23 Temmuz 2012 Pazartesi
İzmirin incisi buca
burayla ilgili gideceğin güne kadar farklı hayallerin/mutlulukların/planların olduysa, onunla geçirdiğin bikaç günü zehir ediyor sana* bu şehir.. hafızası seninkinden daha iyi ve tek tek hatırlatıyor olmayan, yarım kalan çoğu şeyi*.. yanındakilere hissettirmemek için de gülümsetiyor arada seni.. yakında, daha güzel bi günde tekrar gitme isteği yaratıyor bu güzel.. *
ayrıca sağlık için hatırlatma yapacak olursam: havasına güvenme arkadaşım.. ekvatoral iklime sahip, bikaç aydır askılı bluzlarını giymeyenlerin dayak yediği bi şehirden gidiyorsan buraya, en azından eser miktarda yün içeren bişeyler götür yanında ki geberip yataklara düşme oralarda..
İzmirin incisi buca
nankor oldugumu, hic bir zaman sevmeye calismadigimi, hatta hep nefret ettigimi hatirlatir bana bu sehir kendisinden. hic itiraf etmedim ama gercekten seviyorum ben bu sehri, deli gibi hem de, acisini da seviyorum, gulluoglu baklavasini da, ama en cok da onu seviyorum be istanbul.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder