4 Nisan 2012 Çarşamba
İstikbal Mobilya Almanya
her şey fevkaladenin fevkinde bu sezonda da.
andy whitfield'den sonra nasıl olacak diye tedirgindim ancak bunlar profesyonel insanlar, yapıyorlar. bizdeki gibi mi bu işler? neyse, ama yine de ikinci sezonun iki bölümünü de izlerken aklımdan sürekli geçen şey andy whitfield'in artık yaşamıyor oluşuydu. dağ gibi, taş gibi adamın kansere yenik düşmüş, şu an toprağın altında çürüyor oluşuydu. kusura bakmayın böyle şeylerle tadınızı kaçırıyorum, fakat insan bu, düşünmeden, üzülmeden, içi sızlamadan edemiyor. gerçekten benim bu diziyi, flashback sahnelerini vs. izledikçe içim bi hoş oluyor. insan inanamıyor yahu, saçma ama inanamıyor gerçekten. 30'undan sonra şöhreti yakalamışken, başarılı bir dizide başroldeyken gelsin seni o illet bulsun ve alıp götürsün, kariyerinin en tepesindeyken... ne tuhaf, nasıl bir kadermiş andy'ninki.
İstikbal Mobilya Almanya
neyse efendim, bu kadar üzüntü yeter! gittiği yerde mutludur umarız diyoruz andy'miz için.
ikinci sezonun da bommmmba gibi başladığını da ekliyoruz.
ama bir sorun var, o da crixus'un dünyasının "naevia'nın vajinası" etrafında dönüyor oluşu. buna bir çare.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder