16 Nisan 2012 Pazartesi

Çeşme Beko Servisi

tam şu anda bu karelerin her birinin yaşandığına inanıyorum ben. ben sadece şu an yazı yazıyorum ama o kadar eminim ki aynı anda bunların da yaşanıyor olduğuna. sanki bu bir hikaye ve ben sonsuza kadar belli karelerde sürekli aynı şeyleri yapıyorum. bir boyutta ben sürekli ilkokula başlıyorum mesela. sürekli o kare dönüyor o boyutta. başkasındaysa sürekli son nefesimi veriyorum gibi. sonsuza kadar değil elbet, o lafın gelişi. uyanana kadar aslı. kim uyandırdı beni diye sorana kadar. ne der nemo ''hayat bir oyun alanıdır. biz hiçiz.'' Çeşme Beko Servisi ''burdaki hayatta sen yoksun. nedenini bilmiyorum. çocuk... trenin arkasından koşan çocuk. belki de annenle baban hiç tanışmamıştır. belki de baban kızaktayken kaza geçirip ölmüştür. belki de sen de genetik kodu son varış yerine ulaşamayan büyük çoğunluktan birisindir. belki de o kadın öldüğünde, ait olduğun soy ağacının çizgisini değiştirmiştir. ve bu dünyada sen yoksun.'' -ama anlattığınız her şey çelişkili. insan aynı anda iki yerde birden olamaz. değil mi? -seçim yapmamız mı gerekiyor diyorsun yani ha? -bütün o hayatlardan hangisi, hangisi gerçek olan? -anlattığım hayatların hepsi gerçek. seçilen her yol doğru yoldur. yaşanılanlar bambaşka şekillerde olsaydı bile, yine de aynı anlam değeri taşırdı. -hem ölü hem burda olamazsınız. var olmamanız imkansız. -sen kendinin var olduğundan nasıl bu kadar emin oluyorsun? sen de yoksun, ben de öyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder