5 Nisan 2012 Perşembe
bebek kapı süsleri
birkaç ay önce bilgisayara format atacaktım, önce dosyaları yedekleyeyim dedim. fotoğraflardan başladım. gecenin bir vakti kafa almış başını gidiyor, öyle böyle derken, bir baktım aile fotoğraflarını kopyalamadığım halde silmişim. bir de "silinecek dosyaların boyutu büyük olduğundan (viyk viyk viyk) geri dönüşüm kutusuna göndermeden silinecek" benzeri uyarıyı onaylarak. canım sıkıldı, uğraşamam neyse ya, bana ne dedim, kapadım bilgisayarı. silinen dosyaları kurtarmak için bir program vardır mutlaka dedim, uyudum üstüne.
bebek kapı süsleri
birkaç gün önce, bir yolculukta kafama dank etti ; canım dedim kendime, anne babanın ölümsüz olduğunu mu sanıyorsun sen, vallahi vicdan azabından peşlerinden gidersin. özlersin sen, deli gibi. hala çocukluk resimlerine bakıyorsun, odanı onlarla donatıyorsun. onların yirmili otuzlu yaşlarındaki fotoğraflarından başka elinde bir şey kalmamasına nasıl razı olursun? bu iç konuşma uzadı gitti.. (içimde çok gevezeyim, dışımda sessiz, n'apalım..)
o yolculuk bitmek bilmedi. eve girince, biraz mahcup, yanlarına geçtim, yarım yamalak sohbet ettik. dayanamadım bilgisayarı açtım. hepsini olmasa da fotoğrafların büyük bir kısmını geri yükledim. bir yandan karşımda duran yüzlerine bakıyordum, böyle doyamaz gibi. oysa o anı zihnme kaydediyorum sadece; bir fotoğraf karesi gibi. kırlaşmış saçlar, kırışmaya başlayan iki yüz, yutulan kelimeler, sessizlik, sessizlik, sessizlik.. ve daha neler neler; hepsi burada, bende. hafızamı yitirmediğim sürece, hatırlamama ihtimali mümkün olmayan zihnimde.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder