde, hayırdır hacı bir dürbünle bakman bile olayı çözüyor.

Arçelik Servisi Körfez

eski versiyonun müdavimlerini şaşırtmaya devam eden dizidir. hatırlarsınız süleyman çakır oldürüldüğünde polat'la memati 5 tane babayı aynı gecede ortadan kaldırmışlardı. bu versiyonda ise bırakın babayı, babanın elemanının hakkından bile gelemediler. eskiden polat önce bi araştırır, başka giriş var mı diye bakardı, dün bodoslamadan girmeye çalıştı ve bir anda sergei bubka'ya dönüştü. muro ve adamlarının barakadan içeri atmayı akıl edemedikleri el bombalarını, erhan dışarıya atabilirdi ama o da düşünemedi. Arçelik Servisi Körfez eskiden güllü ve dayısı silah atma yarışı yapmışlardı da güllü (yanlış hatırlamıyorsam) hedef kağıdında kurşunlarla resim çizmişti. nevzat da sağ eliyle minibüs kullanırken sol elini camdan çıkarıp tek kurşunda düşmanı deviriyordu. şimdilerde ise ne erhan, ne nevzat, en önemlisi ne de polat attıklarını vurabiliyorlar. kaç bölümdür çatışıyorlar adam gibi isabet kaydettikleri bi atışları yok. abdülhey ve polat oynadıkları oyunun anlaşılacağını nasıl anlamadılar anlamıyorum. sen ki polat'ın zorda kalınca sığınacağı evsiz olabilecek kadar tecrübelisin, kurtarmaya gittiğin adam susturuculu silahla vurulduğunda o binadan öyle mi çıkılır hey koca abdulhey?

Arçelik Servisi kocaeli

17. bölüm fragmanından gördüğümüz kadarı ile polat alemdar, hangarda çıkan çatışmada yaralanan güllü ve ahu'ya hastanedeyken öyle bir üzülüyor ki bunu ne emminin, çakır'ın, seyfo dayının, amcanın, ne de elif'in ölümünde gördük. tamam onlarda da üzülmüştü ama bu şekilde davranmamıştı. sanki daha serin kanlı idi. pusu döneminde halo dayı yaralandığında da böyle aşırı tepki vermişti. şimdi de benzer bir şekilde davranıyor. bir uyumsuzluk var. biraz abartılı oynanıyor sanki. Arçelik Servisi kocaeli kurşun blokların değil tahta masaların ve deri koltukların kurşun geçirmediği dizidir. yahu bu kadar vurdumduymazlık nasıl olur, ne yaparsak yapalım bu seyirci izliyor mantığıyla yapıyorsunuz diziyi. ayıp ediyorsunuz gençler. hele o halay ekibi gibi yanyana dizilip depoyu taramak nedir allah aşkına. silah ticareti yapanların hiç mi roket atarı, el bombası felan olmaz. ulan kızıyorum da genede izliyorum da. artık mahallede ki kedileri bile pisi pisi beee diye cağıracak olduk! adamın asabını bozmayın!

Arçelik Servisi İzmit

dizide ilginç diyaloglar geçiyor.polat 'türkiye'nin elini ayaklarını birileri gözünü başka birileri, başka birisi ise elinde bıçağı tutuyor ülke kurban ediliyor'diyor adamlarından biri 'ne yapacağız?' diye sorduğunda ise ülkeyi kastederek 'aslan kurban olamaz' diyor yani kendini devlet sanan 4 tane insan var dizide ve gerçekten alıntı gibi anlatılıyor bunlar ,ne kadar inandırıcı olabilir ki demek geliyor insanın içinden ancak ne yazık ki ülkemizde siyaset,devlet hatta genel kültür bilgisini kurtlar vadisinden alan arkadaş sohbetlerinde bu bilgileri daha da yanlış yönde geliştiren bir gençlik var.bir batı ülkesinde olsaydı kısmen bazı derin devlet meselelerinin ve ulusalar arası suç örgütlerinin dünyasını anlatmaya çalışan kendine göre bir izleyici kitlesi olan ('24') gibi sıradan bir dizi denilip geçilebilirdi ama ne yazıkki bu dizi birtakım bilinç konularının oturmadığı ülkemizde zaten neyin ne olduğuna karar verememiş kafası karışık bir çok genci yanlış noktalara sürüklüyor en azından olumsuz etkiliyor. Arçelik Servisi İzmit

Arçelik Servisi Gebze

abdülhey hain mi? değil. tamer başkana çalışıyordu, iran'lı olayında polat'ı sattı tamam ama daha sonra kendi kurumunu da satıyordu ki memati enseledi. geldi astı. tamer tam abdülhey'i ispiyonlayacaktı ki abdül tekmeyi bastı. neden? abdül'ün ismini verecekti. ne olacaktı? polat'ın adamları abdül'e cephe almayı bırak memati silahı dayayacaktı. o zaman ne olacaktı? polat abdül'ü içinde tutamayacak, dışlaması Arçelik Servisi Gebze gerekecekti. bu sefer de kurduğu oyun bozulacaktı. zaten o yüzden bütün icraatlarda abdül'ün oyunu bozulmasın diye onu kendi ekibine karşı bile kolluyor. aslında abdül, polat'ın ekibindeki sızma değil, başkanın ekibindeki sızmadır. polat ve abdül danışıklı dövüş oynuyorlar. bunun analizini kemal vural'a yaptı. ya abdülhey başka servislere çalışıyor ya da polatla anlaşmalı iş görüyorlar dedi. ama vural bunu anlayamıyor. o abdül'e güvenerek polat'ı yok etme planını söyledi. abdül gereken bilgiye ulaştı, görev başarı ile tamamlanmış oldu.

15 Eylül 2012 Cumartesi

Hurda alım satım izmir

15-24 m. kadar boylanan hurma ağacının dalı olmayan yalın gövdesinin kalınlığı 30 cm'yi geçer. Dibinden piçler çıkaran ağacın sert, gri-yeşil renkli ve gösterişli bileşik yapraklarının uzunluğu, ağacın büyüklüğüne göre 2-4 m. arasında değişir. Ağacın üst kısmında, her yaprak koltuğunda bir tomurcuk yer alır. Bu tomurcuktan, başak halinde açan bir çiçek topluluğu doğar. Hurda alım satım izmir

Baymak Servisi Kocaeli

volkan gokhan bekir yobo h.ali topal baroni topuz krasic stoch kuyt Baymak Servisi Kocaeli şeklinde daha etkili olacağını düşündüğüm takımım. sow iyi oyuncu ancak fenerbahcenin aradığı adam bu değil bence. sowun gönderilip, semih ve bienvenunun yedekte kalması bence daha dogru olan. nispeten güçsüz takımlara karşı topuz yerine alex oynar. alexi ben de herşeyden çok seviyorum ama alex olduğu zaman takım çok yumuşak kalıyor. ya lassana diarra vb. bir oyuncu alınacak ya da alex yedek kalıcak. birde bir oyuncu bir kere begenilmedi mi bir daha ne yapsa giremiyor taraftarın gözüne. bekir sağbek oynarken bende çok kızıyordum kendisine. ancak adam stopere geçtiğinden beri son derece iyi oynuyor ancak halen söyleniyor millet anlamıyorum. her yeni transferine basın mensuplarının galatasaray-fenerbahçe rekabetini sorması sonucu yeni transfer olan oyuncunun; "galatasaraya gol atmak istiyorum" şeklinde cevap vermek zorunda olduğu takım. ne desin adam? galatasaraya gol atmak istemiyorum mu desin? ayrıca galatasaray'ın bu transfer döneminde şimdiye kadar aldığı hamit dışındaki bütün oyuncular süperligde oynamış oyuncular ve fenerbahçeye karşı da defalarca mücadele etmiş oyuncular. o yüzden bu tip bi açıklama beklenmez/bu tip bi soru da onlara sorulmaz zaten. hamit altıntop'un da röportaj verdiği pek görülmemiştir.

Baymak Servisi İzmit

her ne kadar vaslui'ye elendiğinde gelip burada dalga geçecek de olsam, her ne kadar şl'den elenmesinin maddi açıdan gs'ye yarayacak da olsa ve her ne kadar günahım kadar sevmesem, hatta nefret de etsem, bir türk futbolsever olarak şampiyonlar ligine kalmasını istediğim takım. ülkemin, milletimin çıkarlarını kendi ve takımımın çıkarlarına tercih ederim. son 5 yılda transfer döneminin 3 tane klişesi vardır. Baymak Servisi İzmit 1- orta sahaya iki yönlü de oynayan süper yabancı oyuncu alacağız. 2- transferleri mutlaka kamp döneminden önce yapacağız. 3- sikilyon tane adam alınır ama o ortasaha yabancısı alınmaz ve ilk resmi maçtan sonra yönetim kurulunda "hassiktir" çekilir. ben derim ki şu saatten sonra piyasada öyle seçmece orta saha kalmamışken bo mccalebb'i deneyelim. çocukta fizik var, hızlı, kendini yerden yere atıyor falan.

14 Eylül 2012 Cuma

Vaillant Servisi Kocaeli

"ya ama avrupa yakası başkaydı", "pof avrupa yakası gelecek aklıma hep, oturmayacak karakterler", "beyaz hiç olmamış amaa işte avrupa yakasından dolayı aklım hep levent üzümcü'ye gidiyooo", "bu ne ya dekor bile avrupa yakası'yla aynı, aynı mutfak orda da vardı" önyargılarıyla izlenmeye başlanan dizi. Vaillant Servisi Kocaeli lakin 2. bölüm itibariyle kendimi kahkaha atmaktan alamadım. beyaz'ı ve hatta ve hatta sarp apak'ı bile yadırgamadım o derece. tutar mı tutar kardeşim güzel dizi. damat ve aşüfte'sine özellikle bayıldım. 2 daire'nin buluşabileceği ortak alan için terası seçmişsin ama kapat artık şu terasın kapısını be gülsecim. ocak ortası, ısıtıcı gibi ara kelimelerle sezonsal denge yakatlamak istiyosun da, benim içim üşüdü burda o t-shirt'le yapılan sabah kahvaltılarında yahu.