4 Nisan 2012 Çarşamba

Masa Sandalye

hani bazı pencerelerin parmaklıkları olur, beyaz. onları kemirmeyi çok seviyorum. eğer yeterince kemirebilirsem altından demiri çıkıyor. o demiri de emiyorum. aman tanrım bu nasıl bir lezzet. iskender verseler değişmem. Masa Sandalye aşık olduğum kızın kafasını yaran taş, benim sapanımdan çıkmıştı. çocukluk işte. yaş ya dokuz ya on. bi' de hayasızca tribe girmiştim, kim yaptı olm bunu, diye. büyük hayvanmışım. 10 yaşındaydım mahallede bir çocukla kavga etmiştim, kavga ettiğim cocuğun ablası ayırmak için geldiğinde sinirimden kıza kafa atıp burnunu kırma gafletinde bulundum. burnu kanıyor, burnu kanıyor nidalarını hayal meyal hatırlıyorum. belki hoşlanılan kıza kafa atmak olarak nitelendirilemez ama yine de bir kıza kafa attım, sonucta kızcağız sadece kavgayı ayırmak istedi. pişmanlıkla karışık bir itiraf oldu, evet ilk ve son kez bir kızı dövmüştüm. üzgünüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder