5 Haziran 2012 Salı
Yatak Odası Dekorasyonu
allah var, son bölüm biraz da didaktik ögeler barındırıyordu içinde. mesela anadolu programlarının gözümüze sokulması o kadar ince ve narin anlatıldı ki, bu didaktiklikten yararlanamayacak kafalara ne desek az....
iskender'in pakize'nin gidişine efkarlandığı bir esnada erdal'ın gülmesi ve buna mukabil iskender'in gergin bir şekilde erdal'ın gülüşünü taklit etmesi muh te şem di.
Yatak Odası Dekorasyonu
benjamin'in de türklüğü gitgide tebarüz etmeye başladı. mecnun'a 'yürrüüü anca gidersin' diye seslenecek kaç şeytan var tanıdığımız?
ismail'in 'aysmayıl' olarak telaffuz edilmesi, göstermelik pronunciation üstadlarına güzel bir selamdı...
mecnun'un ismail'e benjamin'i kast ederek: elin herifinin yanında tartışmayalım, demesinin ardından benjamin'in gösterdiği alınganlık da zekiceydi...
bu noktada dede'ye ve benjamin'e alınganlığın haddinden fazla yakıştığını itiraf etmeliyiz...
burak aksak, erdal bakkal'ın o deri koltuğundan daha çok ekmek yer, demedi demeyin. koltuk, hafiften 'dertlilerin babası' olma yönünde ilerliyor...
ve benden önce dost(ya da dostlar?) da bahsetmiş. dizinin sonu çok absürt olmuş. yani o kadar ansızın ve yersiz bir yerde kesilmiş ki, şaşırmadan edemedim. dizinin son sahnesi, o dizinin kapılarından bir tanesidir. bunu sevgili yönetmenin aklından çıkarmaması gerek. seyirci pek siklemez yani kanalın yayın politikalarını, yazsınlar bunu bir yere...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder