2 Nisan 2012 Pazartesi

brillant yatak örtüleri

sonrasında bir hafta kadar mesajlaşma devam etti ve akabinde telefonlaşmalar başladı. bir süre sonra her akşam araşır hale gelmistik. kocası gelene kadar konuşuyorduk genelde. kız arkadaşımla telefonları kısa kesmeye başladığımı hatırlıyorum. annem bir şeylerden şüphelenmeye baslamisti zira o aramadan once odamın kapasını kapatıyordum. aradan 2-3 hafta geçti. şöyle bir geriye dönüp baktım, hafta sonları hariç her gün en az 1-2 saat geçmiş telefon başında. neler üzerine konuştuğumuza dair pek detay vermemin esprisi yok. fakat giderek karşılıklı flörte doğru giden bir durum var ortada, bunu hissediyordum. brillant yatak örtüleri bir sonraki evresi, flörtün resmileşmeye başladığı dönemin gelmesiyle oldu. o kocasıyla arasındaki sıkıntılardan bahsediyor, bense kız arkadaşımdan soğudumu anlatıyorum. kızla sinemada, yemekteyken filan onunla mesajlaşıyorum. arıyor ne yapacağımı şaşırıyorum, elim ayağıma dolanıyor. büyükmüş gibi, işi idare edebilirmiş gibi davranıyorum fakat bildiğin çocuğum daha aslında. sirtima buyuk yuk bindiginin, cok gereksiz bir boka bulasmak uzere oldugumun farkindayim. bi yandan o noktada kesip atmak isterken ote yandan onun davranislari, bana olan yaklasimi giderek farklilasinca bunu yapamiyorum. kiz arkadasim icin de uzulmuyor degilim ama daha cok kocasını düşünüp ne yaptığımı sorguluyordum. muhtelemen her gün. fakat her aradığında telefonu açtığım gibi, kendim de birçok defa onu aradim. bunu da inkar edemem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder